TRABZON'DAN 3 MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAĞIZ

RÖPORTAJ-HÜSEYİN TERZİ- O, Trabzon siyasetinin yükselen değeri. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde AK Parti’nin Trabzon’daki kalesi Ortahisar Belediyesi’nin kazanılmasında ekip arkadaşlarıyla birlikte büyük bir gayret sarf eden, gece gündüz demeden çalışan, çalmadık kapı, sıkılmadık el bırakmayan bir isim. CHP’nin Trabzon’da kazandığı zaferin baş mimarlarından… Mütevazi kişiliği ile Ortahisar’da gönüllere giren bir isim. Sadece seçim zamanında değil, seçimlerin ardından da sürekli sahada çalışmalarını bir muhafız gibi sürdürüyor. Yaptığı çalışmalarla her geçen gün partisine ivme kazandırmaya devam ediyor. Vatandaşların yanı sıra partililerin de takdirini kazanan CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz, makam odasının kapısını Trabzonx’e açtı. Batmaz, Sorumlu Müdürümüz Hüseyin Terzi’nin sorularını yanıtladı. Keyifle okuyacağını bu söyleşi de Trabzon’un sorunları, devam eden yatırımları, çay ve fındık, parti çalışmaları masaya yatırıldı.

İşte Başkan Batmaz’ın o açıklamaları:

SİYASİ BİR MÜCADELENİN İÇERİSİNDEYİZ

Çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme noktasında bir önseçim yaptık. Onun akabinde Ekrem başkanın diploması iptal oldu. Ardından haksız ve hukuksuz bir şekilde hiçbir dayanağı olmayan suçlamalarla beraber cezaevi süreci başladığı günden itibaren biz sahada Ekrem başkanın, Murat Çalık başkanın ve diğer yol arkadaşlarımızın haksız, hukuksuz tutuklamalarına karşı eylemler geliştirdik. Daha sonraki süreçte dünyanın en büyük imza kampanyasını düzenledik. Şimdi sahada onunla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Mahallelere, parklara, caddelere, evlere gidiyoruz. Sabit stantlarımız ve gezici stantlarımızla halka ulaşmaya çalışıyoruz. Yani bu konuyu Türkiye’nin hatta uluslararası gündeme taşıyarak yapılan operasyonların tamamen cumhurbaşkanı adayımızın önünü kesmek olduğunu duyurmak istiyoruz.7 bölgede tüm toplumun takdirini kazanmış, çalışmalarıyla, tavrıyla, duruşuyla Türkiye’de değişim talebinin öncüsü olan Ekrem başkanımızın cezaevindeki sürecini sonlandırıp tekrar demokratik siyasetin içerisinde var olması için bir çalışma, bir siyasi mücadele içerisindeyiz.

ŞUANDA 55 BİN İMZA TOPLADIK

Trabzon’da Ekrem İmamoğlu için yürütülen imza kampanyasında ne kadar imza toplandı?

Kendi ilçem Ortahisar için söyleyeyim. Bugün itibariyle 55 bin imzadayız. Bu rakam güzel bir rakam. Bunu şöyle değerlendirmek lazım, yapılan operasyonlar sonrasında şuanda cezaevlerinde öğrencilerimiz yatıyor. Yine dediğim gibi haksız, hukuksuz, temelsiz bir şekilde yatıyorlar. Gizli tanığın bile baş harfleri bile yok. Biz bunları ‘meşe’, ‘palamut’ bilmem ne diye tanımladığımız bir gizli tanık ifadeleriyle insanlar gözaltında. Kokutma ve sindirme…

İNSANLAR KORKMADAN İMZA ATIYOR

Tüm bunları değerlendirdiğiniz zaman insanların gelip açık alanda toplumun önünde imza beyan etmesi çok önemli bir şey. Korkmadan, yılmadan geliyor imza atıyor. ‘O operasyonlara, bu yapılan haksızlık, hukuksuzluklara karşı tavrımı gösterip imzamı atıyorum’ demesi çok anlamlı. Çünkü yaşanan örtülü faşizmden ziyade açık faşizme döndü. Baskıcı bir Baas Rejiminin değişik bir versiyonunu yaşamaktayız şuanda.

