İMAMOĞLU’NUN 5 YIL GECİKMELİ ZİYARETİ
Ekrem İmamoğlu, Trabzonspor tarihinin en zor dönemlerinden biri olan 2002-2003 yıllarında Özkan Sümer başkanlığındaki ekipte yöneticilik yaptı. Kulübün de Divan Kurulu üyesi olmaya hak kazanmıştı. Ancak 2019 seçimlerinde Bordo-Mavili kulübü yönetenler, kendisinden köşe bucak kaçıyordu. Öyle ki, dönemin başkanı Ahmet Ağaoğlu, bir organizasyonda İmamoğlu’nun elini sıkmamak için elinden geleni yapmıştı. Bu utanç tablosunun sebebinin de iktidarı kızdırmaktan korkmak olduğunu bilmeyen yoktu. Ekrem İmamoğlu, ilk seçimde kazanmıştı ama Trabzonspor’u yönetenler kendisini kutlayamamıştı bile… Haksız bir uygulama ikinci kez seçime gidilmişti bu kez de rakibi Binali Yıldırım’ı deyim yerindeyse sandığa gömmüş ve 800 bini aşkın bir oy farkıyla, itiraz kabul edilmeyecek bir şekilde yine İstanbul’u yönetme mazbatasını almıştı. Bordo-Mavili kulübü yönetenler kendisini kutlamamak için yine kılı kırk yarmıştı. Oysa İstanbul’un tarihinde, ilk kez bir Trabzonlu bu kenti yönetecekti. Hem de bu isim gerçek bir Trabzonsporluydu. Ayrıca bu kulüpte yöneticilik yapmış ve Divan Kurulu üyesi olmaya hak kazanmıştı. Bordo-Mavilileri yönetenlerin o günkü korkak tavrı, camia için tam bir utanç vesilesi olmuştu.
***
BAŞKAN DOĞAN DA ORADA OLMALIYDI
Hatta seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu, Trabzon’a gelmiş, Atatürk Alanı’nda mahşeri bir kalabalık eşliğinde bayram kutlaması yapmıştı. Trabzonspor kulübünde de bayramlaşma törenine katılacaktı. Ancak anlaşılmaz bir şekilde Trabzonspor kulübündeki tören iptal edilip, bir gün sonraya kaydırılmış ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyıp Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın ağırlanması uygun görülmüştü. O utanç günlerinin üzerinden 5 yıl geçti ve İmamoğlu, tüm devlet güçlerinin çabasına rağmen bu kez de Murat Kurum’a 1 milyonu aşan bir oy farkı atarak ikinci kez İstanbul’u yönetmek için halktan yetki aldı. Yine Trabzon’a geldi, halkla kucaklaştı, bayramlaştı. Bu kez Trabzonspor kulübüne gitti. Burada Divan Başkanlık Kurulu başkanı Mahmut Ören ve Asbaşkan Zeyyat Kafkas ile yöneticiler tarafından ağırlandı. Kendisine isminin yazıldığı forma hediye edildi. Sohbet edildi, dertler anlatıldı. İşte olması gereken 5 yıl önce de buydu. Ancak bu kez bir eksik vardı. Trabzonspor’un Sivasspor maçı olmasına rağmen Başkan Ertuğrul Doğan’ın neden gelip de bu ağırlama merasiminde olmadığını merak etmiyor değiliz. Hiç kimse, “Bayram, ailesiyle tatilde” ya da, “Transfer çalışmaları yürütüyor” diye mazeretler üretmesin.
Başkan Ertuğrul Doğan, çok büyük bir eksikliğe imza atmıştır yine… Belki de iktidarla iş ilişkilerinden, belki de banka kredileri ya da çeşitli yatırımlardan dolayı Trabzonspor’a cephe alınmasından endişe etmiştir bilemeyiz. Ama bunlar da gerekçe olmasa, ailesiyle tatilde de olsa Doğan, bayramı Trabzon’da geçirmeli ve Ekrem İmamoğlu ile de birlikte poz vermekten hiç endişe etmeden hareket etmeliydi.
Kafalarda soru işaretleri bıraktı…
Kendisine bir kez daha yazık etti!!!
***
AHMET KAYA’NIN ZOR GÜNLERİ
Türkiye’de 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde CHP büyük bir başarı elde etti. Oy oranını füze gibi yükseltti, birçok yeni şehir ve ilçeyi de yönetme yeterliliğini kazandı. Kazanılan yerlerden biri de Trabzon merkez ilçesi olan Ortahisar olarak görüldü. Ahmet Kaya, bir önceki seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yaklaşık 40 bine yakın oy farkını kapatıp, sonra da 20 bine yakın da bir fark atarak Merkez İlçenin yeni belediye başkanı oldu. Bu belediye kurulduğu andan itibaren hep Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yönetildi. Trabzon büyükşehir olmadan önce de yine yönetim bu partinin elindeydi. Tam 15 yıl sonra yeniden CHP bayrağı devraldı. Volkan Canalioğlu sonrasında görevi devralan Ahmet Kaya, çok büyük bir heyecan yaşarken, daha mazbatasını almadan yüzlerce insan tarafından aranıp, “Başkan bize iş” ya da, “Oğlumuza, kışımıza, yakınımıza iş istiyoruz” isteğiyle karşılaştı. Bırakın Kaya’yı, kendisine yakın kişilere, parti il ve ilçe başkan ve yöneticilere, milletvekillerine, hatta mahalle başkanlarına kadar ulaşıp, yakınları için iş isteyenlerin sayısı binleri buldu.
