Trabzon'un önemli kalemlerinden meslek büyüğümüz usta gazeteci Ali Savaş'ı aniden kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Bugün Ali ağabeyimizi son yolculuğuna uğurladık.
Ali ağabey, kendine has üslubu ile çok uzun yıllar Trabzon'da gazetecilik yaptı.
İnce fikir işçiliği ile sürekli gündemde kalmayı başardı.
Bazen iğneleyici çıkışlarıyla şehrin idarecilerini eleştirdi, yol gösterdi.
Alçakgönüllüydü, babacandı, güler yüzlüydü.
Özellikle genç meslektaşlarıyla yakından ilgilenirdi.
Öğretmen kimliği ile onlara yol gösterirdi.
Ali ağabey ile şahsımın da yolu tam 12 yıl önce kesişti.
Kendisiyle yaklaşık 12 yıl önce Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde tanışmıştım.
Yanına biraz çekinerek sokulmuş, halini hatrını sormuştum.
Çünkü memleketimiz Trabzon'da bazı kendini beğenmiş, kibirli, egolu, burnundan kıl aldırmayan gazeteciler tanıdık ki çekinerek yaklaşmam son derece normaldi!
Oysa Ali ağabey, mütevazi ve babacan yaklaşımıyla kafamdaki soru işaretlerini giderdi.
Onore edici ve yol gösterici söylemleriyle motivasyonumu artırdığı o günü hiç unutamam.
Ali ağabeyin şöyle bir özelliği vardı, laf olsun diye konuşmazdı, yazmazdı… Hak edene hakkını verirdi.
Övmüşse hak ettiği için övmüştür, eleştirmişse de hak ettiği için eleştirmiştir.
Bu eleştirileri de kırıp dökmeden insanların yüzüne karşı yapardı.
Kapalı kapılar arkasından iş çevirdiğine şahit olmadık. En azından ben kendi adıma olmadım.
Yani kitabın ortasından konuşurdu, kimseye yaranma gibi bir derdi olmazdı.
Çalıştığı internet haber sitesi 61 Saat'te Politik Güğüm köşesinde şahsımı ve bazı genç meslektaşlarımızı zaman zaman onore ederek motivasyonumuzu artırırdı.
Bizler genç meslektaşları olarak Ali ağabeyimizden zarar değil fayda gördük. Kendisini her daim dualarla anacağız, hayırla yad edeceğiz.
Ali ağabey ardından hoş seda bırakarak göçtü bu dünyadan.
Mekanı cennet olsun. Kederli ailesine ve basınımıza bir kez daha baş sağlığı dileklerimi iletiyorum.
***
Yazmayayım diyorum ama insan dayanamıyor.
Ali Savaş hayattayken basın camiamızın içerisinden bazıları hakkında atıp tutanlar, onu pasifize etmeye çalışanlar, vefatından ardından methiyeler dizer olmuş!
İbretle tanık olduk bu ikiyüzlülüklere!
Ayrıca Ali ağabeyin ani vefatı bize şunu gösterdi.
İnsanlar birbirinin kıymetini sağlıklarında bilmeli.
Bu dünyadan göçtükten sonra methiyeler dizmenin hiçbir anlamı ve kıymeti yok.
Kırıp dökenlere, dedikodu yaparak fitne çıkaranlara, türlü türlü ayak oyunları yaparak insanların ayağını kaydıranlara işte size ibret.
Giden bir daha geri gelmiyor. Ahirette de hesap var hesap!
Ne yapın edin kimsenin hakkına girmeyin 'ah' almayın.
Tıpkı Ali ağabey gibi ardınızdan hayırla yad ile anılmak istiyorsanız, iyi insan olun zira kötülüğün kimseye faydası yok.
Ne demişler eden kendine eder diye! Ama anlayabilene…
Kalın sağlıcakla…