Yaz tatilinin rehaveti geride kalırken, hayatlarımız yeniden düzenleniyor. Okulların açılması yalnızca ders kitaplarının, defterlerin ve sınıfların kapılarının aralanması değildir. Aynı zamanda öğrenciler, veliler ve öğretmenler için yeni bir psikolojik uyum sürecinin başlangıcıdır.
Öğrenciler için okul, yalnızca bilgi edinilecek bir yer değil; kimlik gelişiminin, sosyalleşmenin ve özgüvenin pekiştiği bir alan. Yeni arkadaşlıklar, farklı öğretmenler ve akademik sorumluluklar, çocuk ve ergenlerde doğal olarak kaygıyı artırabilir. Küçük çocuklarda ayrılma kaygısı, ergenlerde ise sınav ve başarı baskısı öne çıkar. Bu dönemde duyguların normal olduğunu hatırlatmak ve çocuklara güvenli bir alan sunmak oldukça değerlidir.
Veliler için okulların açılması, hem sorumlulukların hem de kaygıların arttığı bir dönemdir. “Çocuğum mutlu olacak mı?”, “Arkadaşlarıyla uyum sağlayabilecek mi?”, “Başarılı olabilecek mi?” gibi sorular sıkça zihni meşgul eder. Bu noktada velilerin, kendi kaygılarını fark etmeleri ve çocuğa bunu yansıtmadan destek olmaları önemlidir. Araştırmalar, ebeveynin duygusal tutumunun çocukların okul uyumunu doğrudan etkilediğini göstermektedir.
Öğretmenler için yeni eğitim yılı, sınıfta yeniden güven ilişkisi kurma ve çocukların gelişim yolculuğuna eşlik etme zamanıdır. Öğretmen yalnızca akademik bilgi aktaran değil, aynı zamanda çocukların duygusal güvenliğini de sağlayan bir figürdür. Öğrencilerin kendini ifade edebildiği, hata yapmanın öğrenme sürecinin doğal bir parçası olarak kabul edildiği bir sınıf ortamı, ruhsal sağlığı destekler.
Psikoloji bilimi bize şunu söyler: Başarı yalnızca yüksek notlarla ölçülmez. Öğrencinin merakını koruması, problem çözme becerisini geliştirmesi ve sosyal-duygusal yönünü güçlendirmesi, en az akademik kazanımlar kadar önemlidir. Velilerin ise sabır, empati ve güvenle çocuklarının yanında durmaları, onların ruhsal dayanıklılığını artırır.
Yeni eğitim yılı; öğrenmenin, gelişmenin ve birlikte büyümenin yılı olsun. Çünkü her ders zili, yalnızca bilgiye değil; aynı zamanda çocukların ruhsal, sosyal ve duygusal gelişimine de çağrı yapar.