***
YENİ İSTİHTAM ALANLARI YARATMAYA ÇALIŞACAK
Belediyede zaten çalışan sayısı bir hayli fazla… Seçim öncesinde Ahmet Metin Genç’in de epey sayıda kişiyi Ortahisar Belediyesi’nde işe aldığı da dile getiriliyor. Ahmet Kaya, bu kadar şişmiş bir kadrosu varken, kendisine veya parti yetkililerine gelen iş taleplerini nasıl karşılayacağını bilemez durumda… CHP’ye oy vermeyenler bile, “Biz CHP’liyiz, çocuklarımız iş bulamadı. Onlara iş istiyoruz” diyenlerin bile olduğu dile getiriliyor. Kaya’nın ise bu talep patlamasıyla birlikte belediyeye yeni ihtiyaç fazlası yeni işçi alıp, ekonomik yükü daha da artırmak kesinlikle istemiyor. Ancak kendilerine umut bağlamış olanların ve büyük sıkıntı içindeki halkın da sorunlarına kayıtsız kalmayı kesinlikle düşünmüyor. Bunun için de kent lokantaları, emekli kahvehaneleri, çiftçi destek birimleri ve daha birçok farklı yeni ve istihdam sağlayacak çalışmalarla birlikte kendisine ve yakınlarına başvuranların taleplerinin bir kısmını karşılama yoluna gitmeyi planlıyor. Bu noktada kendisine yeni yeni projeler sunulması için de tüm kurmaylarına direktif verdiği de ifade ediliyor.
Ne diyelim?
Kolay gelsin Ahmet Kaya…
Ama biliyoruz ki işin hiç de kolay değil!
***
ÇALIŞANA KÖLE MUAMELESİ Mİ?
Türkiye’de çalışanlar için gerçekten yaşamak çok büyük zorluklarla dolu… Bir kere büyük çoğunluğun sendikası olmaması nedeniyle, toplu pazarlıklar yapamıyor. Grev hakkı bulunmuyor. Her koyun kendi bacağından asılır misali her bir çalışan, kendi gücü oranında veya ihtiyaç duyulduğu nitelikleri çok fazla barındırıyorsa ücreti biraz yükselebiliyor. Aksi takdirde asgari ücreti alabilen adeta bayram yapıyor. Mesai saatleri ise yasaların belirlediğinden daha fazla oluyor birçok iş yerinde… Bu fazla mesai de ücretlere hiçbir şekilde yansıtılmıyor. Geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nda ilk günden son güne kadar birçok iş yeri açıktı. Açık iş yerlerinin bir kısmındaki çalışanlara gidip, “Bayramda çalışıyorsunuz, mesai alıyor musunuz?” diye sordum. Bir kesimi, “Ne mesaisi, zorunlu olarak çalışıyoruz” diye yakınırken, bir kesimi de, “Biz kurumsal bir firmayız. Tabii ki bayram mesaisi alıyoruz” dediler.
***
ETKİN DENETLEMELER YAPILMALI
Biliyorsunuz, devlet daireleri ve bankalarla birlikte birçok kurumsal şirket bayramda 9 günlük tatil yaptı. Ama ne yazık ki özel sektörde, özellikle küçük ve orta ölçekli esnaflar iş yerlerini açıp, çalışanlarını da bayram günü de iş yerlerinde tuttular. Ama bir kısmı mesai ödemeyi hiç ama hiç aklına bile getirmedi. Yasalar zaten çalışanın aleyhine ama buna bile uymadılar. Zaten benzer uygulamaları Cumartesi ve Pazar günleri de yapanların sayısının bir hayli fazla olduğunu bilmeyen yok. Sonuç olarak çalışanlar arasında kurumsal şirket ya da kurumsal olmayan işyerleri arasında mesaide bile önemli sıkıntılar söz konusu… Yani yasalar ne yazık ki birçok işletmede uygulanmıyor. Bunun için artık çalışanların yasalara uygun çalıştırılıp, çalıştırılmadığıyla ilgili ülkeyi yönetenlerin mutlaka etkili denetimler yapması ve fazla mesai yaptırıp, çalışana mesai ücreti ödemeyen işletmelere çok ağır cezalar verilmeli…
Yoksa çalışan yoksulun sırtından patronların inmesi mümkün gözükmüyor!