BELEDİYELER İŞ BULMA KURUMU OLDU
Normal kapasitesi 750 olması gereken Ortahisar Belediyesi’nde 1.750 personel çalışıyor. Yani 1000 kişilik personel fazlalığı var. Bu bin işçi hiçbir şey yapmadan kuruma gidip gelerek maaş alıyor. Yaptıkları bir şey yok. Devletten 34 milyon katkı alan belediye, her ay 60 milyon lira maaş ödemek zorunda. Yani belediye bu işe yaramayan işçilere her ay 26 milyon lira para bulup ödemek zorunda. Düşünebiliyormusunuz belediye hiçbir yatırım veya hizmet yapmazsa bile her ay işçi maaşları yüzünden 26 milyon lira zarar ediyor. Kendi iş yerlerinde 3 işçinin yapacağı işi bir işçiye yaptırıp tasarruf yolunu seçenler, konu devlet olunca yüzlerce kişiyi istihdam etmekten ar etmiyorlar. Türkiye’deki bütün belediyelerde durum aynı. Her siyasi görüşe mensup belediyeler aynı şeyi yapıyor. Şahsi iş yerinde gösterilen bu özen, size emanet edilen ve onlarca tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan yerde görmemezlikten geliniyor. Aklın mantığın alacağı bir konu değil. Bunu ne insanlıkla, ne vicdan ile nede din iman ile izah etmek mümkün değil! Yazacak o kadar çok şey varki, kantarın ucunu kaçıracağım için burada kesiyorum. Yazık ki ne yazık!
***
AHMET KAYA’YA BİR TAVSİYEMİZ VAR
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’ya belediye bünyesindeki fazlalık personel ile ilgili olarak bir tavsiyemiz olacak. Kaya, Ortahisar sınırları içerisinde tarım ve hayvancılık hamlesi başlatarak bölge ekonomisinin canlanmasına yardımcı olabilir. Belediye bünyesindeki tarıma elverişli arazilerin ekilerek, mahsül kazanılması yoluna gidilebilir. Buradan elde edilecek ürünler kooperatifler yoluyla piyasa fiyatlarının altında halka satılabilir. Bu sayede alım gücü azalan vatandaşında bir nebze olsun yüzü gülmüş olur. Yine aynı şekilde birkaç merkez belirlenerek temin edilecek hayvanlar ile süt ürünleri ve besicilik yapılabilir. Üretim sonrası ortaya çıkan süt ve et ürünleri de uygun fiyatlarla halka satılabilir. Elinizde bulunan bin kişilik insan gücünü bundan daha iyi nasıl değerlendirebilirsiniz ki. İşte size müthiş öneri. Hem işçiler çalışmadan para aldıkları için yaşadıkları vicdan azabından (!) kurtulmuş olacak, hem de Trabzonlu vatandaşlar organik beslenecek. Tabi, belediyeye de ek gelirde sağlanmış olacak.
***
AK PARTİLİLER TRABZON’DA DA DEĞİŞİM İSTİYOR
AK Parti Türkiye’de olduğu gibi Trabzon’da da yerel seçimlerde büyük oy kaybı yaşadı. Genel merkezin seçimlerde performans düşüklüğü yaşayan il ve ilçelerdeki tavrı ne olacak? Bu soru AK Parti’nin birinci gündemi desek yeridir. Ciddi bir hezimet yaşayan AK Parti’de de tabandan gelen bir ‘değişim’ isteği var. AK Parti’nin geleceği de bu değişime bağlı olarak şekillenecek. Çünkü yılların vermiş olduğu bir yıpranmışlık, nobranlık, görgüsüzlük ve şımarıklık AK Parti’nin halkın gözünde erimesine neden oldu. Bunun yanı sıra vatandaş ekonomik şartların içinde boğuşurken, her geçen gün artan hayat pahalılığı yaşamı çekilmez hale getirdi. Halk sefalet ve yokluk içinde iken AK Parti içindeki zenginleşme, israf, lüks ve şatafat vatandaşla makasın açılmasına sebep oldu.
