Bu dünyada birbirini en kolay bulan iki insan kimdir diye size soran olursa hiç tereddüt etmeden Sahtekârlar ile Tamahkarlar cevabını verin. Gelin size insan oğlunun aç gözlülüğünün ne olduğunu ceviz kurdunun hikayesi ile anlatayım. Ama öncesinde şunu bilmenizi isterim ki bu kâinatta omurgalılar ile sürüngenler arasındaki mücadele yüz milyon yıldır devam ediyor.
‘Ceviz kurdu zayıf ve cılız bir halde iken gözüne kestirdiği bir cevizin kabuğunda bir delik açar.İçine girer ve cevizin içini sanki yarın yokmuşçasına bir hırsla yemeye başlar. Yedikçe yer, yedikçe yer. Fakat sonra bu kurtçuk şişmanlamaya başlar. Karnı büyür. Hareket edemez olur. Girerken açtığı delik ise artık onun için çok küçük kalmıştır...
Karnını doyurmuş ve ihtiyacı olan yiyeceği alıp gitmek ister fakat gidemez...
İçi giden cevizin kabuğu da kurumuş ve sertleşmiştir. Kurtçuk dışarı çıkabilmek için deliği genişletmek ister ama başaramaz...
Kurtçuk oturur ve düşünmeye başlar. Çıkmanın tek yolu olan zayıflamayı beklemek, vardığı tek sonuçtur.
Aç kaldıkça zayıflar, zayıfladıkça ilk haline, eski cılız haline döner...
Girdiği delikten çıkar gider. Fakat bir bakar ki etrafına artık mevsim bitmiştir. Ortada aç ve cılız bir kurtçuk ve içi yenilip bitirilmiş boş, kuru bir ceviz kalmıştır.’
İnsanlık daha birkaç bin yıllık bir gelişimin içinde kolektif yaşamı terk ederek hırs ve ihtiraslarının kölesi olmayı nasıl başardı? Modernitenin zorbalaştırdığı tek canlı türü olarak…
İhtiyaçlarımızın ötesinde haz duygusunun tahrip edip, yok ettiği vicdanlarımızdan koparak. Bir toplumun değer yargıları onu vicdan cumhuriyeti yapar. Ahlak sorgusu sadece kabilelerde kendini gösterir. Çünkü gösterişi sever. Ahlakın her zaman ikinci bir kişiye ihitiyacı vardır. Ama vicdan kendi değer yarıları içerisinde hep adalet arar. Şu ceviz kurdunun hikayesine bakın sonra yaşadığınız toplumun içinde kimleri gösteriyor parmağınız dikkat edin. Doymak bilmeyen tamahkarların ve onların aç gözlülüklerinden yararlanmak isteyen sahtekarların sayısı parmakla sayılmaz hale geldirdiğini göreceksiniz. Atalet topluluklarda eylemsiz birey kötülerden daha çok suça teşvik eder.
Hırsızı yavuz yapan bekçinin korkaklığıdır. Birinin ceviz kurtlarını uyarması gerekiyorsa bu sizsiniz. En azından bunu vicdanınıza borçlusunuz.
İçimizdeki vicdan Cumhuriyeti, cüretkar olana cesur olmanızı bekliyor.