Kabus gibi geçen sezonda Trabzonspor’da yeni bir dönem başladı.
Trabzonspor’un efsanesi, taraftarların sevgilisi Fatih Tekke tıpkı kendisi gibi efsane ve aynı zamanda hocası olan Şenol Güneş’in yerine dümene geçti.
Abdullah Avcın’nın bıraktığı, Şenol Güneş’in kaldıramadığı enkazı kaldırmak için göreve geldi.
Yönetim, Fatih hocaya ‘Hem bizi, hem de takımı bu kaostan kurtar’ dedi…
Uzun yıllardır Trabzonspor'u çalıştırmayı hayal eden Fatih hoca da hiç düşünmeden bu görevi kabul etti.
Açıkçası Fatih hoca, düşme hattındaki 3 rakibi Kayserispor, Bodrum FK ve Sivasspor ile arasında sadece 5 puan olan Trabzonspor’da ateşten gömleği giydi.
Tekke’nin bu ateş çemberinin içinden çıkması, başarılı olması bazı çürük elmaları bir kenara bırakırsak hepimizin, herkesin en büyük temennisidir.
Lakin duygusallığı bir kenara bırakıp gerçekçi olmak gerekirse Fatih hocanın işi hiç de kolay değil.
Moral-motivasyonu dip yapmış, mücadele azmini ve kazanma hırsını kaybetmiş, öz güven sorunu yaşayan bu kırılgan oyuncular topluluğunu ayağa kaldırmak hiç de kolay bir iş değil!
Zaten Fatih hoca da aynılarını söylüyor. Biraz zaman ve sabır istiyor.
Doğup büyüdüğü toprakların insanını o da çok iyi tanıyor, özellikle sabırsız oluşlarını…
Bu yüzden olacak ki dünkü idmanda kendisine sevgi gösterisinde bulunan taraftarlara espriyle karışık “Hep böyle olun, iki hafta sonra istifa diye bağırmayın” sözlerini sarf etti.
Evet, Fatih hocanın elinde sihirli değnek yok.
Bir anda bahar gelmeyecek.
Zaman ve sabır lazım.
ŞER ODAKLARINA YEM EDİLMEMELİ
Şenol hocanın da basın toplantısında vurguladığı gibi şimdi Fatih hocaya hep destek tam destek zamanı…
Başarılı olmak için camia olarak bir bütün olmak lazım.
Yol kazalarında hemen yaygarayı koparmamak gerek.
Zaten bu sezondan iş işten geçti. Bir tek hedef var, Türkiye Kupası…
Fatih hoca bu kupayı camiaya armağan ederse ne ala, kazanamazsa da canı sağ olsun.
Fatih hoca, ilk önce ortadaki enkazı ortadan kaldırıp batmak üzere olan gemiyi sağ salim limana yaklaştırmaya çalışacak.
Bu yüzden bu sezon çok büyük beklentiler içerisine girmeye gerek yok.
Kendi oynatmak istediği oyunu oyuncularına aşılaması biraz zaman alacak.
En önemlisi de camia içerisinde az da olsa Fatih hocanın başarısız olmasını bekleyen ve Trabzonspor üzerinden nemalanan bazı şer odakları var.
Bu şer odaklarına Fatih hocanın yem edilmemesi lazım.
Her daim Fatih hocanın arkasında durulmalı, güven duyulmalı.
Camiada gerçek anlamda birliktelik sağlandığında Fatih hocayla Trabzonspor’un yeniden şahlanarak ayağa kalkması, yeni destanlar yazması, devrim yapması hiç de zor değil.
Yeter ki herkes inansın, destek olsun.
Elbette futbolda taktik, oyun dizilişi çok önemli.
Ama bana göre Fatih hoca, tıpkı futbolculuk döneminde olduğu gibi o kazanma aşkını, hırsını, oyundaki savaşçılığını, vazgeçmeyişini, cesaretini, azmini ve yenilgiye isyan edişini talebelerine aşılamayı başarabilirse bu takım yeniden ayağa kalkar.
‘EN BÜYÜK İŞLER, BÜYÜK HAYAL
SAHİBİ İNSANLARLA BAŞARILMIŞTIR’
Fatih Tekke, teknik direktör olarak en büyük hedeflerinden birinin Trabzonspor ile UEFA Şampiyonlar Ligi finaline çıkmak olduğunu açıklamıştı. Tekke, “Kimse hayal etmese bile ben bu hayali kuruyorum. Bu benim için çok değerli ve önemli. Nasip olursa bir gün gerçekleşecektir” ifadelerini kullanmıştı.
Fatih hocanın bu büyük hayali, spor camiasındaki ve Trabzonpsor’daki bazı çehrelere inandırıcı gelmemiş olabilir, belki birileri alaya almış olabilir!
Neden olmasın ki?
Büyük düşünmek, hayal etmek suç değil.
Unutmamak gerek; ‘En büyük işler, büyük hayal sahibi insanlarca başarılmıştır.’
Doğru yapılanma ile bu imkansız değil.
Fatih hoca da o hırs, azim, kararlılık ve inanmışlık fazlasıyla var olduğunu hepimiz biliyoruz.
Adım adım bu hayale ulaşmak zor değil ama yukarıda da vurguladığımız gibi zaman ve sabır lazım.
BU NE GÜZEL İNCELİKTİR FATİH HOCA
Yazımın son bölümünde taraftarın sevgilisi Fatih SULTAN Tekke ile ilgili biraz duygusal ifadeler kaleme alacağım.
Evet, Fatih hocanın başarısız olmasını aklımızın ucundan bile geçirmek istemiyoruz.
O başarılı olmayı fazlasıyla hak ediyor.
O bu topraklara aşık birisi, Trabzonspor aşığı, efsane bir isim…
Bu kentin insanını çok seviyor, kentin insanı da onu…
Bizim içimizden biri…
Hırçın, inatçı, yeri geldiğinde dik bir karakter ama bir o kadar da mütevazi…
Bu mütevaziliğinin ve alçak gönüllüğünün en güzel örneklerini sergiledi Fatih hoca basın toplantısında...
Büyüğü, hocası Şenol Güneş, koltuğa oturmadan o oturmadı önündeki koltuğa…
Ceketinin önünü ilikleyip saygıyla ayakta bekledi…
Bu ne güzel bir davranıştır, ne harika bir incelik ve nezakettir Fatih hoca…
Zaten gönülleri fethetmiştin iyice kalplere kazındın.
Bu davranışınla adamlık, büyük karakter nasıl olunur tüm Türkiye’ye bir kez daha gösterdin.
Egolu, kibirli, burnundan kıl aldırmayan insanların cirit attığı günümüzde bu davranışınla gönülleri bir kez daha kazandın.
Teşekkür ediyoruz sana Fatih hocam…
Seni rol model olarak seçen minik Trabzonsporlulara örnek olduğun için…
Vefanın en güzel örneğini sergilediğin için…
Yolun da bahtın da açık olsun hocam…
Umarım aşık olduğun Trabzonspor’unda zaferden zafere koşarsın.
Kaleminize sağlık Hüseyin bey, çok güzel yazmışsınız…