BAKANIN OBJEKTİFİNDEKİ KOMİK GÖRÜNTÜ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, önceki sabah sahilde yürüyüşe çıkmıştı. Yanında Trabzon Milletvekili Mustafa Şen ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç vardı.
Bu aralar sosyal medyasını aktif kullanan Bakan Uraloğlu, bol bol video çekip yayınlıyor. Uraloğlu yürüyüş esnasında yine bir paylaşım yaptı. Sağında ve solundaki isimleri açıkladıktan sonra telefonu havaya kaldırdı ve arkadan gelenleri de paylaştı. Tabi sabah yürüyüşünde bir görev ve sorumluluğu olmayan bazı danışman ve partililerin ceket pantolan giyerek kendilerini takip etmelerine Uraloğlu, “Yürüyüşte ceket giyen arkadaşlarımız da var” ifadesini kullandı. Uraloğlu’nun arkasından gelen ve takım elbiseli kıyafetleri ile dikkat çeken ekibin oldukça komik duruma düştüğü gözlemlendi.
***
AHMET KAYA PERSONELİ HİZAYA ÇEKTİ
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, belediyede ipleri eline almaya başladı. Kaya, geçtiğimiz hafta personele bir genelge gönderek kendilerine çekidüzen vermelerini istedi. Mesai saatlarine titizlikle uyulması konusunda personeli uyaran Kaya, kılık kıyafet, saç ve sakal konusunda da çalışanlarına dikkat etmeleri gerektiğini hatırlattı. Kaya’nın önceki yönetim zamanında işe gelmeyip maaş alan personelleri tespit ettirdiği, bu isimleri başlarını kaldıramayacak işlere yönlerdirdiği ifade edildi. 10 yıl boyunca belediyede suya sabuna dokunmadan maaşlarını alan bu güruha yapılan uygulama takdirle karşılandı.
***
URALOĞLU’NUN KOLTUĞU SALLANTIDA MI?
Günlerdir başkent kulislerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine değişikliğine gideceği konuşuluyor. Hazine, Dışişleri ve Savunma Bakanları dışındaki bütün isimlerin gönderileceği yerlerine ise kamuoyunda karşılığı olan bürokratlara yer verileceği ifade ediliyor. Trabzonlu Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun da kabineden uzaklaştırılacak isimler arasında olduğu da seslendiriliyor. Uraloğlu’nun yerine önceki Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nun getirilebileceği iddialar arasında yer alıyor. Bu iddia gerçekleşmese bile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Zorluoğlu için önemli bir görev düşündüğü, kurmaylarıyla da kendisine bu konuda haber gönderdiği öğrenildi.
***
HOCALAR DEĞİŞİYOR DA NE OLUYOR!
Ülkemizde futbol gerçekten bir takım kendini bilmez, sporun ruhundan haberi olmayan, kulüp aidiyet duygusunu gerçek anlamda hissetmeyen başkan ve yöneticiler tarafından yönetiliyor. Buna nasıl mı karar veriyoruz? Çünkü kulübünü seven, futbolu bilen, sporu derinliğine tahlil eden hiçbir başkan ve yönetim bu kadar borç yükünün altına imza atmaz. Yönettikleri kulüpleri iflas noktasına gelmişken hala daha taraftarın gözünü boyamak için transfer yarışına girmez… Biliyorsunuz ki Türkiye’de amatör kümeden Süper lige kadar kulüpleri yönetenler her başarısızlıkta ya hakemleri suçlama yarışına girerler, ya da taraftarları karşısında kendilerini temize çıkarmak için teknik direktörlerinin işine son verme yoluna giderler veya göz boyama transferleriyle birlikte saltanatlarını sürdürmekten geri durmazlar.. Ne yazık ki bu değişiklikler genel olarak hiçbir olumlu gelişmeye sebep olmamasına karşın yine de bu uygulamadan vazgeçilmez. Sonuçta gelen-giden teknik adamlar ve transfer edilen futbolcular kulüplerin ekonomisinin her yıl biraz daha kötüye gitmesine sebep olur. Çünkü giden teknik adam tazminat alırken, gelen de daha yüksek paraya imza atarken, milyonlarca Euro ödenerek yapılan transferler için de, Aynı şekilde her yeni transfer biraz daha yüklü para kaldırırken, gönderilenlere de tazminat kaçınılmazdır.
