İKİ FARKLI FIRTINA!

Ligde ilk iki sırayı paylaşan Galatasaray ve Fenerbahçe dışında kalan takımların güç dengelerinin ya da oynadığı futbolun birbirine yakın olmasından dolayı herkes her an rakibine çelme takacak görüntü verirken, Trabzonspor da yazık ki bu ekiplerin arasındaydı. Özellikle ligin ikinci yarısına çok kötü başlayan Bordo-Mavili ekibin, 5 maçta 4 yenilgi ve 1 beraberlik aldıktan sonra yaşadığı travmanın etkilerini bir ölçüde Hatayspor karşısındaki etkili futbolu ve kazandığı 3 puanla önemli oranda atlatmış gibi bir görüntü vermişti. Takımda sakatların sayısının iyice azalması, Afrika Kupası’nda forma giyen oyuncuların dönüşüyle birlikte Teknik Direktör Abdullah Avcı’nın eli iyice rahatlarken, bunun Pendikspor maçına yansımasını beklemek de en doğal hakkımızdı.

Abdullah Avcı, Hatayspor karşısında neredeyse kusursuz oynayan ve kazanan takımı bozmamıştı. Bu da doğaldı. Afrika Kupası’ndan dönen Nicolas Pepe ve Paul Onuachu ise hem oyunun gidişine hem de skor tabelasına göre sahaya sürüleceği maç öncesinde zaten beklentiler arasındaydı. Öyle de oldu. Trabzonspor’un üçüncülük yarışındaki avantajını kaybetmemesi adına bu maçtan çıkacak 3 puan çok önemliydi. İkinci yarının ilk 5 haftasındaki kayıpların da bir ölçüde telafi edilmesi, seri galibiyetleri gerektiriyordu ama rakip Pendikspor puan sıralamasındaki yerini hiç de hak etmeyen bir futbol ortaya koymasıyla biliniyordu. Ayrıca ara transferde de hücum gücüne büyük katkı yapan isimler transfer etmişti. Yani rakip kümede kalma savaşı verse de çantada keklik değildi.

İLK YARIDAKİ FUTBOL HATAY MAÇINI MUMLA ARATTI

Maç sanki iki dengeli takımın mücadelesi şeklinde başladı. Bordo-Mavililer de, Pendikspor da önde baskıyla rakibi hataya zorlarken, orta alanda boş alan bırakmayarak pas bağlantılarını kesme çabası gösterdiler. Ancak ilk dakikalarda Pendikspor’un daha iyi pas yaptığını ve birkaç kez etkili geldiğini gözlemledik. Karşılaşmanın ilk bölümlerinde Trabzonspor’da Hatayspor maçındaki etkili oyunundan eser yoktu. Trabzonspor paslarla çıkma konusunda etkisiz kalınca uzun toplarla rakip kaleye inme çabası gösterdi ama Enis Destan, Alpaslan Öztürk’ün markajında zorlanınca da tehlike yaratma noktasında istenen sonuç alınamadı. Trabzonspor’un etkisizliğinde Hatayspor maçında hücuma çok çıkan Meunier ve Eren Elmalı gibi iki bekin bu kez statik oyunları da önemli rol oynadı. Orta alanda oyunu kurması gereken Enis Bardhi çok silikti. Bu da atak üstünlüğü sağlanmasına bir engeldi. Visca sağ kanatta, Trezeguet de sol kanatta etkisiz olunca ilk yarının büyük bölümünde neredeyse pozisyon bile yoktu. Bu durum ilk yarının ortasına kadar devam etti.

Maçın kırılma anlarından biri adeta 26’ncı dakikada yaşandı. Orta hakem Halil Umut Meler, Halil ile mücadeleye giren Meuner’in topun eline vurduğu gerekçesiyle orta hakem Halil Umut Meler penaltı noktasını gösterdi. Meunier’in sırtı Meler’e dönüktü. Bu pozisyonda topun ele gelmeden önce Belçikalı futbolcunun göğsüne vurduğunu görmedi. İyi ki VAR bulunuyordu ve incelemesi sonunda haklı olarak penaltıyı iptal etti. Sonuçta da büyük bir hakem hatasının önüne geçilmiş oldu. Bu pozisyonun ardından Bordo-Mavili takım rakip kalede daha etkili ve tehlikeli görülmeye başladı. İlk kez de 30’ncu dakikada rakip ceza alanına indi ama çaprazdan kaleciyle karşı karşıya çerçeveyi bulamayınca belki de takımını bir golden etti. Maçın 36’ncı dakikasında Trabzonspor en organize atağını geliştirdi ve topla son buluşan Thomas Meunier’in enfes ara pasıyla Bardhi’yi golle burun buruna getirdi ama vuruşunda kaleci Erdem çok başarılıydı. İlk yarının kalan bölümlerinde Trabzonspor rakip kalede daha fazla görüldü ama bu gol bulmasını sağlayacak nitelikte değildi ve sonuçta bu 45 dakikada beklenen gol çıkmadı.

