Cumhuriyetimizin “Gidemediğin yer senin değildir” özdeyişini şiar edinmiş gözde kurumu Karayollarının ve ilgili birimlerinin, son süreçte yükleniciler eliyle saplandığı çözümsüzlük batağını izah etmeye inanın kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Sanki bu ülkenin ulaşım mastır planı, binlerce proje-ulaşım-trafik mühendisi ve devasa makine parkı yokmuşçasına! Samsun-sarp uluslararası transit yolunun, Akçaabat-Söğütlü mevkiinde tamda Trabzon Üniversitesi kavşağında “anlamsız bir uygulamayla” günlerce kesintiye uğratılması Kabul edilebilir değildir.
Trafik sirkülasyonunun en yoğun olduğu ve güneyinin yüksek yerleşim bölgesi özelliği nedeniyle; Katlı kavşak-Köprülü kavşak, Yonca kavşak… benzeri çağdaş çözümlemeler söz konusu iken çevredeki iş yerleri zarar görmesin kaygısıyla kamu zararını yeğleyen liyakatsiz anlayış meydanı boş bulmuşçasına bu kez de karayolunu iğdiş etmekte bir beis görmüyor.
Mekosen koltuklarına kurulup, burunlarından kıl aldırmayan akıldanelere hatırlatmak isterim ki; 2918 sayılı karayolları Trafik yasasına göre karayolu “Trafik için KAMUNUN YARARINA açık arazi şeridi, alan ve köprüler” olarak tariflenir… Ve trafik AKIŞI ve GÜVENLİĞİ trafik zorunlulukları dışında hiçbir nedenle kesintiye uğratılıp engellenemez.
Oysa söz konusu bölgede trafik, salt batıdan gelen araç trafiğine açık hale getirilirken, Trabzon yönünden gelip Trabzon Üniversitesine ya da yerleşim bölgesine (güneye) dönecek taşıtlara kapatılıp, zorunlu Akçaabat merkeze yönlendirilmekte, uyanıklık yapanlar ise; Haçkalı Baba Devlet Hastanesine giriş-çıkış yapıp kural ihlaliyle sonuçlanan hatalı sola dönüş yapma alışkanlığı kazanmaktadırlar!
Tüm bu dayatmalar sonucunda “Kamu Yararı” kavramı zarar gördüğü gibi, trafiğin “Akışkanlığı” ve “Güvenliği” tarafınızdan yok hükmünde görülüp kadük hale getirilmemiş midir?
İkinci yüzyılında Cumhuriyetimizin Karayollarından ve bir türlü kurumsallaşamamış Kent Konseyinden vazgeçtik… Anlı şanlı Teknik Üniversitemizin ve BÜYÜK Şehir Belediyesi Ulaşım Dairesinin de mi çözümlemeye ilişkin hiç bir sözü olmayacaktır?
Sahi en azından Yalıncak’daki adli Tıp Kurumu üst geçidi ya da, Arsin Organize Sanayi üst geçidi benzeri bir çözümleme çok mu zordu?
Yok eğer “dediğimiz dedik-ÇALDIĞIMIZ düdük” deyip çözümsüzlükte ısrarcı iseniz. Varın kumda oynamayı sürdürüverin! Başka ne diyeyim ben size.
Bu yazı bir yakınış yazısı değil, kent duyarlılığı dorukta bir yurttaş uyarısıdır.
Ekmeğini yiyip suyunu içtiniz bu kente kıymayın efendiler!..
Sevgiyle, dostlukla…
TEPEDEN PROJELERE MÜDAHALE EDECEK TUTARLI KENT YÖNETİCİLERİ YOK Kİ !