ASIL BAŞARISIZ OLAN YÖNETİMLERDİR
Biz bugün teknik adam konusuna değinmek istiyoruz. Her yeni gelen teknik direktör kadroda bulunan yerli-yabancı birçok futbolcu için anında raporunu verir ve; “Bunlar, bunlar benim sistemime uymuyor, yenilerini almalıyız” diyerek kendi kadrolarını kurmaya çalışırlar. Yönetimler ellerindeki yabancıları ya da yerli isimleri gönderirken tazminat öderken, yenileri için de çuvalla para saymaktan geri durmazlar. Sonra da, “Ekonomimiz felç oldu, siyaset kurtar bizi” diye yalvar yakar olurlar. Kredi peşine düşerler. Borsa’ya açık kulüpler uyduruk bir şekilde sermaye artırma yoluna gidip, biraz daha borçlanma hakkı elde edip, kulüplerinin yarınlarını adeta belirsizliğe sürüklemekten geri durmazlar. Yönetimler ne yazık ki kendi başarısızlıklarının tüm faturasını genelde teknik adama keserler de, gönderdikleri teknik adamları da kendilerinin göreve getirdiklerini unuturlar. Yani asıl başarısızlığın tümüyle yönetimlere ait olduğu gerçeğini göz ardı ederler. Düşünebiliyor musunuz bu sezon Trendyol Süper Liginde mücadele eden takımlardan sadece 3 kulüp teknik direktörlük değişikliğine gitmedi. Kalan 17 kulüpten kimi iki, kimi üç, kimi dört, bazısı da ara teknik adamlarla birlikte 5 çalıştırıcıyla yola devam etmek durumunda kaldı. Bu sezon şu ana kadar Süper Ligdeki 20 takımda tam 48 teknik adam çalıştı. Bu bir rekor denemesi olarak kabul edildi.
SADECE 1 KULÜP HENÜZ DEĞİŞİKLİK YAPMADI
Süper Ligde mücadele eden 20 takımdan sadece bir tanesi geçen sezon çalıştıkları teknik adamla hala yollarına devam ediyor olması istikrarsızlık açısından önemli bir örnek olarak karşımızda duruyor. Ligde geçen sezonun şampiyonu Galatasaray Okan Buruk ile yola devam etti. Bu takım mevcut sezonda da başarılı olunca Buruk’un değiştirilmesine gerek kalmadı. Yoksa çoktan giyotine gidenler arasında yer almıştı. Geçen sezondan takımının başında kalan bir başka isim ise Hatayspor’daki Volkan Demirel’di. Ancak hafta sonunda bu isim de takımına veda etti. Aslında Demirel de ayrılmak istedi ama deprem felaketinden dolayı aidiyet duygusu hissettiği için devam kararı aldı. Bu takım kötü sonuçlar almasına rağmen Demirel’in kulüp için yaptığı fedakarlıklar hala daha kendisiyle yolların ayrılmamasında büyük rol oynamıştı. Böylece Süper Ligdeki 20 takımdan sadece bir tanesi geçen sezon yola çıktığı teknik adamı hala bünyelerinde tutma başarısı gösterebildi. Süper Ligde bu sezon başında Fenerbahçe’de Jorge Jesus’un yerine iş başı yapan İsmail Kartal da hala daha koltuğunu koruyan teknik adamlar arasında yer aldı. Fenerbahçe’nin de hala şampiyonluk yarışında yoluna devam etmesi ve Avrupa’da fırtına gibi esmesi Kartal’ın en önemli şansı olarak kabul edildi. Fakat şu ana kadar bu takımın 89 gibi rekor puan toplamasına rağmen ikinci sıradalar diye Kartal da istenmeyen adam ilan ediliyor. Durumu artık anlayın… Bu sezon Çaykur Rizespor’un başına geçen İlhan Palut da hala koltuğunu korumayı başardı. Kuşkusuz bunda da küme düşmenin en güçlü adaylarından kabul edilen ve düşük maliyetli transferler yapan Yeşil-Mavililerin orta sıraların üzerinde yer almışının bunda önemli rol oynadığının altı çizildi.