ÜYE SAYIMIZ 5 BİN 400

Siz göreve geldiğinizde ne kadar üye vardı. Şimdi ise kaç üyeniz var?

Göreve başladıktan sonra 2 bin 600 üyeyle beraber aldım. Kampanya öncesi ve sonrası var. Şuanda kampanya ile birlikte 5 bin 400 civarında bir üyemiz var. Aldığımız üye sayısının iki katını da geçtik. Yaklaşık 3 bin kişiyi üye yaptık. Üye çalışmalarımız da devam ediyor. İnsanlar kendi isteği ile gelip üye oluyorlar. Zaten zorlamayla kimseyi üye yapamazsınız ki…

CUMHURBAŞKANIMIZIN ANNESİNE

SÖYLENEN SÖZLER DE KABUL EDİLEMEZ

Yine geçen hafta çok üzücü bir saldırı yaşandı. Genel başkanınız Sayın Özgür Özel provokatif bir saldırıya uğradı. Bu aynı zamanda demokrasiye de yapılan bir saldırı. Bu olaylar neden önlenemiyor?

Amasız, fakatsız kınanması gereken bir olay. Türkiye hukukuna uygun hiçbir partiye, genel başkanına böyle bir saldırının yapılmasını tasvip etmiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın merhum annesiyle ilgili söylenen sözler kabul edilemez. Biz buna da tepki gösterdik. Yani sadece kendi genel başkanımıza veya kendimizle ilgili değil. Bu toplumda, Türkiye Cumhuriyeti’nde siyasetin baskı altına alınmadan bir demokratik yarış içerisinde olması gerektiğini düşüncesi içerisindeyiz.

HER TÜRLÜ MELANETİ İŞLEMİŞ

BİR ADAM NASIL GEZEBİLİR?

Bu saldırıyı yapan şahıs 2 evladını katletmiş. Tecavüzden alın da hırsızlığa kadar her türlü melaneti işlemiş bir adamın nasıl tutuksuz, afla birlikte elini kolunu sallayarak gezdiğini asıl bizim sorgulamamız lazım. Hukuk sistemimizde bunları bizim sorgulamamız lazım. Cezaevinde yatan bizim gencecik çocuklarımız var. Gezi olaylarında yatan bir sürü insanımız var. Bunların bir tanesinin cezaları hükümlüye dönmemiş. Bunların hepsi tutuklu. Onları bırakmıyorsunuz ama katilleri, canileri serbest bırakıyorsunuz. Bu şahıs İstanbul’da nasıl yaşıyor, nasıl ediyor?

BU TOPLUM BU KADAR PİSKOPATI KALDIRAMAZ

Genel başkanımızın aracı otoparka alınmıyor, dışarıda bırakılıyor. O şahsın olduğu koridor boş bırakılıyor. Tüm bunları alt alta değerlendiriyoruz. Şahsın geçmişine bakıyoruz. Ayrıca Ortahisar’da bizim standımıza saldıran genç partili arkadaşımızı yaralan şahsın geçmişine bakıyoruz; Cumhurbaşkanına hakaret varmış. Onu da bana sayın Seyit Hisoğlu söyledi. Bu toplum, bu kadar piskopatın elini kolunu sallayarak dolaşmasını kaldıramaz. Bugün bize yarın size olacak!

SADDAM HÜSEYİN ‘BENİ ADİL YARGILAYIN’ DEMİŞTİ

Saddam Hüseyin yargıya çıktığı zaman şunu demiş; ‘Beni adil yargılayın.’ Hakim de şunu demiş; ‘Sizin çıkardığınız yasalarla sizi yargılayacağız.’ Şimdi bugün yaşadığımız ortam bugün bizeyse yarın size olmasın. Hiçbirimizin çocuğu tehdit edilmesin. Bakın bugün Özgür Özel’in çocuğu tehdit edildi. Biz şimdi bunları yaşıyoruz. Yargı oturacak bunları araştıracak. Emniyet güçlerimiz bunun araştırmasını yapacak. Arkasında başka bir güç mü var? Gizli servisler mi var? Bunların hepsi araştırılması lazım. Araştırılıp bunların herkese de açıklanması gerekiyor.

ÇAMBURNU’NA BAKIN YATIRIM ADASINI GÖRÜN!