PENDİK OYUNDAN DÜŞTÜ, FIRTINA ÇIKTI

Abdullah Avcı her zamanki uygulamasıyla birlikte ikinci yarıda orta sahaya Umut Güneş’i alıp, Fernandez’i kenara alıp, Batista Mendy’yi stopere çekmesiyle yaptı. Bu değişikliğin nasıl bir sonuç vereceği tartışılırdı ama kenarda iki stoper Filip Benkovic ve Rayyan Baniya varken, Mendy’nin savunmaya çekilmesi gerçekten düşündürücüydü. Burada belki amaç savunmayı biraz daha öne çekmek ve geriden oyun başlatmaktı ama yeni transfer iki stoperin bu özelliklerinin bulunmaması onları alanların nasıl da büyük bir hata yaptığının da bir göstergesiydi. İkinci yarının başlarında ev sahibi takımın kanat ve serbest atış organizasyonlarıyla tehlikeleri vardı. Özellikle Nuno’nun serbest vuruştan gönderdiği topu bomboş Alpaslan’ın bomboş auta atması büyük şanstı. Bu duran top organizasyonunda üç Pendiksorlu Uğurcan ile karşı karşıyaydı da Trabzonspor’un futbolcuları neredeydi merak konusuydu.

Rakip daha çok duran ve yan toplarla gol ararken, bu yarıda Trabzonspor pas oyunuyla gol aradı ve Berat ve Bardhi ile de iki net pozisyon buldu ama istediği golü bulamadı. Bu arada Trabzonspor’un kiralık gönderdiği Serkan Asan karşısında son haftaların golcü ismi Mahmoud Trezeguet’in gol atmasına rağmen 90 dakika boyunca etkisiz kalması hem dikkat çekici, hem de düşündürücüydü.

Maçın son bölümlerine doğru Trabzonspor rakip kalede gözle görülür bir baskı kurdu. Orta alanda iyi baskı kurulunca, kazanılan toplarla birlikte oyun neredeyse önemli bir süre Pendikspor yarı alanı ve ceza sahası içinde geçti. Bu bölümlerde ev sahibi ekibin direncinin azaldığı dikkat çekiciydi. Bu atmosferde baskının gol getirme beklentisi yüksekti. İşte tam da bu dakikalarda üst üste kazanılan korner atışlarında Enis Destan savunmayı karıştırınca boşta kalan topu Trezeguet filelere göstermekte zorlanmadı. Ardından takımın yeni asist prensi Meunier sahneye çıktı. Gençlerbirliği ve Hatayspor maçlarında olduğu gibi bu kez de Enis Destan’a adrese teslim bir orta yaptı ve genç forvet de bu dakikaya kadar ilk kez girdiği pozisyonu golle sonuçlandırdı ve adeta Pendikspor’un ipini çekti. Bu andan itibaren Trabzonspor’da maç eksiği olan Pepe ve Onuachu da sahaya sürüldü ve onların da yeniden takıma adaptasyon sürecini başlatma hamlesi yapıldı. Kalan dakikalarda Bordo-Mavililer sürprize izin vermedi ve kazanarak motivasyonunu bir üst seviyeye çıkarmış oldu.

Maçın hakemi Halil Umut Meler yaşadığı büyük travmanın ardından yavaş yavaş yeniden düdüğe ısınırken, iyi bir 90 dakika çıkardı, kritik pozisyonları çok iyi süzdü. Sadece verdiği penaltıda hatalıydı ama VAR aracılığıyla bundan dönmesini bildi ve sonuçta skora etki edecek tek bir hata yapmadan maçı tamamladı.