BU DUBLE PASS NE AYAK BAŞKAN!
Trabzonspor’da teknik direktörlük görevine başladıktan sonra bir Abdullah Avcı güzellemesi aldı başını gitti. Kulüp tarihinin en büyük transfer harcamalarını yapıp, bir de hakemler hiç toz kondurmayıp,. Ayrıca 3 büyük kulüp te yarışta olmadığı için takım şampiyon olunca Avcı da kendini bulunmaz Hint Kumaşı olarak kulübü yönetenlere yutturdu. Sanki futbol dehasıymış gibi hava basarken, etrafındaki kara cahilleri de uyutmayı başardı. Yönetime de taç antrenöründen tutun da, altyapıda bilimsel eğitim adı altında 2 milyon Euro ödeterek Duble Pass isimli Belçikalı bir firmayla anlaşma sağlandı. Bu firma 1,5 yıldır çalışıyor ama altyapıdan ne hikmetse bir tek oyuncu bile A takıma çıkıp oynamıyor. Ya bu Duble Pass yokken, daha kötü eğitilen (!) nice altyapı oyuncusu Trabzonspor’da fırtına estirdi ama Avcı ve Duble Pass hariçten gazel okuyan ama bunu da kulağı bozuklara yutturanlar, “Bilimsel eğitimin sonuçlarını zamanla alacağız” şeklinde sadece toplumu uyutma sözlerine yer verdiler. Sonuç olarak Trabzonspor paraları çöpe gidiyor Ertuğrul Doğan’ın yüzünden…
İŞTE BİR TEKNİK DİREKTÖRÜN ANLATTIKLARI
Duble-Pass firması Trabzonspor aracılığıyla çok güzel paralar kaldırıyor anlaşılan… Neyse geçtiğimiz gün bir teknik adamla sohbet ediyoruz. Bu teknik adam da altyapı konusunda bayağı ilgili, bilgili bir arkadaş… Sözü Duble-Pass’a getirip, ”Ağabey, bu firma altyapı oyuncu eğitimi vermez. Sadece organizasyonun nasıl olması gerektiğini anlatır. Ancak şunu çok iyi biliyorum ki Duble-Pass ile Avrupa’da çok önemli kulüpler çalıştı ve tam bir hayal kırıklığı yaşadıkları için de kendilerine yol verdiler. Şimdi bulmuşlar Trabzonspor gibi saf kişiler tarafından yönetilen kulübü, devrim yapacaklar numarasıyla paraları kasalarına koyuyorlar. Bir kere bunların organizasyon olarak anlattıkları şeylerin Türkiye ya da Trabzon kentine uyumlu mu değil mi buna bile bakılmıyor. Yani her kulübe benzer stratejileri veriyorlar ama bu kulüplerin her açıdan farklılıklarını dikkate bile almıyorlar” dedikten sonra eleştirilerini şöyle sıraladı:
‘TRABZON’DA AMATÖR HOCA DA BUNLARI YAPAR’
“Kaldı ki bugün teknoloji o kadar gelişmiş ki, Trabzon’daki bir amatör takım çalıştırıcısı dahi Bayern Münih’in, Barcelona’nın, Porto’nun ya da benzer kulüplerin veya FİFA ve UEFA’nın altyapı eğitim programlarına rahatlıkla ulaşabilir. Sonra da bunları kulübün şartlarına göre uygulayabilir. Yeter ki bu noktada yetki ve olanak verilsin. Yazık ama Trabzon antrenörüne en küçük bir imkan vermeyenler, yabancılar ya da Abdullah Avcı’lar için kırmızı halıları yerlere seriyorlar. Gerçekten Trabzonspor’un parasına yazık. Kandırılıyor bu kent… :Bakın 1,5 yıldır tek oyuncu çıkarabildiler mi A takıma ve oynatabildiler mi? Madem bu şirket çok büyük yarar sağlayacaktı, en azından bu süreç içinde kişiliğiyle, liderliğiyle, fiziki şartlarıyla, teknik kapasitesi ve oyun bilgisiyle birlikte birkaç oyuncuyu A takıma kazandırıp, şimdiye kadar yıldız haline getirmesi gerektirmiyor muydu? Acı olan şu ki onlar parayı kasalarına boşaltırken, altyapıdan birçok yetenekli futbolcu harcanıyor.”
Ne diyeyim!
Tek kelime bile ekleyemem…
Yanlış mı?
***
UĞURCAN ÇAKIR NEDEN DÜŞÜYOR?
Trabzonspor’da kaleyi Onur Recep Kıvrak gibi bir isimden devraldığında daha 21 yaşında gencecik delikanlı olan Uğurcan Çakır, henüz ilk maçından başlayarak kalede adeta devleşmiş ve Türkiye’nin en iyi kalecisi unvanına sahip olmuştu. Uğurcan ilerleyen yıllarda da başarılı çıkışını şampiyonluk ile taçlandırırken, takımın bel kemiklerinden biri haline gelmişti. Öyle ki kesinlikle kurtarılamayacak topları çıkarıyor, kalesinde adeta duvar örüyor, taraflı tarafsız herkesin önünde saygıyla eğilmesine sebep oluyordu. Bu da ona hem milli takımın 1 numaralı kalecisi yapmış, hem de Süper Ligdeki en yüksek piyasa değerine sahip isim haline getirmişti. Uğurcan için Avrupa’nın önemli kulüpleri de sıraya girmişti. Hatta dönemin yönetimi 20 milyon Euro’luk tekliflere bile dudak büküyordu. Fakat şampiyonluk sezonunun ardından Uğurcan normal bir kaleci durumuna doğru evrildi. Neden peki? Ne oldu, genç yaşında harikalar yaratan ve her geçen gün çok daha zirvelere çıkması gereken bu dev kaleciye?