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili sayın Mustafa Şen, yıllardır bir türlü hayata geçirilemeyen Arsin Yatırım Adası ile ilgili ‘Yatırım Adası uzun vadeli bir proje; devlet ile yatırımcılar arasında henüz uzlaşma sağlanamadı’ dedi. Bu söylemi nasıl değerlendiriyorsunuz. Sizin Yatırım Adası ile ilgili düşünceleriniz neler?

Mustafa Şen’in böyle kısmi açıklamalarıyla beraber biz Trabzon milletvekili olduğunu hatırlıyoruz. Yoksa sağda solda, herhangi bir yerde kendisiyle rastlaşmış olduğumuz yok. Ben 2017 yılında ben il başkan yardımcısıydım. Yatırım Adasıyla ilgili 2017 yılında bir röportajımda ben şu örneği vermiştim; Sürmene-Çamburnu’nda yapılacak olan tersanede Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu 5 bin işçinin çalışacağını vaat etmişti. Ben o röportajımda şunu dedim; Çamburnuna bakarak Arsin’de çıkacak olan sonucu görebiliriz. Geldiğimiz nokta aynı dediğim gibi oldu. Aradan 8 yıl geçti. Yatırım Adasında ne bir taş döküldü ne bir toprak! Bizi hayali projelerle beraber AK Parti iktidarı 23 yıldan beri avuttu durdu. Hikayelerle, görsellerle beraber avuttu durdu.

TİCARET ODASI VE ESNAF ODASI…

Yatırım Adası elzem mi? Bunun kararını verecek olan ben değilim. Ticaret Odası, Esnaf Odası, belediyeler, üniversitemiz… Bunların hepsinin bir araya gelip Trabzon’un bizim röntgenini çıkarmamız lazım. Bizim neye ihtiyacımız var.

ORTADA GARABETTEN BAŞKA BİR ŞEY YOK

Sürekli toplantılar yapılıyor ama…

Hiçbirinde sonuç yok. Mesela turizm konuşuluyor. ‘Turizm şehri olacağız’ diyoruz ama ortada garabetten başta bir şey yok. Şimdi geçtiğimiz günlerde Doha’ya gittiler. Müftümüz gitti, belediyeden 30 tane adam gitti, bilmem kim gitti! Turizmci arkadaşlarla konuşuyoruz hepsi kan ağlıyor. Ortada ne var? Hiçbir şey yok. Tiflis’e gidildi. Uçak kaldıracağız dediler. Haftada bir kalkıp kalkmayacağı da daha belli değil. Bir ara durdular, halkın tepkisini aldılar, tekrar uçurmaya başladılar. Yine Taşkent’e gidildi. Sonuç yok. Yani mış gibi yapıyoruz. Hamsiler alıyoruz, Kıbrıs’a gidiyoruz. Ama ortada sonuç yok. Havanda su dövüyoruz. Gerçeklikleri yok. Çünkü akıl başka bir yerde. Akıl ranta çalışıyor. Bireysel ranta çalışıyor. Bizde diyoruz ki bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir tek sorunu değil. Mesela Değirmendere’deki trafik sorunu tek bizim sorunumuz değil. Toplumun tüm bileşenleri olarak bir araya gelelim.

ORTAK AKIL EKSİKLİĞİ VAR

Tam da bu noktada şunu sormak istiyorum. Trabzon’da ortak aklın eksik olduğunu düşünüyor musunuz?

Tabii… Ortak akıl eksikliği var. ‘Ben yaparım’ mantığı var. Ama yapamadınız. Yıllardan beri iktidarsınız yapamadınız. Biz de diyoruz ki hizmette yarışalım. Bu konuda tüm siyasi partilere çağrıda bulunuyorum. Gelsinler, onların da bu şehre dair düşünceleri var. Üniversitede bir sürü profesör hocamız var. Onların eğitimleri var, biriktirdikleri var. Onlar da biriktirdiklerini bu kent için ortaya koysunlar. Bu kent hepimizin kenti. Gelin hep birlikte taşın altına elimizi koyalım. Ahmet Kaya başkanımız da bu tür tekliflere zaten açık bir insan.

BÜYÜKŞEHİR’İN BORÇ BATAĞINA

BİR KELAMLARI YOK!

