MASTERCHEF TENCERESİNDE SİYASET PİŞİRMEK!

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, özel bir TV kanalında yayınlanan yemek programı MasterChef ekibini Trabzon’a davet etmiş.

Elbette ücreti mukabilinde.

Program formatı gereği Trabzon’da çekimler yapılmış, Boztepe Seyir Terası’nda yarışmacılara yöresel yemekler hazırlatılmış.

Birkaç gün sonra yayınlanacak olan programın Trabzon’un tanıtımına katkı sağlayacağını belirten Ahmet Kaya, ücreti sponsorların karşıladığını ve belediyenin kasasından tek kuruş çıkmadığını açıklamış.

Buraya kadar her şey normal.

Anormal olan, parası ödenip konuk olunan bir TV programının, şehir için çok büyük bir proje, bir mega icraat hatta ve hatta iktidarın engellemeye çalıştığı kıymetli bir yatırım gibi gösterilmeye çalışılıyor olması!

Yerel bir haber sitesinde yayınlanan iddiaları okuyunca inanın ‘Yok deve’ dedik.

MasterChef ekibi Trabzon’da yıllardır çekim yapmak istiyormuş fakat bunu görevdeki AK Partili belediyelerle başaramamış, CHP’li Ortahisar Belediyesi sponsorlar aracılığı ile milyonluk maliyeti karşılayarak bu işi becermiş!

Yıllardır defalarca teklif edilmesine rağmen çok komik rakamlar reddedilerek Trabzon’da yapılamayan bu programı CHP’li Ortahisar Belediyesi’nin yapacağını duyan AK Partililer harekete geçmiş!

‘Kime ulaşsak, kiminle bunu engellesek?’ diye düşünüp taşınırken, Trabzon milletvekillerinin burada bir etkisi olmayacağını varsayıp, Trabzonlu eski Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a ulaşıp, bu konuya el atmasını istemişler!

Durun daha bitmedi.

Mustafa Varank’ın ekibi de Acun Ilıcalı’ya yakın MasterChef ekibinden birini arayarak “CHP’li Ortahisar Belediyesi size ne veriyorsa biz iki katını, üç katını verelim, bunu AK Partili Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile yapın” demişler.

Teklif edilen fiyat da 9 milyon TL imiş!

Fakat MasterChef ekibi bunu kabul etmemiş, “Biz bir söz verdik ve Ahmet Kaya ile anlaşma imzaladık” demiş.

Ve bu dudak uçuklatan saçma senaryonun sonunda da programın Trabzon turizmine ‘çok ama çok büyük katkısı olacağı’ vurgusu yapılmış.

Bütün bunları okuyunca şunu anlıyoruz ki; bu iddiaların kaynağı Ahmet Kaya’nın ekibinden başkası olamaz.

9 milyon lira ile dünyanın en çok izlenen TV kanallarında, programlarda ya da sosyal medya platformlarında Trabzon’un tanıtımı gayet güzel bir şekilde yapılabilecekken, Ahmet Kaya yemek programına çıkmasın diye bu rakamın teklif edildiğine inanmak mantık işi midir?

Ücretini ödeyerek bir yemek programına konuk olmanın, ‘Trabzon için başkalarının bugüne kadar başaramadığı ve engellenmek istenen tarihi bir hizmet!’ şeklinde topluma pazarlamaya çalışılması gerçekten gülünç bir durumdur. Şizofrenik bir senaryo ile rakip siyasi partiye, eski bakana ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’e çamur atmaya kalkışılması ise anlaşılması imkânsız bir siyasi kin ve akıl tutulmasıdır.

Bu çamur siyaseti ne Ahmet Kaya’ya ne de şehre bir fayda sağlamaz. Aksine, açtığı kent lokantasının tencerelerinde pişen yemeklerle halktan alkış alan Ahmet Kaya’yı, MasteChef’in tenceresinden siyasi rakiplerine yağ sıçratmaya çalışan bir siyaset acemisi olarak tesciller.

Türk siyasi tarihinin efsane ismi merhum Süleyman Demirel, “Tencerenin deviremeyeceği hükümet yoktur" demişti ancak o tencere MasterChef tenceresi değildi.

Ahmet Kaya ve ekibine hatırlatmış olalım.