BU DÜNYADAN BİR MEHMET ALİ YILMAZ GEÇTİ!
Dün, Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz İstanbul’da son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine spor, siyaset, sanat, bilim, basın ve iş dünyasından onlarca insan katıldı. İstanbul uzun zamandan beri bu kadar kesimden insanın buluştuğu bir cenaze törenine sahne olmamıştı. Trabzon’dan da çok sayıda isim cenaze töreninde yerini aldı. Son dönemde aralarında ciddi soğuk rüzgârlar estiği bilinen eski bakan Faruk Özak’ta geçmişte Trabzonspor çatısı altında birliktelikleri olan Mehmet Ali Yılmaz’ı son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Özak, basın mensuplarına verdiği demeçte, “ Mehmet Ali Yılmaz ile olan birlikteliklerini, Trabzon ve Türk Sporuna olan katkılarını anlattı. Son dönemlerde görüşmüyor olsalarda Mehmet Ali Yılmaz’ın erken yaşta vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Faruk Özak, eski dostuna cenaze törenine katılarak vefa örneği gösterdi. Herkesin de takdirini topladı. Netice itibariyle sevabıyla günahıyla, yaptıkları ve yapamadıkları ile bu dünyadan bir Mehmet Ali Yılmaz geçti. Ruhu şad, mekânı cennet olsun!
***
BAŞARI ARSA SATMAK DEĞİL, ALMAKTIR!
Trabzonspor başkanı Ertuğrul Doğan, borçların azaltılması için yapılacak çalışmaları anlatırken, en çok da İstanbul Kartal projesine güvendiğini dile getiriyordu. Hatta burada yapacakları çalışmayla birlikte kulübün borcunun yarısının karşılanacağını vurguluyordu. Ahmet Ağaoğlu başkanlığı döneminde asılında Kartal ile ilgili çalışmalar başlamıştı. Bordo-Mavili kulübün 1996 yılında Faruk Nafız Özak başkanlığındaki yönetimi döneminde Milli Emlak’tan uzun süreli kiralanmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin de kararıyla buradaki arsada yapı ruhsatı alınmıştı. Amaç hem Trabzonspor sık sık gittiği İstanbul’da bu arsada yapılacak tesiste kalacak, takım idmanlarını burada yapacak, ayrıca çeşitli sosyal tesislerle birlikte de gelir elde edilecekti. Ne yazık ki istenenlerin hiçbiri olmadı. Sadece yüzme havuzlu ve tenis kortlu bir restoran yapıldı, uzun süre burasını Volkan Konak işletti. Ancak onunla da önemli sorunlar yaşandı.
AKTUĞ SATARAK BORCU SIFIRLAMIŞTI DA!...
Trabzonspor’u yönetenler değerli bir yerdeki arsasını çok daha doğru kullanabilirdi. Ne yazık ki atıl bırakıldı. Şimdi ise TOKİ ya da Emlak Konut aracılığıyla burada lüks konutlar ve alışveriş merkezi projesi söz konusu… Artık tüm sorunların giderildiği belirtiliyor ve bayram havası estiriliyor. Oysa burada istenilen projelerin yapılması ve satılmasıyla birlikte elde edilecek gelir kulübün borcunun bir bölümünü karşılayacak ve sonra da elden çıkmış olacak. Yani Trabzonspor’un olması gereken çok değerli bir gayrimenkul da elden gidecek. Tıpkı Ziyabey Sahası gibi… Hatırlarsanız, Ziyabey Sahası önce site haline gelmiş, elde edilen kira gelirleri yetersiz bulunmuş ve Atay Aktuğ başkanlığı döneminde o zaman 4 trilyon 750 milyar lira ‘liradan 6 sıfır atılmamıştı) karşılığı Maliye Bakanlığına satılmıştı. Hatta o dönemde kulübün hisselerinin yüzde 25’i borsaya açılmış ve geçmişten kalan tüm borçlar da sıfırlanmıştı. Hatta kasada kalan 7 trilyon lira ile de hisselerin yüzde 6’sı geri alınmış, bu da büyük başarı olarak kabul edilmişti.
SADRİ ŞENER DE ‘KÂĞIT PARÇASI’ SATIYORDU!
