UZUN SÜREDİR ŞAMPİYONLAR HEP YERLİ
Trabzonx: Trendyol Süper Liginde uzun yıllardır yerli teknik direktörlerin hegemonyası yaşanıyor. Özellikli şampiyon olan takımların başında yerli isimlerin bulunması dikkat çekiyor. Galatasaray Fatih Terim, Hamza Hamzaoğlu Okan Buruk, Fenerbahçe Ersun Yanal, Beşiktaş Şenol Güneş ve Sergen Yalçın, Başakşehir, Okan Buruk, Trabzonspor da Abdullah Avcı ile ipi göğüsledi. Uzun yıllardır yabancı teknik direktörlerin şampiyonluk mücadelesinde geride kaldıkları gözleniyor. Bu sezon da takımları çalıştıran yerli teknik direktörlerin başarıları daha önde gözükürken, yabancıların büyük bölümü ise sınıfta kaldı. Bu da yabancı teknik direktör gereksizliğini ortaya koydu. Kulüpler yerli kaleciye yöneldiklerinde de bu anlamda başarılı olurken, aslında futbolcu kullanımı konusunda da yabancının değil, yerlinin çok daha ön planda olması gerektiği değerlendirmesini zorunlu kılıyor.
YERLİ FUTBOLCULAR DA BAŞARABALİR
Türkiye Süper liginde yerli teknik adam ve kalecilerin elde ettiği başarı aslında kulüpleri yönetenlere bir ders olması gerekiyor. Bu durum bile takımların kadrolarını ve 11’lerini büyük oranda yerli futbolcuların forma giymesiyle birlikte daha başarılı olabileceğine dair bir işaret olarak kabul edildi. Bu analiz ile birlikte bile yerli isimlerle niçin başarı yakalanamayacağına dair bilimsel ve mantıklı bir yanıt verilemiyor. Ne yazık ki hem kulüpleri yönetenler, hem de teknik adamların futbolcu tercihleri, “Bunlar menajerlerin oyuncakları mı?” sorusunu da beraberinde getiriyor. Bu sezon takımlarını çalıştıran teknik adamlar arasında yeri olarak cGalatasaray’da Okan Buruk, Fenerbahçe’de İsmail Kartal, Hatayspor’da Volkan Demirel ve Çaykur Rizespor’da ise İlhan Palut, hala daha görevlerinin başında bulunması dikkat çekiyor. Ligdeki 20 takımdan 16’sı hoca değiştirirken, gidenlerin büyük bölümü başarısız grafikleriyle yabancılar olurken, görevde kalan 4 ismin de yerli olması dikkatlere sunuluyor.
BJELİCA MI AVCI MI DAHA BAŞARILI OLDU?
Trendyol Süper Liginde Okan Buruk’un çalıştırdığı Galatasaray’ın lider olması, İsmail Kartal’ın başındaki Fenerbahçe’nin ikinci sırada yer alması ve bu iki takımın açık ara şampiyonluk yarışını sürdürmeleri bile başlı başına önemli bir örnek olsa gerek., Abdullah Avcı’nın iş başına geldiği Trabzonspor’un üçüncü sırada kendine yer bulması ilginç bir hikaye anlatıyor. Bordo-Mavili takım büyük paralarla ve beklentilerle, hem de astronomik ücretle iş başına getirdiği Hırvat teknik direktör Nenad Bjelica tam bir hayal kırıklığı olup, tazminatı ödenip işine son verilirken, Avcı yeniden iş başına geldi ve takımı 7’nci basamaktan, üçüncü sıraya çıkardı. Abdullah Avcı gibi bir dönem önce tel tel dökülen bir isim bile Bjelica’dan çok daha başarılı gözüktü. Bu bile yabancı teknik direktörlerin aslında hiçbir anlam ifade etmediğine en önemli örnek olarak kabul edilmesi gereken durum olarak değerlendirildi.
