BU KAYIP 3 PUAN AVCI'YA YAZAR!..

Ligin boyu kısaldıkça, takımlar da hedefleri doğrultusunda atacakları adımları sıklaştırmak zorunda… Bu bağlamda Trabzonspor ligde en yakın rakibi Beşiktaş’ın 5 puan önünde üçüncülük yarışında ipi göğüslemenin planlarını yaparken, Sivasspor’a karşı kazanma mutluluğunu yaşayıp, yarıştaki rakiplerinin kaybetmesini bekleyecekti. Buna karşılık konuk ekip 41 puanda olmasına rağmen Süper Ligin bitimine 7 hafta kala hala küme düşme hattıyla bağlantısını tam olarak koparamamanın sancılarıyla bu zorlu 90 dakikaya çıktı. Kuşkusuz hedefleri en azından 1 puandı ama Bordo-Mavili ekibin taraftar desteğinden yoksun olarak oynayacağı bu maçta tribün baskısından kurtulmuş olmanın da rahatlığıyla belki de 3 puan hayali kuruyordu. 
Buna ulaşması halinde tehlike çemberine yaklaşma endişesinden tümüyle uzaklaşacağı bilinci içindeydi Sivasspor… Trabzonspor’da futbolcular için taraftar avantaj mı yoksa dezavantaj mıydı bu maçta önemli oranda ortaya çıkacaktı. Çünkü Papara Park dolu olsa da, taraftar müthiş destekle başlasa da bir pas hatasına bile tahammül edemeyip, futbolcuların motivasyonunu bozan çok eylemlerine tanık olduk bugüne kadar… Ancak yine de onların varlığı futbolcular için sahada bir güç kabul edilebilir. Boşuna, “Taraftar desteği arkamızda” söyleminde bulunulmuyor hoş… Ama taraftarın zaman zaman motivasyonu olumsuz etkilemişi de bu maçta Bordo-Mavili futbolcuların, “Ne tür hata yaparsak yapalım tepki olmayacak, sahaya yabancı madde atılmayacak” rahatlığını hissedeceğini düşündürüyor bize…

BÜYÜK BASKIDAN GOL SESİ ÇIKMADI

Taraftar desteğinin olmamasına rağmen Trabzonspor maça çok iştahlı başladı. Önde baskıyla birlikte Sivasspor’un kendi alanından çıkışını engellerken, kanatlardan ve rakibin çıkarken kaptırdığı toplarla birlikte orta alandan etkili ataklar geliştirdi. Özellikle Trezeguet’in iştahı görülmeye değerdi. Ama bu biraz saman alevi gibiydi. Sonrasında Edin Visca sahne aldı. Bazen Pepe vitrine çıktı. Orta saha çok iyi baskı yaptı, rakibe topa dokunacak zaman bile bırakmadı. Bunun sonucu Sivasspor ilk 20 dakikada neredeyse sahasından çıkamadı. Savunmanın önde kurulması, Mendy ve Denswil’in rakip alana kadar çıkıp, forvetleri burada karşılamaları da etkili oyun ve rakip takıma oynama şansı verilmemesinde önemli etkendi. Bordo-Mavili ekip sahanın her yerinde öylesine etkili bir baskı oluşturdu ki Sivasspor panik atak oyun oynamak zorunda kaldı. Hatta hiç oynamama gibi bir sorunla karşı karşıya kaldılar.  Ancak bunca baskı ve etkili topla oynamaya karşın, rakip kalede tehlikeli sayılabilecek pozisyon üretilememesi ise en büyük eksiklik olarak görüldü. Kuşkusuz bunda final paslarının olumsuzluğu ya da tercih yanlışlarının rolü büyüktü. 

Trabzonspor bu kadar baskı yaparken, karşı kalede net pozisyon bulamamasının en önemli nedeni, çok kapalı oynayan takımlara karşı, kenar ortalara iyi yükselecek santraforun bulunmayışı, santraforun duvar olup, orta sahadan gelen sürpriz oyuncuların uzak mesafeli etkili şutlarının olmamasıydı. Bordo-Mavili ekip onca baskıya rağmen ilk etkili şutunu 25’nci dakikada Umut Güneş ile atması ve bunun da kalece Nikolic için kolay olması dikkat çekiciydi. Bir başka etkili atağın da 30’ncu dakikada gelmesi ve Trezeguet’in kötü vuruşuyla pozisyonun harcanması da önemli ayrıntıydı. Bu noktada Paul Onuachu ve Enis Destan gibi forvetler aranmadı değil… Ya da iyi günündeki bir Bkasetas… Ancak 32’nci dakikada yürekler ağızlara geldi. Sivasspor ilk etkili atağını bu dakikada yaptı ama Koita’nın vuruşunda Uğurcan gole izin vermedi ve kabusa gidebilecek bir sürecin yaşanmasını engelledi. Hemen akabinde Meunier ile Trabzonspor bir golden oldu, ardından da Trezeguet müsait pozisyonda kendisine hiç yakışmayan bir vuruşla skor dengesinin bozulmasının önüne geçti. Bu dakikalarda Meunier’in sık sık hücuma katılıp, sürpriz pozisyonların içinde olması da ilginçti.
 İlk yarının sonlarında hem Bordo-Mavili ekip, hem de Sivasspor önemli pozisyonları harcadı. Ancak bu yarının bütününe bakıldığında Trabzonspor’un net bir skorla önde olması gerekirken, skorun 0-0’a bağlanması biraz şansızlık, biraz da beceriksizlik sonucuydu.