Bordo-Mavili kulübün artık hem sahada, hem de kasada uçacağı düşünülüyordu. Ama Atay Aktuğ bir transfer mevsiminde yaptığı hatalarla birlikte borcu bir anda 10 trilyon lira (10 milyon lira) yükseltmiş, ondan kulübü devralan Nuri Albayrak ile bu borç 40 milyon liraya fırlamış, ardından Sadri Şener döneminde de Gökdeniz Karadeniz 9 milyon Euro’ya satılmasına, daha birçok önemli isim iyi paralarla elden çıkarılmasına, Burak Yılmaz’dan 7 milyon Euro kazanılmasına, Şampiyonlar ligine girilip 25 milyon Euro gelmesine ve borsadaki hisselerin “Bunlar kâğıt parçası” denilerek yüzde 19’undan yüzde 49’una kadar satılmasına rağmen borcu da 173 milyon liraya fırlatıp sonra her şeyi harika yaptığını sanarak tatil köylerinde keyfini çıkarmaya devam ediyor. Oysa sattıkları kağıt parçaları değil, Trabzonspor’un öz varlığıydı. O borçlar katlana katlana bugün 6 milyar liraya dayanmış görülüyor. Eski parayla 6 katrilyon lira yani…
MİRASYEDİ’DEN NE FARKINIZ VAR Kİ?
Ertuğrul Doğan da sürekli olarak kulübe kazandırdıkları sponsorluk gelirleriyle övünüyor. Ve Kartal arazisinde yapılacak olan rezidans veya alışveriş merkezinden gelecek parayla borçları yarı yarıya azaltacaklarından dem vuruyor. Doğan bu eyleminden dolayı Trabzon’da kendini gazeteci sanan ama cebini parayla dolduranların tetikçiliğini yapanlar tarafından neredeyse kahraman ilan edilecek… İnsanın aklı almıyor. Düşünün, bir baba miras bırakmış, çocuklarının bunu büyütmesi gerekirken, kumarda, içki masalarında, gece âlemlerinde yaptıkları borçlar sonunda mirası adım adım satıp bu borçları ödemesiyle övünmesinden ne farkı var Atay Aktuğ, Sadri Şener, ya da Ertuğrul Doğan’ın yaptıklarının… Başkan ve yönetimin övünebileceği tek şey mirası büyütmek, geliştirmek, babadan kalan borçlar varsa bunları temizlemektir. Yoksa mirası satıp, borçları azaltmak, “Mirasyedi”likten başka bir şey değildir. Kaldı ki borcu tümüyle silecek projeler yapsanız ne çıkar ki! Yönetim biçiminizdeki bu transfer politikasıyla birlikte iki yılda borcu iki katına yükseltmekten geri durmazsınız…
O nedenle arsa, gayrimenkul satarak borcu azaltmayla değil, kulübe yeni gayrimenkuller kazandırarak övünmenizi bekliyoruz.
İşte biz de size o zaman alkışlarız…
***
KAYA’YI EN ÇOK TELEFONLAR YORUYOR
Trabzon’da yerel siyasette uzun yıllardır bir CHP başarısından söz etmek mümkün değil. Bu kent büyükşehir statüsüne sokulduktan sonra kurulan Ortahisar Belediyesini de, Büyükşehir Belediyesini de hep Adalet ve Kalkınma Partisi adayları kazandı. Son seçimde Ortahisar Belediyesi’nde CHP adayı Ahmet Kaya 40 bine yakın oy farkını kapattı ve 20 bine yakın da fark atarak ipi göğüsledi. Yapacak çok işi var. Vaatleri oldu bunları yerine getirmek için geceli gündüzlü çalışması gerekiyor. Kuşkusuz kendisinden iş, aş bekleyenler de var. Ancak Belediye’de şu anda 700’ün üzerinde fazladan çalışan insan olduğu söyleniyor. Zaten Ahmet Metin Genç, gitmeden önce de yüzün üzerinde kişiyi belediyede işe başlatmış… Bunu anlamak gerçekten çok zor. Yani giderayak, 100 kişi, maliyeti 40 bin liradan olsa, yıllık 4 milyon lira daha personel maaşı ekleterek Büyükşehir’in yolunu tutmuş… Keşke bu yüzün ürerindeki kişiyi aday olduğu Büyükşehir belediyesi kadrosuna aldırma çabası gösterseymiş ama bunu yapmaktan imtina etmiş…Yazık!!
