HİÇBİR BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR

Sözcü’nün usta kalemlerinden Hüseyin Şuekinci Trabzonspor U19 Takımının UEFA Gençlik Ligi’ndeki destansı başarısını kaleme aldı.

‘Hiçbir başarı tesadüf değildir’ başlıklı makalesinde Şuekinci yazısında şu ifadeleri kullandı:

Trabzonspor U19 Takımı, UEFA Gençlik Ligi’nde tarih yazarak finale yükseldi, gönülleri mest etti.

Baştan uyarayım, sporu sonuç odaklı değerlendirenler, bu uzun soluklu yazıyı okuyup kıymetli zamanlarını boşa harcamasınlar.

UZUN BİR YOLCULUK

Adını futbol tarihimize yazdıran gençlerin yolculuğunu kısaca hatırlatmak istiyorum.

Geçen yıl Samsunspor'u finalde 3-2 yenerek Türkiye U19 Elit Lig A'yı kazanan Trabzonspor, turnuvaya katılmaya hak kazandı.

Bordo-mavililer Buducnost ve Sarajevo ekiplerini farklı bir şekilde yendikten sonra son 32 turunda Juventus'u 1-0, mağlup etti.

Bir sonraki turda Atalanta’yı penaltılarla 5-3 geçti.

Çeyrek finalde ise Inter'i 1-0 yenerek üç İtalyan takımını üst üste saf dışı bırakmayı başardı.

Bu arada Inter’in bu sezon UEFA Gençlik Ligi'nin lig aşamasında tüm maçlarını kazanan tek takım olduğunu da hatırlatayım.

BİZE HER YER TRABZON

Hatırlayacaksınız, Trabzonspor’un Inter’i konuk ettiği maçta UEFA Gençlik Ligi taraftar rekoru da kırıldı.

Binlerce taraftarın dışarda kaldığı tarihi maçı tam 40 bin 366 kişi izlemiş, Krasnodar U19-Real Madrid U19 maçındaki 32 bin 510 satılık rekor tarihe gömülmüştü.

Karşılaşmanın oynandığı Colovray Spor Merkezi küçücük bir stat. Bu ayrıntıyı bilmeyen biri, bu şirin stadın İsviçre’de değil de Trabzon’un eşsiz yaylalarından birinde olduğunu düşünürdü.

Düşünürdü çünkü Trabzonsporlu taraftarlar doldurmuştu stadı.

Yer Bordo, gök maviydi adeta.

GENÇLERDEN DAHA ÇOK HEYECANLIYDIK

Açık söyleyeyim uzun zamandır bir maçı izlerken bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum.

Atılan gollere bu kadar coşkulu sevindiğimi de.

Rakip turnuvanın favorisiydi.

Salzburg, yıllardır gençlere yaptığı yatırımlarla ön plana çıkan, otoritelerin alt yapı devi olarak nitelendirdiği bir kulüptü ve işimiz hiç de kolay değildi.

İlk yarıda bir de penaltı kaçıran Salzburg üstün taraf gibi gözükse de, gençlerimizin oyun disiplini 2. yarı için umut veriyor, rakibin de gözünü korkutuyordu.

Öyle de oldu.

SALİH’İN ÇALIMI MI YİĞİT KEMAL’İN GOLÜMÜ DAHA GÜZEL

İkinci yarıdan itibaren oyunda üstün olan taraf bizdik.

Dakikalar 73’ü gösterdiğinde Salih, taç atışından gelen pasta Messi - Maradona karşımı estetik bir hareketle önce iki Salzburg’lu oyuncudan sıyrıldı, sonra da topu Yiğit Kemal’le buluşturdu.

Yiğit Kemal, Hami Mandralı’nın füze gibi şutlarına, sol ayağıyla adeta nazire yaptı.

Pas da gol de müthişti.

85. dakikada karambolden bir gol yesek de, gençlerimiz son dakikaya kadar oyun disiplininden hiç kopmadı.

Ve dakikalar 89.’u gösterdiğinde Boran, ‘La uşağum bir füze ben atayım daaa!’ dercesine maçın skorunu belirledi.

Kıran kırana geçen bir maçta, son dakikalarda, bu mesafeden bu şutu çekmek, onu golle sonuçlandırmak kolay iş değil.

'TELEFONU KAPAT AĞLAMAK İSTİYORUM HÜSEYİN'

Maçtan sonra rehberimde ne kadar Trabzonlu varsa aradım. Her gün birbirinden beter can sıkıcı olayları yaşadığımız şu günlerde dostların ses tonundan günlerce yetecek mutluluk depoladım.

Maç sırasında birkaç kez tam bir Trabzon aşığı olan Muhittin Kurt’la telefonla görüştüm. Yılın büyük bir bölümünü Amerika’da geçiriyor olsa da Muhittin Abi, Trabzonspor’un maçlarını statta izler. Avrupa’da da yalnız bırakmaz takımını. O derece sıkı bir taraftar.

Günün Trend Haberleri

Gençlerimiz galibiyet golünü attığında Muhittin Abi aynen şunları söyledi: Hüseyin’cim lütfen telefonu kapat, ağlamak istorum.

Ben de ‘tamam abi hakkındır istediğin kadar ağla’ dedim. Sevinç gözyaşlarına kim hayır diyebilir?

Hayri Güner’in ise ağladığına şahit oldum.

Hayri Abiyi Trabzonspor camiası yakından tanır. Benim de örnek aldığım, derdi Türk sporuna katkı sağlamak olan kıymetli bir büyüğümüzdür.

