Olayları çarpıtarak kamuoyuna sunmak yalancılıktan ziyade ahlaksızlıktır. Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen 5 teğmenin ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dedikleri için ihraç edildiğini iddia etmek ise ahlaksızlıktan çok daha fazlasıdır.
Olayın aslı şu: Kara, Deniz ve Hava harp okullarını başarı ile tamamlayıp teğmenliğe yükselen öğrenciler için her yıl mezuniyet törenleri düzenlenir. Devlet ve hükümet yetkilileri ile TSK komuta kademesi törenlere üst düzeyde katılım gösterir. Konuyu anlayabilmek için harp okullarındaki hiyerarşik yapıyı da iyi bilmek gerekiyor. Bu okullarda müthiş bir askeri disiplin vardır. Bir askeri öğrenci kendinden sadece bir sınıf üstte olan başka bir öğrenciyi bile gördüğünde ayağa kalmak, selam vermek zorundadır. Harp okullarında bir yıl okuyan öğrenci tatil için evine geldiğinde ailesi çocuktaki müthiş değişimi fark eder. Sadece bir yılda öğrenci değişir. Yemek yeme şekli değişir. Konuşma tarzı değişir. Giyim kuşamı, oturup kalkması, büyükleri ile muhatap olduğundaki tutum ve davranışları değişir. Çünkü artık her adımını müthiş bir disiplin ile atmakta, tüm hareketlerinde disiplin kuralları ve ast üst ilişkilerine olağan üstü şekilde riayet etmektedir.
Kara Harp Okulundan mezun olan öğrenciler (törende yemin edilene kadar hepsi öğrenci, yeminden sonra teğmen unvanı alınıyor.) içinde 30 Ağustos 2024 günü yemin töreni düzenleniyor. Törene katılım en üst düzeyde. Cumhurbaşkanı Erdoğan dâhil devlet, hükümet ve TSK’nın tüm üst düzey yetkilileri törende. Elbette tören programı önceden belli. Her defasında olduğu gibi günlerce üzerinde çalışılarak hazırlanmış, günlerce provaları yapılmış. Tören başlıyor. Resmi Tören Yönergesinde emredildiği şekli ile tören yapılıyor. Konuşmalar, gösteriler gerçekleştiriliyor. Dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu tarafından yaş kütüğüne dönem plaketi çakılıyor. Yine dönem birincisi Eroğlu tarafından 900 öğrenciye yönergede yazan yemin ettiriliyor. Buraya kadar her şey kanunların emrettiği gibi seyrediyor. Ama sonrasında işler değişiyor. Teğmen Eroğlu ve diğer dört teğmen, teğmenleri yeniden bir araya toparlamaya çalışıyor. 400 teğmen bir araya geliyor. Teğmen Eroğlu kılıcını çekiyor ve tekrar bir yemin daha ettiriyor. Ettirdiği yemin 1999 yılında Tören Yönergesine eklenen yemin. Yani askeri vesayet döneminde yapılan yemin. O yeminde ileri düzeyde laiklik vurgusu var. Elbette askeri vesayet ortadan kalkınca buram buram laiklik kokan o yeminde değiştirilmiş. Yerine devletin ve milletin varlığını, birliğini, bütünlüğünü korumaya vurgu yapılan yemin getirilmiş. Bu teğmenler yaptıkları korsan yemin sırasında da Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye bağrışıyorlar. Ve şimdi malum kesim sadece bu detayı baz alarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyen teğmenleri ordudan attılar” şeklinde propaganda yapıyor.
Olay bununla da bitmiyor. Teğmen Eroğlu savunmasında, TSK ile adeta dalga geçiyor. Bakınız Eroğlu savunmasında özetle ne demiş, “Yaptığımız yemini okuma talebimizi silsileyi bozmadan sıralı amirlerimize ilettik. Harp okulları yönetmeliğinin değiştiğini, bu yüzden tören esnasında bu andı okuyamayacağımızı bize söylediler. Bizde emre uyduk ve törende bu andı okumadık. Törenden sonra okuduk.” Amirlerinin kendilerine izin vermediğini ve disiplinsizlik yaptıklarını savunmasında açıkça itiraf ediyor. “Törenden sonra okuduk” diyerek alenen dalga geçiyor. Tören alanı boşalmamış, protokol yerini terk etmemiş, basın halen orada, kameralar karşısında emirlerinin “yapma” dediğini yapıyor… Bu denli disiplinsizlik yapan teğmenlerin ordudan atılmasından doğal ne olabilir? Hangi erk, böyle bir disiplinsizliğe tahammül edebilir? Bu disiplinsizliğe müsamaha gösterilirse, TSK’da bir daha disiplin sağlanabilir mi?
Türk Silahlı Kuvvetli peygamber ocağıdır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin her bir ferdi Alparslan’ın da askeridir, Fatih Sultan Mehmet’in de askeridir, Mustafa Kemal’in de askerdir, kanunlarımıza göre Cumhurbaşkanı’nın emrinde ve askerdir. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dediği için kimsenin ordudan atıldığı yok. Bana göre böyle bir gündem oluşturulmak istendi. Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer dört arkadaşı son derece rahat. Çünkü ilk seçimde hepsi CHP’nin milletvekilliği listelerinde yer alacaklardır. En az ikisi kesinlikle seçilecek yerde olacaktır. Eroğlu TSK’da en alt rütbeden başlayarak subaylık yapmak yerine elbette milletvekilliğini tercih eder. Milletvekili seçilemeyenlerde CHP’li belediyelerde, kurumlarda vs üst düzey görevlere getirilir. Özetle onlar maddi manevi bir şey kaybetmedi lakin Türkiye’de ağır bir gündem oluşturularak milletin birlik ve beraberliğine yine darbe vuruldu.
Tüm bu gerçekler ortadayken, bu teğmenler için “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için TSK’dan atıldılar şeklinde propaganda yapmak yalancılıktır, ahlaksızlıktır. Türk Ceza Kanunundaki “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etmek” suçunu işlemenin ta kendisidir. Buradan AK Parti’de dersini almalı. Seçilme yaşı 18’e düşürülmese bu çocuklar, bu şekilde kendilerini kullandırmazdı. Seçilme yaşını 18’e düşürmek büyük hataydı. Umarım bu hata tez zamanda düzeltilir.
kılıçlı ant içme ilk olarak 1999 yılındaki mezuniyet töreninde icra edilmiş. Üstelik yönergeyle törene dahil edilmiş. 2022’ye kadar uygulanan bu tören 2023’te kaldırılmış.22 sene uygulanan yemin bir yıl sonra disiplinsizlik olmuş..Ne garip!