***
ŞİMDİLİK ÇARE, SALİH CORA VE A. METİN GENÇ
Trabzon’da da İl Başkanı Sezgin Mumcu ve Ortahisar İlçe Başkanı Selahaddin Çebi değişimden ilk nasibini alacak isimler olarak gözüküyor. Mumcu’nun değişmesi normal olarak kabul edilse de Ortahisar’da aday konusunda fikri dahi sorulmayan Çebi’yi başarısız kabul etmek adil olmaz. Fakat başka sebeplerden dolayı görevden alınırsa da buna birşey diyemeyiz. Peki, AK Parti’de değişimin öncüsü kim olabilir derseniz, Salih Cora ismi geçiyor. Cora, siyaseti iyi bilen Trabzon halkında karşılığı olan bir isim. Ama onun da Süleyman Soylu’nun gibi bir handikapı var. Soylu’nun ismi adeta partiden silinmek isteniyor. Cora, Soylu ile kolkola yürüdü. Kendisini bu şekilde kabul ettirebilir mi, bilemiyoruz. Ahmet Metin Genç ile son verdiği poz “Genç’in desteğini aldı” yorumlarına neden oldu. Cora’nın il başkanı, olması Genç’inde daha verimli çalışmasına neden olacaktır. İkilinin geçmişten bu yana çok iyi bir birliktelikleri var. İnsani ve siyasi hukuklarını hep bir seviyede tutarak geliştirmeyi başardılar. AK Parti Trabzon’da toparlanmak ve yeni bir heyecan yaratmak istiyorsa, Cora ve Genç’e teslim olmaktan başka bir çareleri olmadığını söyleyebiliriz. En azından gerileme dönemini frenler, duraklama dönemini kontrol altında tutarlar.
***
SÜRMEN’İN ZİKZAKLARI PES DEDİRTTİ!
Trabzon’da uzun yıllar Makine Mühendisleri Odası Başkanlığı yapan, hem sanayi hemde kozmetik alanında ticari faaliyetler gösteren Ayhan Sürmen, son dönemlerde çizdiği zikzaklarla hayal kırıklığı yaratıyor.
Trabzon’da ticari işlerinin kötü gitmesi dolaysıyla yaşamına Ankara’da devam ettiren Sürmen, Trabzon’da yapılacak olan en küçük çaptaki seçimlere müdahil olmaktan geri durmadı. Kendisi de bir dönem MHP Ortahisar Belediye Başkan adayı olan Sürmen, burada istediğini alamayınca CHP ile dirsek temasına geçmişti. Sonrasında İYİ Parti’ye geçen ve bu partiden de Ankara Milletvekili aday adayı olan Sürmen, İYİ Parti’den de istediğini alamamıştı. 31 Mart yerel seçimlerinde Trabzon’da Kuyumcular Çarşısı’nın önünde karşılaştığımız Ayhan Sürmen, AK Parti Ortahisar Belediye Başkan Adayı Ergin Aydın’a destek vermek ve seçim çalışmalarında yer almak için Trabzon’da bulunduğunu söylemişti.. Bu dönemde Ahmet Kaya’nın kazanamaması için elinden geleni yapan Sürmen, Kaya ile ciddi bir tartışma da yaşamıştı. Hatta Trabzon’da bir medya patronunun ofisinde karargâh kurarak Kaya’nın basın yoluyla yıpranması için algı operasyonlarını yönetmişti.
BU ŞARTLARDA SİYASİ DANSÖZ KİM OLUYOR?
Ayhan Sürmen önceki gün yapılan İYİ Parti Genel Kurulu öncesinde eline Koray Aydın yazılı bir kaşkol alarak, açık desteğini Aydın’a verdiğini kamuoyu ile paylaştı. Koray Aydın seçimi kaybedince de, “bu kadar dansözün olduğu bir ortamda siyasete the end artık sadece ticaret” şeklinde sosyal medya hesabına bir not düştü.
11 Kasım 2018 tarihinde Son Nokta Gazetesi’ne demeç veren Sürmen, Koray Aydın ile ilgili olarak, “ 2000’li yıllarda yuvamızdan kopmamıza sebep olan Koray Bey, İYİ Parti’ye geçtikten sonra bizde MHP’ye geri döndük. MHP benim ideallerimin partisidir. Ben şuanda yuvamdayım ve çok mutluyum. Ben MHP’ye katkı verecek olduğumu düşündüğüm için aday adayı oldum. Ben hayatta onurum için mücadele ettim. Onurumun kırıldığı yerde olmadım. Hiçbir zaman da davamı satmadım” ifadelerini kullanmıştı.
Bir gün MHP, bir gün CHP, bir gün AK Parti ve son olarak ta İYİ Parti. Şimdi Sürmen'e sormak lazım; bu şartlara göre siyasi dansöz kim? Size ticarette başarılar dilemek isterdim fakat onu da pek becerebildiğinizi söylemek mümkün değil!