Kamuoyunda şöyle bir görüş var. ‘Ortahisar Belediyesi sosyal belediyecilikte çok iyi ama 1 yıl geçmesine rağmen hala kalıcı bir eser göremedik.’ Siz bu görüş hakkında neler söylersiniz?

Bu konuda AK Parti’nin atanmış ilçe başkanı Dr. Seyit Hisoğlu, bir polemik yapmaya çalıştı. Projeler şunlardı ama bir şey göremedik diye… Borç bu kadardı diye… Bizim zamanımızda böyleydi, sizin zamanınızda böyle diye… Siz bunları gündeme getirdiğiniz ben size cevap vermek zorundayım. Ama Büyükşehir’in bugün yaşamış olduğu o ekonomik buhrana, o kara delik gibi olan borç batağına dair bir kelamları yok. Şimdi bizim borcumuzu gündeme getiriyorlar.

BORÇ YOK MU DİYELİM?

Ahmet Metin Genç, 2’nci yılında bir basın açıklaması yapıyor. Ahmet başkan bir sunum yapıyor, projelerini anlatıyor. Gazeteci arkadaşlardan bir tanesi diyor ki ‘Başkanım bunları proje olarak şekil olarak görüyoruz ama elle tutulur bir şeyimiz yok.’ Ahmet bey de diyor ki ‘Biz bunları 2 yıldan beri pişirdik önümüzdeki süreçte biz bunları hayata geçireceğiz.’ Şimdi bizim 1’inci yılımız. Şimdi borç yok mu diyelim? Borç bırakmadınız mı diyelim? Belediyeye ağzına kadar personel doldurmadınız mı diyelim? Bunlardan bahsetmeyelim mi? Bize çok iyi belediye bıraktınız mı diyelim? Bu halk kendi vergileriyle beraber yönetilen bir belediyenin borcu var mı yok mu bilecek. Yada iş talebi veya üretme talebi var da bunu ben yapamıyorsam bunun sebeplerini bu halk bilecek.

ÇAĞLAYAN’DA YIKIMLAR BAŞLADI

Ayrıca bakın bizim Çağlayan Kentsel Dönüşüm Projemizde yıkımlar başladı. Birinci yılımızda hem de. 15 yıl bu kenti yönettiniz. İktidar gücü de arkanızda. TOKİ’si ve tüm devlet imkanlarıyla beraber bu kenti siz yönettiniz. Bu projeleri biz elbette yapacağız. 5’inci yılın sonunda 41 proje mi hayata geçmiş yoksa 61 proje mi hala hayata geçmemiş, hayal mi satıyorlar onların karşılaştırmasını halkımız yapacak.

HİSOĞLU’NUN ÇOK ACI BİR VİDEOSUNU İZLEDİM!

Ülkeyi getirdikleri durum şu. Dün çok acı bir video izledim. Sayın Seyit Hisoğlu, Boztepe’de evine giderken yoldan bir teyzemizi arabasına alıyor. Ve bunu da servis ediyor. Hisoğlu teyzemize diyor ki ‘Ne istersun teyzecuğum?’ teyze de ‘Bana salatalık al’ diyor. Bu halkı 1 kilo salatalığa muhtaç etmişsiniz. Hisoğlu devamında utanmadan diyor ki ‘Yanına da fasulye aldım.’ Ne acıdır! Bu trajikomik bir durum. Onurlu, gururlu Trabzon anası 1 kilo salatalık talep ediyor ve siz bunu yayınlıyorsunuz. Geldiğimiz tablo bu.

4 NİSAN’DA UTANMADAN PERSONEL ALDILAR

Ortahisar Belediyesi AK Parti’de iken fazladan personel alındığı konuşuluyordu. Şimdi Ortahisar Belediyesi sizde.  Aynı iddialar sizin için söyleniyor. Bu iddialar için neler söylersiniz?

Geldiğimiz gün itibariyle çalışan personelimiz ile şuanda çalışan personelimizin arasında eksi yönde hareket var. Yani aldığımızdan daha düşük personelle çalışıyoruz. 3 yada 4 Nisan’da yetkileri olmadığı halde belediyeye personel aldılar. Vatandaşın Ahmet Kaya’ya ve ekibine verdiği yetki noktasında utanmadan personel aldılar! Biz bu açgözlülüğü neyle tanımlayacağız? Giderayak mal kapma telaşı ile beraber personel alıyorsunuz. Devlet senin zaten. Ya bu devleti siz, kendiniz gibi görüp her tarafa bulaşıyorsunuz. Bu arada ihtiyacımız olursa elbette işçi alacağız.

