Merhum Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan, babasının malvarlığının yanı sıra siyasi mirasını da yeme peşinde.
Rahmetli Erbakan Hoca, siyasete başladığı günden noktaladığı güne kadar, müthiş bir şekilde, "istikrarlı çizgisini" hiç bozmadı.
Oğul Erbakan'a bakınca hiçbir konuda babasından feyiz almadığını görüyoruz. Çünkü yirmi dört saat içinde fikirleri yüz seksen derece dönebiliyor.
Babasının siyasi hasım olarak gördüğü, nerdeyse vasiyet gibi "UZAK durun" dediği siyasi partiyle iş birliği yaparak, ortak olabilecek kadar, geçmişine sünger çekiyor.
Bazen toplumu anlamak da mümkün olmuyor. Babasının mirasını kardeşleri ve annesi ile paylaşmamak için mahkemelik olan oğul Erbakan'dan insanların çare beklemesi de akıllara ZİYAN. İşin bu tarafları da beni ilgilendirmiyor. Geçen hafta çağ dışı, insanlık ayıbı; akıllı, vicdan sahibi, insanlıktan biraz nasibini alan hiç kimsenin kabul edemeyeceği bir beyanda bulundu. Toplumdan bir tepki bekledim ama bir-iki cılız serzeniş dışında ses çıkmadı. Normalde yer yerinden oynaması gerekirdi. Toplum, duyarlılığını kaybedince ses veremez oldu.
Zatıalileri buyurmuşlar: "14-15 yaşındaki kız çocuklarının evlenebileceğini, geçmişte atalarının bu yolla gayet mutlu aile birliktelikleri kurduklarını" söyleyerek; çağ dışı bir düşünceyi bir parti lideri olarak dile getirdi.
Bu zihniyetlerin hepsi kendine Müslüman.
Spiker soruyor: "Siz böyle bir durumu kabul eder misiniz?" Cevabı ise: "Bizim ailede böyle bir alışkanlık yok. Öncelikle üniversiteyi bitirecekler, daha sonra yüksek lisans ve doktoralarını tamamlayacaklar." Ailesinin kızlarının kıymetli, insan gibi bir yaşamı hak ettiklerini söylemek istiyor.
Ne kadar samimiyetsiz bir açıklama. Yeter ki bir çıkarları olsun, gerisi lafügüzaf.
Allah samimiyetsiz kişilerden insanlık âlemini KORUSUN. AMİN!