Kim demiş erkekler ağlamaz diye. Er oğlu erler de ağlar. Darısı Barcelona maçına Hayri Abi.

HİÇ BİR BAŞARI TEDADÜF DEĞİLDİR

Neden en başta ‘Sporu sonuç odaklı değerlendirenler bu yazıyı okumasın’ dediğimi biraz açmak istiyorum.

Başarı bir anda gelmiyor. İstikrarla, çalışmayla, karakterle kazanılıyor.

Dün maçı kaybetmiş olsaydık da birazdan okuyacağınız ayrıntıları yine paylaşacaktım sizlerle.

Öncelikle Trabzonspor U19 Takımı’nın yarı finale kadar yükselmesi bile tarihi bir başarıdır.

Başta cengaver gençlerimiz olmak üzere emeği geçen herkesi bir sporsever olarak yürekten kutluyorum.

- Eyüp Saka. Bu başarı bir kez daha istikrarın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermiştir. Eyüp Saka yaklaşık 5 yıldır altyapıda hizmet veriyor. Mesleki kariyerine yeni başarı hikayeleri eklediğine hep birlikte şahit olacağız.

TORPİL DEĞİL YETENEK ÖN PLANA ÇIKARILDI

- Güngör Şahinkaya: Trabzonspor’un 6 şampiyonluğunda ter dökmüş, bordo-mavililerle 18 kupa kaldırmış, deyim yerindeyse tam bir kupa koleksiyoneri. Maçtan sonra Güngör Abiyle de görüştüm. Alçak gönüllüğü kadar müthiş tespitleri kendisine hayranlık duymanıza neden oluyor.

Güngör Şahinkaya ile birlikte Trabzonspor altyapısında ‘torpil değil yetenek’ öne plana çıkarıldı. Türk Sporu’nun tüm paydaşları buradan ders çıkarmalıdır.

-  Ertuğrul Doğan. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, genç yaşına rağmen sergilediği olgun tavırlarıyla dikkat çeken bir isim. Popülist değil.

Trabzonspor Başkanı ve yönetimi, U19’dan 13 futbolcuyla profesyonel sözleşme imzalayarak ‘Sizlere güveniyoruz’ demiştir. Bu bir rekordur. Doğru adımlar atılırsa, bu adımların olumlu neticelerinden sadece Trabzonspor değil Türk Spor’u da yararlanacaktır.

14 YABANCI FUTBOLCU SAYISI GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR

- Karşılaşmayı TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella’nın yerinde izlemesi önemlidir.

Montella’nın bundan sonra atacağı adım, bu gençleri yakından takip edip aday kadroda onlara daha fazla yer vermek olmalıdır.

- TFF geçtiğimiz günlerde yabancı futbolcu sayısını açıkladı. Açıklamada ‘Kulüpler A takım listesinde Türkiye A Milli Futbol Takımı'nda oynama uygunluğu bulunmayan (yabancı futbolcu) en fazla 14 futbolcu bulundurabilir. 14 yabancı futbolcunun 12'si için herhangi bir yaş kriteri aranmaz.’ denildi.

Bu anlayıştan kademeli bir şekilde vazgeçilmelidir. Aksi takdirde Türk futbolunun gelişmesi düşünülemez.

SON SÖZÜM GENÇLERİMİZE

Tarık bin Ziyad, Endülüs'te İslam hakimiyetini sağlamış bir kumandan. Endülüs hazineleri ayaklarının altındayken şu tarihi sözler işitildi ondan: 

“Tarık! Dün boynu tasmalı bir köleydin; gün geldi Allah seni hürriyetine kavuşturdu.

Sonra bir kumandan oldun!

Bugün, Endülüs’ü fethettin ve kralın sarayındasın.

Şunu iyi bil ve hiçbir zaman unutma ki yarın da Allah’ın huzurunda olacaksın!”

Gençler, elde ettiğiniz başarı Türk Milletine müthiş bir moral oldu.

Pazartesi Barcelona’yı da devireceğinize inanıyoruz.

Ancak şunu unutmayın. Sonuç ne olursa olsun, sizler 85 milyonun gönlünde şampiyonsunuz zaten. Finalin tadını çıkarın.

Bir de şunu unutmayın lütfen.

Dün, futbola başladığınızda belki de topa nasıl kafayla vurulmasını bile bilmiyordunuz.

Bugün Avrupa’nın altyapı devlerini devirip finale çıkarak tarih yazdınız.

Yarın da Türk sporuna hizmet etmek ve daha büyük başarılara imza atmak istiyorsanız, çalışmaktan, kendinizi geliştirmekten vazgeçmeyin.

Yolunuz açık olsun.

NOT:

Bu hafta önereceğim kitabı, destan yazan Trabzonspor U19 takımından ilham alarak seçtim.

Kazananın Hikâyesi - Alex Ferguson.

Manchester United’ın efsanevi teknik direktörü Alex Ferguson'un bu kitabı, sadece futbol üzerine değil, liderlik, disiplin, azim ve karakter üzerine de çok güçlü mesajlar veriyor. Genç sporcular için hem ilham verici hem de öğretici bir eser. Ferguson'un futbolcuları nasıl geliştirdiğini ve genç yeteneklere nasıl yaklaştığını anlatması özellikle çok değerli.

Hiç kitap okuyan sporcuyla okumayan bir olur mu?

KAYNAK: SÖZCÜ