RAHMETLİ ERBAKAN’IN DEDİĞİ

GİBİ ‘HADİ ORADAN’

450 personelle sana sıfır borçla devredilmiş bir belediye var. Norm kadrosu fazla var diye de belediyeden atılan işçilerden bir tanesiyim ben. 2011’de çıkartılan norm kadro yasası ile beraber belediyeden Sağlık Müdürlüğü’ne gönderilen personellerden biriyim. Seyit Hisoğlu ne anlatıyor bize! Norm kadronun altını üstüne getirmişsiniz. Hiçbir şey umurunuzda değil. Belediyeyi ağzına kadar doldurmuşsunuz. Şimdi bize de personel aldınız veya almadınız diyorsunuz. Rahmetli Erbakan’ın dediği gibi ‘Hadi oradan, hadi oradan.’

MASRAFLARI KARŞILAMIYOR

Yaş çay sezonu yakında başlayacak. Sizce yaş çayda taban fiyatı ne kadar olmalı?

Türkiye’deki en iyi çay Ortahisar’da yetişiyor. Şimdi Ortahisar Belediyemizde arkadaşlarımız, çayı paketleyip tüketime kazandırdılar. Çay fiyatı ve fındık fiyatı… İnsanlar bunlara yatırım yapıyorlar. Biz artık kar etmeyi geçtik. Çayın budamasıdır, gübresidir. Bunların çok farklı kalemlerde giderleri var. Masrafları karşılandığı takdirde kar edilecek.

FİYATI BELİRLEYENLER ÇAY VE FINDIK BARONLARI

Fiyatın artık önemi yok. Biz fiyatı söylesek de fiyatı belirleyen çay ve fındık baronları. Yurtdışındaki, Hollanda’daki tüccarlar bunun fiyatını belirliyor. Ben fındıkçıyım. Birçok kalemde masrafım var. Sezon geliyor fındığımı satacağım, beklet ama nasıl bekleteceğim. Bekletecek alanım yok.

LİSANSLI DEPO VE FİSKOBİRLİK YOK

Yıllardır lisanslı depo dendi lisanslı depo yok. FİSKOBİRLİK yok. Üreticinin mal sahibi olduğu FİSKOBİRLİK’leri ortadan kaldırdınız. Bizi tamamen tüccarın eline bıraktınız. Şuanda insanlar fındığı niçin topluyor biliyor musunuz? Ata toprağı diye fındık bahçesine sahip çıkıyor, bakımını yapıyor, fındığını topluyor. İnsanlar ayıplamasın diye… Bu çok acı bir durumdur. Biz bu utancı yaşamamak için toprağımıza sahip çıkıyoruz. Yoksa bizim bundan ekonomik gelir elde edip de çocuğumuzun düğününü ya da eğitim masraflarını karşılamak için yapmıyoruz artık.

İNSANLAR HER ŞEYİN FARKINDA

Ama halkımız her şeyin farkında. Toplumun içerisindeyiz. Camisindeyiz, kahvesindeyiz, çay ocağındayız. Her alanda varız. İnsanlar stantlarımıza geliyor. 32 günden beri o stantların başındayım. Halkımızla birebir temas halindeyiz. Mütedeyyin insanlarımız, seküler insanlarımız, milliyetçi insanlarımız aklınıza gelecek her türlü siyasi görüşe sahip insanlarımız ile birlikteyiz. Büyük dertleri, sıkıntıları var. Bugün korkmadan, o baskılara, gözdağı vermelere rağmen korkmadan gelip imza verebiliyorlar. ‘Bu düzeni değiştireceğiz’ diyebiliyorlarsa Yozgat’taki çiftçi amcamız ‘Şalgam ile Turup ile devlet idare edilmez’ deyip bu mantıkla destek veriyorlar. Bunlar çok anlamlı şeyler.

GÖREVİMİ EN İYİ ŞEKİLDE

YAPMA DERDİNDEYİM

Mutlaka her siyasetçinin bir hedefi vardır. Bu anlamda sizin hedefiniz ne?