BJK SANTOS’LA DÖKÜLDÜ VE YOL VERDİ
Beşiktaş, Şenol Güneş ile başlayan yeni sezonda Burak Yılmaz, Serkan Özbalta, Rıza Çalımbay denemelerini yaparken, yönetimin bu isimlere güvensiz tavrı ve hemen yolları ayırma çabası sonucunda Portekiz’i Avrupa şampiyonu yapan Fernando Santos ise tam bir fiyaskoya dönüştü. Siyah-Beyazlı takım yenilmekten kurtulamadı, galibiyeti unuttu ve bu isme yol verildi, yeniden Serkan Özbalta iş başı yaptı. Daha önce toplanan puanlar ve daha alt sıralardaki takımların puanlarının çok az olması Beşiktaş’ı hala daha 4’ncü sırada tutuyor. Gaziantep FK, Erdal Güneş’in yerine Romen Marius Smudica’yı büyük umutlarla getirdi ancak bu isim tam bir hayal kırıklığı oldu ve görevine son verildi. Şimdi Selçuk İnan daha başarılı bir görüntü veriyor. Konyaspor sezona Alexander Stanajovic ile başladı. Bu isim iki sezon önce İlhan Palut’un yerine iş başı yaptırılmıştı. Ama Palut’un gölgesi bile olamadı. İşine son verildi ve Hakan Keleş bir süre takımın başında yer aldı. Şimdi de Ömeragıc gibi bir yabancıdan medet umuyorlar ama hala alt sıralardan kurtulamadılar.
YABANCILARIN ÇOĞU HAYAL KIRIKLIĞI OLDU
Adana Demirspor Ligde fırtınalar yaratan bir takımdı. Sezona Hollandalı Patrick Kliuwert ile başladı. Ancak bu isim çok başarısız oldu. Çeşitli denemelerden sonra şimdi yerli bir isim Hikmet Karaman ile çıkış aramaya başladı. Pendikspor ise kendisini tarihinde ilk kez Süper Lige çıkaran Osman Özköylü’den çok kolay vazgeçti. Yerine Portekizli Ricardo Viera’yı getirdi. Ama bu isim de tam bir hayal kırıklığına neden oldu. Bir yabancı olarak paraları cebine koydu ve sonra da işine son verilme eylemiyle gönderildi. Bu ismin yerine de takımı İbrahim Üzülmez düzeltme çabasına girişti. Karagümrük ise Alparslan Erdem’in işine son vererek ve Şota Arveladze’ye iş başı yaptırarak durumunu kurtaracağı yanılgısıyla hareket etti. Şota da takımın tepe takla düşmesini önleyemedi ve Trabzonspor’a karşı 5-1 kaybedince istifa etmek durumunda kaldı. Onun yerine de yine bir Trabzonspor orijinli isim Tolunay Kafkas geldi ve takımı küme düşme hattından uzaklaştırma girişimine başladı.
BİR TEK MURC EİSTAL BAŞARILI GİBİ
Bir sezon önce lige çıkan İstanbulspor’da da Fatih Tekke’nin ayrılmasıyla İsviçre vatandaşı Hakan Yakın kurtarıcı diye alındı. Ama onun döneminde takım berbat sonuçlar aldı, kötü oynadı ve neredeyse küme düşmesi garantilendi. Bu isim ayrıldı, takım bu kez Osman Zeki Korkmaz’a emanet edildi. Korkmaz da takıma kişilikli futbol oynatarak dikkatleri üzerine çekti. Süper Ligdeki yabancı teknik adamlardan bir tek Samsunspor’u çalıştıran Murc Eistal kendisinden önceki döneme göre daha başarılı bir görüntü verdi. Hüseyin Eroğlu’nun yerine gelen Eistal, takımı küme düşme hattının biraz olsun üzerine çıkardı. Tüm bu verilen yabancı teknik adamın gereksizliği konusunda kulüpleri yönetenlere çok iyi bir örnek olarak istatistiklere yansıdı. Kulüpleri yöneten ancak futbolla taraftarlığın ötesinde ilişkisi bulunmayan yönetimlerin bu verileri dikkate alarak, takımlarını da yerli futbolculardan oluşturmak için artık kolları sıvaması gerektiğine dikkat çekildi.