TELEFONUNA BAKACAK MI MERAKI?
Neyse biz asıl konumuza gelelim. Ahmet Kaya’nın belediye başkanı seçildiği andan itibaren telefonları susmuyormuş… Bir kişiyle konuşurken, 5 dakika içinde 25-30 kişi alttan arıyormuş. Bunların hepsine dönecek durumu yok. Böyle olunca da arayıp, görüşemeyenler, “Havaya mı girdi?” diyecek diye endişe ediyormuş… Ama hepsine dönüş yapsa ne belediyeye, ne ailesine, ne kendisine zaman ayırması söz konusu değilmiş… Kaya’yı arayıp, “Telefonuma bakacak mısın diye merak ettim ondan aradım” diyenlerden, “Şu anda yaylada mangal yapıyoruz, aklımıza geldin arayalım dedik” diyenler bile varmış… Kuşkusuz tebrik ve iş için arayanların sayısı da bir hayli yüksekmiş… Kaya ne yapacağını şaşırmış durumdaymış… Ben de bunları duyunca gerçekten şaşırmaktan kendimi alamıyorum. İnsanlar bu kadar nasıl anlayışsız olabiliyor, bu kadar bencillik olur mu? Bir belediye başkanının, kente hizmet etmesi için onun zamanını olabildiğince özgürleştirmek gerekirken, kısıtlamaya çalışmak anlaşılır gibi değil… Bunu CHP’liler yapıyorsa kendi partilerine büyük zarar verdiklerinin bile farkında değiller.
Kardeşim bırakın adam zamanını işine versin, belediyeye odaklansın. Yarın başarısız olduğunda yine sizler tarafından yargılanacak ve rakip partilere büyük koz vermiş olacaksınız.
Bunu da mı anlamıyorsunuz?
***
TÜFAD BUGÜN MÜ AKLINIZA GELDİ!
Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Trabzon Şubesi önümüzdeki günlerde genel kurula gidecek.
Mevcut Başkan Metin Bak, Hüseyin Beldüz ve Ümit Sağır adaylığını resmi olarak açıklayan isimler oldu. Eski başkanlardan Nurettin Balaban’da nabız yoklamaya devam ediyor. Mevcut başkan Metin Bak, son günlerde ziyaret ve girişimlerde bulunarak algı yaratmayı hedefliyor. Senenin 364 günü hiçbir şey yapmayıp, bir gün çalışarak antrenörlerin gözünü boyamaya soyunan Bak ve yönetim kurulu kendilerini komik duruma düşürdüklerinin farkına bile varamıyorlar. Görev süresi boyunca elle tutulur bir icraatı olmayan, Trabzon’daki hiçbir antrenörün sorununu çözemeyen, koltuğu ve yanındaki 3-5 kişinin menfaatleri için TÜFAD’ı kullanan Bak, karşısına dişli adaylar çıkınca ne yapacağını şaşırdı. Öteberiye saldırmaya başladı! Ziyaret üstüne ziyaretler gerçekleştirerek meslektaşlarına, “bakın sizin için çalışıyorum” mesajı vermeye amaçlıyor. Anadolu’da güzel bir söz vardır, “ölüm vakti ibadete kalkmak” diye. Bak’ın yaptığı tamda bu. Önümüzdeki genel kurulda yüksek ihtimalle koltuğunu devretmek zorunda kalacak olan Bak, TÜFAD tarihine icraatsızlıkları ile geçecek.
Sahi unutmadan, Sayın Bak’ın antrenör belgesinde, “Trabzonspor’dan başka bir yerde çalışamaz” maddesi mi yer alıyor?
antrenör belgesinde, “Trabzonspor’dan başka bir yerde çalışamaz” maddesi mi yer alıyor. Ne güzel söylemişsin ama eksik Turgut KURAL .Salim DOĞAN .antrenör belgesi olmayan Muhammet Başkan bunları bir araştırsaydunız şu altyapı hocalaraınada bi eğilseniz diyorum