Kent Konseyi seçimi kıran kırana geçti, kazanan, Murat Cavga’yı az bir farkla geçen Hasan Karal oldu, tebrik ediyoruz.
Seçimleri çok konuşuldu ama hep merak edilen, Kent Konseyi, şehrin sorunları ile ilgili ne kadar konuşuyor? Ne kadar etkili?
Kent konseyi sorsanız bütün sivil toplum kuruluş temsilcileri ile oluşur. Gel gör ki şehre yaptırım açısından en küçük bir katkısı olmamakla beraber diğer odalar ve dernekler gibi sadece bir unvan peşindeler. İsmine baktığınız zaman heybetli, güçlü, yaptırımı olan bir isim, zannedersiniz ki kent konseyinin bilgisi olmadan şehirde kaldırım taşının dahi oynatılamayacağını düşünürsünüz. Ancak kent konseyi, kendisinden bihaber. Öyle ki seçim bittikten sonra dilek ve temennileri okuyabilecek kadar ciddiyetsiz bir tutum içerisindeydi.
‘Konsey’ falan derken koca şeyler hissettiriyor bu kelime ama, biz şimdilik çok değil, sadece bir konudaki tavırlarını merak ediyoruz:
İşte şehrin en önemli konularından biri… Kent Konseyi’nin, varlık sebebi kent sorunları zaten, bu konuda bir açıklaması olacak mı? Biz birkaç başlık halinde sıralıyoruz aşağıya, değerli Başkan Karal ve yönetiminin daha geniş açıklaması, yetkililere uyarıları ve çözüm çabalarını merakla bekliyoruz:
- Malumunuz, Suriye ve Afganistan başta olmak üzere milyonlarca kişi ülkemize göç etti!
- Sığınmacı olarak geldiler ama kalıcı oldular, şehrin turizm başta olmak üzere birçok alanda artık söz sahibi oldular. Havaalanına inen Arap turistleri otel-yemek, araç kiralama gibi konularda kimin yönlendirdiğini araştırmakla işe başlayabilirsiniz mesela!
- Birçok mahallede kalabalık gruplar halinde gözdağı veriyorlar.
- Türk vatandaşların yararlanamadığı birçok hakta ücretsiz olarak yararlanıyorlar. Sağlık, eğitim gibi. Onları ucuza çalıştıran işyerlerine ekstra teşvik veriliyor! Merdivenaltı işletmelerin sayısı onlarla artıyor, kötü mallar piyasaya yayılıyor, haksız rekabet giderek artıyor.
- Doğum oranlarına lütfen bakın, Türk ailelerine göre 1’e 5 fazla doğum yapıyorlar… Birkaç yıl sonra bunun etkisini tüm ülke olarak göreceğimiz gün gibi ortada.. En korkunç nokta bu zaten: Bugünü idare ediyoruz ama; ülkemiz için en önemli sorun demografik değişim olacak, o zaman geri dönüşü olmayan bir duruma düşeceğiz.
- Mesela 10-15 yıl sonra ülkemizin her hangi bir yerinde yaşanacak bir sorunda kalabalık sığınmacılarla kim başa çıkacak. Toplu hareket eden bu insanlara karşı ne yapılabilecek? Bu büyük bir beka meselesidir?
- Birkaç yıl sonra kendi kültürlerini şehrimize yerleştirdiklerine şahit olmayacak mıyız?
- Arapça tabelalar şu anda masum gibi geliyor, turizm deyip geçiyoruz ama bunların sayasının giderek arttığının farkında mısınız?
Biz yabancı düşmanı değiliz, misafirperveriz, yardımsever bir milletiz, zorda olanı koruruz. Ama bakın Suriye’nin büyük çoğunluğuna, Afganistan’ı araştırın. Ülkenin ne kadarında savaş var? Yüzde 90’ı huzur içinde yaşayan ülkelerine dönmeleri için daha ne bekleniyor?
Şehrimizin, ülkemizin bekası için çok önemli olan bu konuda Kent Konseyi’nin nasıl bir çalışması olacak, kuru bir bülten mi, yoksa bariz bir eylem mi merakla bekliyoruz!
Söz sırası ‘Konsey’de!