İnsan nefsi, psikolojisi her zaman daha iyisini ister. Bu yaşamın bir gerçeği. Ama benim asıl önceliğim şu. Benim olduğum alanda görevimi en iyi şekilde yapmaktır. Benim derdim bu. Sorunsuz, en mükemmelini yapmanın gayretindeyim. Kendi özel hayatımda inişlerim, çıkışlarım olmuştur. Ama siyasette en iyisini yapma gayretindeyim. Biz iyisini yapalım da önümüzdeki süreç bizi nereye getirir? Toplumsal kabulümüz hangi noktada olur? Arkadaşlarımız, dostlarımız var. Onlarla yapacağımız istişareler var. Olduğumuz alanda kalırız. Faklı şeyler olur ya da olmaz. Bizim asıl mücadelemizin temeli, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin tekrar inşa etmektir.

TRİBÜNDE DE OTURURUM

90 DAKİKA DA OYNARIM

Bunu bir futbol maçı düşünmek lazım. Yani bana son 5 dakika gir oyna denilebilir veya 90 dakika git tribünde izle denilebilir veya 90 dakika kaleci, santrafor oyna denilebilir. Biz görevlerin hepsine talibiz. Bu görevlerin hepsi bize verildiğinde bunu yapabilecek anlayıştayız. Yeri gelince 90 dakika tribünde de bekleriz yeri gelince 90 dakika da oynarız. Biz bugünü çok iyi yapma derdindeyiz. Biz Ortahisar’ın muhafızlığını, Ahmet başkanımızla, mahalle temsilcilerimizle gençlik ve kadın kollarımızla tüm ekip arkadaşlarımızla en iyi şekilde yapalım. Gerisi kolay.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP, Trabzon’da AK Parti’nin kalesi Ortahisar’ı bünyesine kattı. Hedef mutlaka Büyükşehir’dir ama Trabzon’un ilçelerinde ve kırsalda CHP’nin çok güçlü olmadığı da bir gerçek. Siz ilçelerde de güçlü olmak için nasıl bir yol izleyeceksiniz? Ne gibi çalışmalar yapacaksınız? Bir dahaki seçimlerde CHP’nin Trabzon’da hedefi ne?

İl başkanımız nezdinde ilçe başkanlarımız toplantılar yapıyoruz. Artık herkes elinden geleni bir üst levela çıkarmak zorunda. Bunu tüm ilçe başkanlarımız da yapmak zorunda. Bence Ortahisar konusu bir ders konusu da olabilir. Bununla ilgili bize dışarıdaki üniversitelerden, siyaset bilimlerinden gelip ‘Nasıl yaptınız’ diye soranlar var. Trakya Üniversitesi’nden bitirme tezi hazırlayan hocalarımız vardı. Biz hikayemizi anlattık. Nasıl başardığımızı anlattık. Bunları hayata geçirmek zorundayız. Eksiklerimiz var. Eksiklerimizi de biliyoruz. Onu toparlamamız için de il başkanımız Mustafa başkanın nezdinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama o eksikleri de biliyoruz.

3 MİLLETVEKİLLİĞİ HEDEFLİYORUZ

Bir sonraki seçimlerde hedefiniz ne?

Bir sonraki seçimlerde en az 3 milletvekilini hedefliyoruz. Hedefimiz bu. AK Parti büyük bir buhran içerisindedir. Özellikle Ortahisar’da almış oldukları sonuç onlar için hazin sonuç. Hala daha bunun sancıları onlar için devam ediyor. Ortahisar Meclisinde yaşadıkları sorunlar ortada. O travmayı hala atlatamadılar. Arkadaşlar o travmayı da atlatamayacaklar. Arakdaşlar, misyonunu, miadını tamamladılar. Toplumdaki algı da değişti, toplum gerçek yüzlerini de gördü. O yüzden 40 binlerden 80 binlere çıkan oy oranına sahip olduk. Her şey sizin elinizde ama toplum ‘yeter’ dedi. O ‘yeter’i de önümüzdeki süreçte devam ettirecek.

