Trabzonspor’da Galatasaray maçı öncesi Abdullah Avcı kelimenin tam anlamıyla fitili ateşledi..
Avcı’nın Abdulkadir Ömür ve Umut Bozok ile ilgili yaptığı şok açıklama kulübün içerisindeki krizi tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi..
Aslında müsabaka öncesinde her iki takımın oyun alanında neler yapabileceğini konuşmak gerekirken, Abdullah Hoca’nın sözleri bir anda dikkatleri farklı yöne çevirdi..
Oysa Hoca, sürekli saha içerisinde kalmaktan bahseder, ne olursa olsun buna gayret ettiğinden dem vururdu…
Bu defa öyle olmadı…
Anlayan anlar; “sebebini bilmediğim bir şekilde Abdulkadir Ömür ve Umut Bozok aramızda değiller. Nedenini bilmiyorum. Onlarla ilgili kulübümüz açıklama yapar” ifadelerinin en can alıcı yeri; son cümledir…
Bir teknik adamın yönetimi altındaki oyuncuların neden aralarında olmadığını bilmemesini söylemesi topu yönetime atmanın ve hedef göstermenin en tereddütsüz halidir..
***
Abdullah Avcı’nın çıkışının ardından gözler ister istemez yönetime çevrilmişti. Yönetim ise bir gün sonra, yani dün iki futbolcunun kadro dışı kaldığını açıklamak zorunda kaldı…
İçeride nasıl bir hesaplaşma yaşanıyor bilemiyoruz..
Burada iki şık var!…
Ya transferde işler Abdullah Avcı’nın istediği şekilde gitmiyor ya da yönetim yola hocasının görüşlerinin dışında adımlarla veya adamlarla devam ediyor…
Her iki durumda da sorun var demektir…
Şu ana kadar sahaya yansımasa da bu krizin çözümsüzlüğe doğru ilerlemesi önümüzdeki süreçte Trabzonspor’u daha içinden çıkılmaz günlerin beklediğinin habercisidir…
Ortada bu çelişkiler kadar dikkat çekilmesi gereken asıl mesele oyuncuların neden ayrılma konusunda ısrarcı olmaları ya da tersi geçerliyse ayrılmaya zorlanmaları…
Sürecin yönetilemediği aşikar.. Denizin bittiğini bilen biliyor…
Titanik batarken de orkestra hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, çalmaya devam ediyordu..
Orkestranın şefi Wallace Hartley, elinde kemanıyla “kimse bizi dinlemiyor ama biz yine de çalmaya devam edelim” diyerek gemiyle ve 1513 kişiyle birlikte Atlas Okyanusu’nun derinliklerine sürüklendi…
Ey ahali… İnşallah sonu benzemez…
Derinden bir keman sesi yükseliyor, duyuyor musunuz?