FIRTINA TEKNİK ADAM PARASIYLA TAKIM KURARDI
Trendyol Süper Ligine büyük beklentilerle başlayan Trabzonspor işler istediği gibi gitmeyince daha 8’nci haftada Nenad Bjelica’nın yerine Abdullah Avcı’ya iş başı yaptırdı. Abdullah Avcı döneminde de çok kötü günler yaşandı ancak Başkan Ertuğrul Doğan bu isimle özel dostluğu nedeniyle kendisine katlanmak zorunda kaldı. Bordo-Mavililer iki teknik adam değişti ama ekonomik olarak bunlara harcadığı 10 teknik adama bedel oldu. Bjelica giderken 1 milyon 600 bin Euro tazminat alırken Avcı da 20 ay için tam 100 milyon lirayı cebellezi etmekten geri durmayacak. İki isme verilen paralarla bazı kulüpler takım kurma başarısı gösteriyor ne yazık ki… Süper Ligde ilk değişiklikler Gaziantep FK’da başladı ve Erdal Güneş henüz ikinci hafta sonunda gitti yerine Marius Smudica geldi. Ancak bu kulüp de Romen teknik adamla da yollar ayrıldı ve tecrübesiz Selçuk İnan iş başına getirildi. İnan ile de takım beklenen gelişmeyi bir türlü gösteremedi. Başakşehir’de de ligin başında Emre Belözoğlu ile yollar ayrılınca Çağdaş Atan bu takımı başarıya taşımak için kolları sıvadı. Kayserispor’da ise Çağdaş Atan istifa etti, yerine Recep Uçar geldi, bir süre işler iyi gitti ama sonra büyü bozulunca bu isimle de yollar ayrıldı. Bu kez Burak Yılmaz Sarı-Kırmızılı takımı çalıştırmaya başladı. Fakat onlarda da bir patlama görülmedi. İstanbulspor’da ise Fatih Tekke daha 4’ncü haftada istifa etti, yerine Murat Yakın getirildi ama takım tepetakla olunca bu kez Osman Zeki Korkmaz’da karar kıldılar. Ancak bu takım küme düşmekten kurtulamadı. Samsunspor’u Süper Lige çıkaran Hüseyin Eroğlu ile yollar erken ayrılırken, yerine Alman çalıştırıcı Murc Eistan getirildi ve bu isimle birlikte takımın bir ölçüde ivme kazandığı dikkat çekti ama hala küme düşme hattına yakın görüntü veriyor.