TAM BASKI KURMUŞKEN YENİLEN GOL VE PANİĞİN SONU!

İkinci yarıya Abdullah Avcı, Mahmoud Terezeguet-Umut Bozok değişikliğiyle başladı. Böylece Pepe’yi kanata çekti ve burada kendisinden daha çok yararlanma tercihinde bulundu. Ancak sakatlık gibi bir sorun yaşamadıysa Trezeguet gibi bu sezonun en skorer isminin oyundan alınması pek doğru gibi durmadı. Sonra yüksek toplara iyi çıkan, rakibi yıpratan Enis Destan santrafor olarak oyuna neden alınmadı, izaha muhtaç… Bu yarıda ilk yarının benzeri bir görüntüyle başladı ve Trabzonspor yine rakip kaleyi ablukaya alarak bir an önce skor dengesini bozma gayreti içinde görüldü fakat bu baskı kısa sürdü. Ancak hiç beklenmedik bir anda 53’ncü dakikada Manaj’ın sürüklediği atakta ikinci yarıda oyuna giren Mejing bir anda Uğurcan ile karşı karşıya buz gibi bir hava estiren vuruşuyla köşeden fileleri havalandırdı. Bu golde Denswil ve Mendy’nin aralarındaki devasa boşluk da sorgulanması gereken bir pozisyon hatasıydı. Golden sonra konuk Sivasspor daha özgüvenli oynamaya başladı. Çok daha fazla pas yaparak, oyunda denge kurma mücadelesi verdi. Buna karşın Bordo-Mavili ekibin baskılı oyunu yerini acele gol atma isteğine bırakınca sık sık hatalar yapıldı. Bu da işini zorlaştırdı. 

Trabzonspor savunmasının Manaj ile baş etmekte zorlandığına tanık olduk zaman zaman asa Sivasspor’da etkili isimlerden biri de  yıllık ücretinin 1 milyon 200 bin Euro’sunu ödediği Fode Koita’ydı. Topu iyi sakladı, arkadaşlarına zaman zaman olumlu servisler yaptı. Avcı, etkisiz eleman Pepe’nin yerine Konyaspor maçında harika bir gol atan Fountas’ı oyuna dahil ederek bir çıkış yolu arama çabasına girişti.  Ayrıca Berat’ı kenara aldı, Mendy’i orta sahaya çekti ve Fernandez’i sahaya sürüp savunmanın ortasında görevlendirdi. 79’ncu dakikada kazanılan kornerde savunmadan dönenen topa Mendy çok iyi vurdu ama mutlak gollük topu kaleci Nikolic çıkardı ve belki de maçın kaderini değiştirdi. Avcı, son hamlesini ise 80’nci dakikada Edin Visca ve Umut Güneş’in yerine Enis Destan ile Mislav Orsic’i alarak yaptı. 

Eğer 88’nci dakikada Fode Koita savunmayı ipe dizer gibi geçip, yakın mesafeden attığı şutu Uğurcan Çakır kornere tokatlamasa maç o dakikada bitmişti. Abdullah Avcı’nın yaptığı değişikliklerin hiçbir takıma en küçük bir katkı yapmayınca Sivasspor ikinci yarının başında attığı golün avantajını korumayı bildi ve çok kritik bir 3 puan aldı. Trabzonspor ise baskılı oynadığı ama futbolun doğrularını pek yapamadığı maçta yenildi ve üçüncülük mücadelesinde önemli bir yara almış oldu. Evet seyirci baskısı olmadığı için daha rahat bir maç çıkardı ama futbolun doğruları için de kalite gerekliydi. O da Bordo-Mavililerde yoktu bu karşılaşmada…  Takım 10 gün kesintisiz idman yaptı, birçok avantaj sende, rakip panik içinde ve kaybediyorsun… Bu kayıp da Abdullah Avcı’nın eseri olsa gerek…

Maçın hakemi Ümit Öztürk, bazı faul pozisyonlarını süzememenin dışında skora etki edecek bir hataya sebebiyet verecek düdük çalmadı.