Karadeniz’in 2 güzide takımı Trabzonspor ile Çaykur Rizespor Papara Park’ta kozlarını paylaştı.
İki takımda sırat köprüsündeydi…
İki takımında ateş çemberinden kurtulmak için şiddetle puana ihtiyacı vardı.
Taraftarının desteğiyle birlikte ilk yarı daha tempolu ve atak oynayan Trabzonspor erken dakikalarda bulduğu gollerle skoru bir anda 2-0 yaptı.
Bordo-Mavililer, iki beki Pedro ve Mustafa’nın hücuma verdiği müthiş katkıyla Zubkov ile skoru bir anda 2-0 yaptı.
Burada beklerin önemi bir kez daha ortaya çıktı.
Hücuma katkı vermeleriyle birlikte hücum oyuncularına destek vermekle birlikte ileri uçtaki takım arkadaşlarına boş alan oluşturdular.
Hücum zenginliğini artırarak Trabzonspor’un üst üste pozisyona girmesini sağladılar.
Hem savunmada hem de hücumda bitmek tükenmek bilmeyen enerjileri ile arı gibi çalıştılar.
Mustafa hemen hemen her maçta iyi oynuyor.
Pedro da uzun zaman sonra üzerindeki tutukluğu attı, güzel oyununu asistle süsledi.
Fırtına 2 bekinin katkısıyla sonuca gitmeyi bildi.
Önemli olan her maç böyle oynamaları…
Rizespor’a gelince İlhan Palut yönetimindeki Yeşil-Mavililer, ilk 45 dakikada vasat bir görüntü çizdi. Bordo-Mavililerin savunma oyuncuları boşlukları iyi kapatınca gol pozisyonu üretmekte zorlandılar.
Bireysel anlamda yetenekli oyuncuları da olmayınca sonuca gidemediler.
***
İkinci yarıda 2-0’ın da rahatlığı ile Trabzonspor’un farka gideceğini düşündük.
Maalesef geçtiğimiz maçlarda yanıldığımız gibi yine yanıldık.
İlk yarıda oynanan tempolu oyunun aksine Fatih Tekke’nin talebeleri daha kontrollü ve durağan bir oyunu tercih etti.
Banza’nın VAR’dan dönen golünün dışında çokta bir gol pozisyonu göremedik.
Rizespor 76.dakikada 10 kişi kalmasına rağmen Bordo-Mavililer, hücum organizasyonlarında yetersiz kaldı. Kontrollü oyunu tercih ettiler.
Mücadelenin son dakikalarında Banza’nın mutlak gol pozisyonunu kaçırması dışında ikinci yarıda Trabzonspor’un elle tutulur bir gol pozisyonunu göremedik.
Bu da Bordo-Mavili taraftarları tatmin etmedi.
Her şeye rağmen Trabzonspor’un ateş hattından uzaklaşması için kazanması önemliydi lakin Fatih hocanın, ilk yarıda taraftarların sürekli sahada görmek istediği o tempolu, hızlı, atak oyunu mücadelenin geneline yayması gerekiyor.
Fatih hocanın, oyunun kontrolünü elinde tutmakla birlikte hücum çeşitliliğini artırmak için çeşitli taktik varyasyonlarını da ortaya koyması lazım.
Elbette bu da hemen olmayacak, daha önce de vurguladığımız gibi biraz daha sabır lazım.
Komşumuz Rizespor’a gelince bu mağlubiyetle derin bir yara aldılar, kendilerini ateşe attılar.
Bir de gereksiz yere kırmızı kart gören Varesanovic, takımını zor durumda bıraktı.
Açıkçası Rizespor oynadığı oyun ile de ilerisi için hiçte umut vermiyor.
İlhan hocanın ne yapıp edip takımı ayağa kaldırması gerek…
Aksi takdirde bu vasat oyun anlayışı ile ligde kalması çok zor.
Bu arada bir konuya da değinmeden edemeyeceğim.
Statta her iki takımımızın taraftarlarının yaptığı karşılıklı küfürler hiç yakışmadı.
Şiddetle kınıyorum.
Aynı tavanın balıkları gibiyiz…
Neyi paylaşamıyoruz?
Hem Trabzonspor hem de Rizespor taraftarına hiç yakışmadı. Dileriz bu son olur.
Artık hiçbir stadımızda küfür söylenmesin. Kalın sağlıcakla…