BEŞİKTAŞ BÜYÜK BİR REKOR KIRDI DA NE OLDU
Süper Ligin yeni takımlarından Ankaragücü’nde de Tolunay Kafkas gönderildi ve yerine Başakşehir’den ayrılan Emre Bölozoğlu işbaşı yaptı. Peki ne oldu? Bu takım da kümede kalmak için hala daha debelenip duruyor. Pendikpor’a tarihinde ilk kez Süper lig mutluluğu yaşatan Osman Özköylü ile de yola devam edilmedi, yerine Portekizli Ricordo Viera getirildi ama bu isim de postalandı, bu kez İbrahim Üzülmez’de karar kılındı. O kadar da transfer yaptı ama Üzülmez ile takım 19’ncu sıraya demirledi. Konyaspor sezona Alexandar Stanojovic ile başladı, bu isim başarısız oldu, Hakan Keleş kurtarıcı diye alındı ama hayal kırıklığı yaşanınca bu kez de takım Fahrudin Ömeragic’e emanet edildi. Ancak onunla da işler yürümedi ve bu kez Ali Çamdalı işbaşında ama Yeşil-Beyazlılar küme düşme hattının hemen üzerinde yer almaya devam ediyor. Alanyaspor’da Ömer Erdoğan ayrıldı, Fatih Tekke iş başına getirildi. Akdeniz ekibi Fatih Tekke ile çok kötü bir giriş yaptı ama sonra toparlandı. Şimdi Ligin en rahat ekiplerinden biri haline geldi. Yani teknik adam değişikliğinde bir tek Alanyaspor turnayı gözünden vurmuş oldu. Ya Beşiktaş’a ne demeli? Beşiktaş efsane isim Şenol Güneş ile sezonu açtı. Ardından Burak Yılmaz bir süre takımı taşıdı ama o da olmadı ve kez Serdar Topraktepe takımın başındaydı. Ama onun yerine de Rıza Çalımbay ve nihayet Fernando Santos takımın başında yer aldı. Ama Santos ile birlikte 3 de çok pahalı transfere rağmen takım yerlerde süründü ve o da kovularak gitti, yerine yeniden Serdar Topraktepe getirildi. Beşiktaş ikinci yarıda en çok puan kaybeden takımlardan biri olurken tam 6 teknik adamla bir rekorun da sahibi oldu.
ÇAĞDAŞ ATAN DA YENİ TAKIMINDA BAŞARILI OLDU
Süper Ligin etkili takımlarından biri de Kassımpaşa kuşkusuz. İstanbul ekibi sezona Kemal Özdeş ile başladı. Takım bir iki kötü sonuç alınca bu kez yerine Sami Uğurlu geldi. Uğurlu ile Kasımpaşa Avrupa Kupalarına katılma iddiasını yakalayınca onunla yola devam etti. Yoksa şirket takımı Kasımpaşa, geçen sezonlarda olduğu gibi yine teknik direktör kıyım rekorunu kimseye kaptırmazdı. Geçen sezonun flaş takımı Adana Demirspor sezona Patrick Kluivert ile başladı ama Hollandalı erken ayrıldı. Serkan Damla sonrasında takımı çalıştırdı, bu ismin yerine de son olarak Hikmet Karaman atandı. Karaman ile de takım beklentilerin altında bir görüntü veriyor. Karagümrük’te Alparslan Erdem’in yerine Şota Arveladze geldi ancak bu isim de son Trabzonspor maçının ardından istifa etti, yerine ise Tolunay Kafkas getirildi. Ne yazık ki İstanbul ekibi de hala daha küme düşme hattının çevresinde gezinmekten kurtulamadı. Antalyaspor’da Nuri Şahin ayrıldı ve Sergen Yalçın iş başı yaptı. Sivasspor’da ise Servet Çetin’in yerine Bülent Uygun takımın başında görevlendirilen isim oldu.>Ve son olarak da Hatayspor’da Volkan Demirel ayrılırken, Özhan Pulat yeni teknik direktör olarak açıklandı. Ligde Fatih Tekke, Çağdaş Atan, Emre Belözoğlu, Burak Yılmaz, Tolunay Kafkas gibi isimler ise 2’şer takım çalıştıran teknik adamlar oldular. Süper Ligde geçmiş yıllarda da araştırması yapıldı. Bir teknik adam gidip, yenisi geldiğinde takım pek farklı sonuçlar alamıyor. Başta bir kıpırdama olsa bile sonradan tepe takla yuvarlanıp gidiyor. Yani sorunun teknik adam değişikliğinde değil, yönetim anlayışında ve planlama hatasında olduğu gün gibi ortaya çıkıyor. Buna rağmen aynı deneyi yapıp, farklı sonuçlar elde etmeye çalışan bu sözde yönetenlere kulüpler hala daha emanet edilebiliyor.
Asıl sorun bu olsa gerek…