ÇOK İYİ PLANLANMASI LAZIM

Raylı Sistem Projesi kentimiz için önemli bir proje. Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Ahmet Metin Genç bu projeyi en kısa sürede hayata geçirmek istiyor. Yalnız güzergah tartışmaları var kamuoyunda. Yomra’dan Akçaabat’a yapılacak. Uzun vadede Beşikdüzü’nden Of’a kadar uzatılması talebi var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Raylı sistem modern kentlerde bir ihtiyaç mı evet ihtiyaç. Ama arka planda farklı sosyal yapıların sıkıntıları da yaşanıyor. Dolmuşçular var. Şehrimizin fiziki şartları ortada. Sıkışıklıklara neden olacak mı olmayacak mı? Bunların hepsinin iyi planlanması lazım.

YATIRIM ADASINDAKİ TRAVMA

GİBİ OLMASIN!

Projenin tanıtım toplantısını takip ettik, gayet güzel planlanmış gibi…

Ahmet Kaya başkanımız da toplantıya katıldı. Onunla da istişare yaptık. Güzel. Temennimiz şu, inşallah olsun. Şunu söylemek istiyorum. Bir Arsin Yatırım Adası travmasını burada da yaşamayalım diyorum.

KARADENİZ NEREYE BAĞLANACAK?

Bizim asıl sorunumuz bundan ziyade Karadeniz’i bu kenti Gürcistan’a mı bağlayacağız. Yoksa Erzincan tren hattı mı hayata geçecek? Bu mesela gündemden kalktı. O ki bir ray üstünde gideceğiz; o projeyi mi önceleyeceğiz yoksa bu projeyi mi? Bunu da konuşmamız lazım, tartışmamız lazım.

BİZ RAYLI SİSTEM İÇİN DESTEĞE HAZIRIZ

Diğerini  yani Raylı Sistemi yapabiliyorlarsa buyursun yapsınlar. Bize de düşen bir şey varsa yapmaya hazırız. Ahmet Metin Genç’in, Ahmet Kaya’dan bir talebi olursa derse ki ‘Başkan size de bu kadar pay düşüyor, bu da sizin sorumluluk alanınızda’ derse Ahmet Kaya başkanda onu yapmaktan hiç erinmez. Kentin faydası için yapar. Çünkü ikisi de bu kentin çocuğu. Şehrimizi bir adım ileriye taşıyabileceksek hep birlikte omuz veririz.

NE SAMSUN VAR NE DE SARP!

Demir yolu için şimdi Samsun-Sarp konuşuluyor…

Samsun-Sarp konuşuluyor ama ortada ne Samsun var ne de Sarp! Ortada aslında hiçbir şey yok. Sadece söz var. Sözün ötesine geçtiğimiz yok.  

BİZİM TALEBİMİZ HAK VE HUKUKTUR

Eklemek istedikleriniz neler?

Ekrem İmamoğlu ve Murat Çalık başkanlarımız ve arkadaşlarımız üzerinden şunu söylemek istiyorum. Yargıyı aparat haline getirip bunu daha önce Fethullah Gülen (FETÖ elebaşı) ve onun savcıları tarafından bu ülkeye yıllarca kan kusturdular. Ülkenin genel kurmay başkanını, terör örgütü lideri diye gözaltına alındığı dönemlerden bu dönemlere geldik. Ve biz bir arpa boyu yol alamadık. İnsanların şahsıyla, şahsiyetiyle, ailesiyle, çocuklarıyla, onuruyla hiç kimsenin oynamaya hakkı yoktur. Hepimizin talebi şudur. Demokratik zeminde çıkın yarışalım. Herkes yarışsın. Herkes hakkını alsın. Ekrem başkan bu toprakların evladıdır. Ekrem başkandan terörist çıkarmaya çalıştılar ama Ekrem başkandan terörist çıkmaz. Çıkartamazsınız. Dün kazmış olduğunu kuyuya bugün kendiniz düşersiniz. Bizi PKK ile bilmem ne ile yan yana getirmeye çalışan o akıl, bugün dirsek teması aralığı İmralı’da yan yana, talimat bekliyorlar. Allah sizi kendi kazdığınız kuyuya düşürür. Bizim talebimiz hak ve hukuktur. Ekrem başkanımızın, Murat başkanımızın ve diğer arkadaşlarımızın diğer 50 gün, 150 gün, 500 gün bin 500 gün geçse aynı kararlılıkla aynı mücadele ile yanlarında durmaya devam edeceğiz.