HER AÇIDAN KENDİNİ YAPAYALNIZ HİSSEDİYOR
Bakın Uğurcan Çakır’ın çıkış yaptığı dönemlerde kadroda Yusuf Yazıcı ve Abdulkadir Ömür gibi altyapıdan gelmiş futbolcular takım liderliğini yapıyorlardı. Bunlara Hüseyin Türkmen ve Abdulkadir Parmak da eklenmişti. Bu 5 isim 11’in hiç değişmezleriydi ve milli takımlar düzeyindeydiler. Kadroda yine Arda Akbulut, Murat Cem Akpınar, Serkan Asan, Abdurrahim Dursun, Muhammet, Koray Kılınç ve daha birçok altyapı futbolcusu vardı. Yani takımın iskeleti altyapıdan gelen futbolcularla kuruluydu. Yabancılar da bunlara ayak uydurarak oynamak durumunda kalıyorlardı. Fakat alt yapıdan gelen futbolcular teker teker dağıtıldılar. Takımda 11’in değişmezleri de bir bir uzaklaştırıldı. Bunu yapan da Abdullah Avcı’ydı. Geçen sezon şampiyon takımın büyük bölümü dağıldı. Bu sezon da şu anda tek tük isimler kaldı. Altyapıdan ise Uğurcan’a dayanak olacak bir tek futbolcu takımda barındırılmadı.
ALTYAPIDAN GELENLERİN SAYISINI ÇOĞALTIN
Bir kulübün altyapısından gelen futbolcular ancak kendi kaderlerini paylaşan isimlerle yol yürüyorlarsa başarılı olabilirler. Aksi takdirde kendilerini yalnızlaştırılmış, dışlanmış ve işe yaramaz hissetmeye başlar… İşte Uğurcan’ın son iki yıldır yaşadığı budur ve bunun sebebi de Ahmet Ağaoğlu-Ertuğrul Doğan yönetimleriyle, onların teknik direktörlük sorumluluğu verdiği kişilerdir. Başta da Abdullah Avcı ve Nenad Bjelica… Tüm bunlar geçmişte de yaşandı. Altyapıdan gelen futbolcuların sayısı fazlaysa çok başarılı oldular, tek tükse yabancılar karşısında kendilerini ait oldukları kulüpte yabancı gibi hissettiler ve yok olup gittiler. Hami Mandıralı, Soner Boz, Oğun Temizkanoğlu, Lemi Çelik,Hamdi Aslan gibi oyuncuların oynadığı döneme bakın… Ya da Fatih Tekke, Gökdeniz Karadeniz, Hüseyin Çimşir, Tolga Zengin, Tayfun Cora, Mehmet Yılmaz gibi oyuncuların değişmez oldukları sürece… Eğer Uğurcan gibi isimlerin üst seviyede oynamasını istiyorsanız önce işe hocalarınızın kafasına odunla vurarak başlayın. Sonra da altyapıdan çok sayıda futbolcuyu A takıma çıkarttırın ve tek tek oynamalarını sağlayın…
Bakın o zaman nasıl da harikalar yaratıyorlar.
Denemesi bedava…
Var mısınız?
****
AKKAYA İL BAŞKANI MI OLACAK?
Trabzon Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Akkaya’nın ismi AK Parti Trabzon İl Başkanlığı için geçiyor.
Tabi parti genel merkezinin böyle bir tasarrufu yok. Akkaya tamamı ile parti içindeki nüfusunu kullanarak böyle bir girişim içinde. Geçmişte AK Parti’de yol yürüdüğü arkadaşları ile sık sık istişarelerde bulunan Mustafa Akkaya, bazı eski milletvekili ve bakanlarında desteğini arkasına almış durumda. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’inde aktif görev yaptığı dönemde kamuoyundan ve parti içinden çok büyük eleştirilere maruz kalan Akkaya, son dönemlerde insanlarla olan ilişkilerini düzeltme yoluna gitti. Daha samimi ve mütevazi olduğu gözlenen Akkaya’nın başkan seçilmesi durumunda bu çizgisini koruyup korumayacağını zaman gösterecek.
***
GÜMRÜKÇÜOĞLU’NUN EKİBİ GERİ DÖNÜYOR
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı bırakmasının ardından yakın çalışma ekibi Belediye’de pasifize edilmişti. Dönemin üst düzey kurmayları belediyede yönetici sıfatıyla sadece işi gidip geliyorlardı. Ahmet Metin Genç, Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’ndan çok haz etmesede onun dönemindeki bazı isimlere belediyede aktif görev vermeye başladı. Genç, Gümrükçüoğlu’nun özel kalem müdürü Muhammed Zahid Demirtaş’ı Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü yaptı. Genç’in, Gümrükçüoğlu dönemi Basın Diare Başkanı Ahmet Yoloğlu’nu da bu dönemde aynı göreve getirmesi bekleniyor. AK Parti’de yaşan iç çatışmalara son vermek isteyen Genç’in parti içi küskünleri tekrar kazanmak için hem belediye de hemde partide görevlendirmeler yapmaya devam edeceği ifade edildi.
ahmet metin genç son dönemi bu kafayla fazla gitmez yusuf keskin nerde peki ortahisarda bir tane chp li toplumda rüşvetçi avantı geçen ahlaksızın kızını işe aldı böyle chp çok doldurdu artık cimere şikayetin vakti geldi
Mustafa Akkaya'yı destekleyenler kimse Ergin Aydın fiyaskosundan ders almamışlar anlaşılan!