AK Parti Trabzon’da 2 istifa yaşandı. AK Parti Trabzon İl Gençlik Kolları’nda, Teşkilat Başkan Yardımcısı Murat Samet Bayburt ile Ortahisar Yeni Seçmen Birim Başkanı Mehmet Ali Turhan, sosyal medyadan yaptıkları açıklama ile istifa ettiklerini duyurdu.
Bayburt istifa gerekçesini şu şekilde açıkladı:
Değerli dava arkadaşlarım,
Kıymetli büyüklerim ve yol arkadaşlarım,
Bugün burada sizlerle 7 yılın ardından bir veda konuşması yapmak benim için hiç kolay değil.
Bu hareketin bir neferi olarak gençlik kollarında geçen yedi yıl boyunca; gecemi gündüzüme kattım, yağmurda pankart astım, mitinglerde sesim kısıldı, uykusuz kaldım ama hiçbir zaman şikâyet etmedim.
Çünkü bu davaya, bu harekete ve en önemlisi Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a duyduğum sevgi, saygı ve sadakat hiçbir zaman azalmadı. Bugün de o sevgi, o bağlılık, o sadakat hâlâ kalbimin en derin yerinde sapasağlam durmaktadır. Ve ömrüm boyunca da orada kalacaktır.
Ancak zamanla anladım ki; bu yapının içinde insan ancak ve ancak işe yaradığında, bir yerlere katkı sağladığında, sistemin çarkını
döndürdüğünde bir anlam ifade ediyor. Bir birey olarak hissedilmediğim, değerimin yalnızca yaptığım işe endekslendiği, samimiyetimin ölçülmediği bir yerde artık kalmak istemiyorum.
Bu sözlerim ne bir kırgınlıkla yazılmış istifa mektubudur, ne de bir isyan manifestosu... Bu sözler bir vicdan muhasebesidir. Çünkü ben burada hiçbir zaman kendimi değil, inandığım idealleri, milletin umudu olan bir davayı temsil ettiğimi düşündüm. Fakat geldiğim noktada görüyorum ki, dava diye anlattığımız şeyin içınde biz gençlerin, biz emek verenlerin, biz inananların duygularına yer kalmamış.
Sayın Cumhurbaşkanımız;
Size olan sevgim, sadakatim, bağlılığım dün neyse bugün de odur, yarın da öyle kalacaktır.
Sizin liderliğinizde Türkiye'nin yürüdüğü yolda umutla yürüdüm. Dualarım daima sizinle olacak.
Ancak bu davanın içerisinde dönen çarklar böyle dönmeye devam ettikçe, samimiyetin değil sadakatsizce yapılan hesapların ödüllendirildiği bu düzen sürdükçe, ben bu çarkın bir dişlisi olmayı artık istemiyorum.
Emeğimle, alın terimle, samimiyetimle buradaydım. Kimseye minnet borcum yok.
Görevim olmadığında da vardım, ısmım anılmadığında da sahadaydım. Ama bugün, tüm bunlara rağmen kendimi sadece bir "görev tanımı"ndan ibaret hissediyorsam, o zaman gitmenin zamanı gelmiştir.
Bugün buradan ayrılırken geriye dönüp baktığımda en büyük hakikati bir kez daha idrak ediyorum: Bu dava gençlik üzerine kuruludur. Gençliğe değer verildiği, onların fikirleri dinlendiği ve yol açıldığı müddetçe bu dava dimdik ayakta kalacaktır. Çünkü gençlik, yalnızca enerjisiyle değil, inancı, samimiyeti ve cesaretiyle de geleceğin teminatıdır.
Bu yüzden Ak Parti gençliğini yalnızca bir kadro değil, yarının Türkiye’sini omuzlayacak asıl güç olarak görmek gerekir. Eğer gençliği sahiplenir, onların değerine değer katarsak; bu hareket sadece bugünü değil, geleceği de kazanacaktır. Ben inanıyorum ki bu anlayış kökleşirse, Ak Parti’nin yarınları çok daha güçlü, çok daha emin adımlarla ilerleyecektir.
Varlığım belki fark edilmedi ama yokluğumun anlaşılacağına inanıyorum.
Hakkınızı helal edin.
Ben herkese hakkımı helal ediyorum.
Ve dualarınızda yer istemeye devam ediyorum.