Başka şehirlerden – ülkelerden gelip Trabzonspor’da oynamış, burada iz bırakmış onlarca isim var. Büyük başarılara imza atmış bu isimlerden bazıları uzaktan sevmeye devam ediyor, bazıları sürekli kulüple ismini bir tutmaya çaba gösteriyor.
Çok örnek sıralayabiliriz ama son günlerde gündemde olduğu için biz iki kişiyi yazı konusu yaptık. Bizce duruşları ile, sevdaları ile saygıyı hak eden iki isim…
*
Tolunay Kafkas…
Bakın son birkaç aydır ulusal televizyonlara, Trabzonspor’un büyüklüğünü en üst perdeden dile getiren, yapılan haksızlıklara en çok ses çıkaranlardan biri. Tanınmışlığı yönünden bakarsak, en çok sesi duyulan isim.
Bir kesim bu girizgâhı görünce kızabilir, zira Kafkas’a camiada kızgınların olduğunu biliyorum.
Nedeni şu: Tolunay Kafkas Trabzonspor’dan ‘kovulunca’ mahkemeye gitmiş, sonra da tazminat kazanmış..
Bu durumu kısaca, onun çok yakınındaki bir isimden aldığımız bilgileri aktararak detaylandırarak hatırlatalım:
Tolunay Kafkas Trabzonspor teknik direktörüyken seçim olur, şu anda TFF’nin başında olan, İbrahim Hacıosmanoğlu kazanır. Hemen ertesi gün Kafkas, hem tebrik etmek, hem de kendisiyle ilgili fikrini öğrenmek için Hacıosmanoğlu’nu arar. Ama telefona yanıt vermez yeni Başkan! Mesaj atar, yine yanıt gelmez.
Sonra Trabzonspor tarihinin en absürt olaylarından biri gerçekleşir. Bir teknik adam kovulduğunu, eşinin TV altyazısında geçen son dakika haberini görmesiyle öğrenir!
Hacıosmanoğlu akşam saatlerinde otelde basın toplantısı düzenler, bundan sonra takımın başında Mustafa Akçay’ın olacağını açıklar. (Akçay, o dönemde altyapıda görev yapmaktadır ve düzenli olarak Kafkas’la gelecek hakkında plan yapmaktadır o güne dek!)
Bu haber son dakika olarak geçer, eşi TV’den görüp Tolunay Kafkas’a kovulduğunu söyler!
Bir detay daha:
Bu gelişmelerin ardından akşam saatlerinde bu kez Hacıosmanoğlu, Tolunay Kafkas’ı arar, kovulan teknik adam o sinirle telefonu açarsa kötü konuşacağına düşünerek telefonu açmaz.
Ama ertesi gün Hacıosmanoğlu, kendine yakın (!) gazetecilere bir haber yaptırır:
“Hacıosmanoğlu Teknik Direktör Kafkas’ı aradı, ama yanıt vermeyince ipini kesti!”
… Bu tavrı içine sindiremeyen Kafkas mahkemeye gider, tazminat davası açar ve kazanır.
(Bu tavra maruz kalıp dava açmayacak tek kişi düşünemiyorum. Ama fikrimiz; bu parayı altyapı vs. başka bir alanda kullanması doğru olurdu!)
Bu nedenle camiada bir kesim kızgın Kafkas’a, bunu da normal karşılıyorum.
Ama detayları bu şekilde.
Bugüne dönelim:
Trabzonspor’un haklarını korkusuzca savunuyor Tolunay Kafkas. Kimseden çekinmeden, ‘bu camia büyüktür, sizi yutar’ diyor.
Ve Trabzonspor sevgisini anlatırken gözleri doluyor ekranlarda…
Şunu net olarak söyleyebilirim ki, bu duygularında çok samimi Kafkas.
Gerçek bir Trabzon, Trabzonspor sevdalısı.
Bir daha kolay kolay Trabzonspor’da çalışamayacağını bile bile savunuyor gönül verdiği kulübü, camiayı.
Bence haksızlık yapıldı, Trabzonspor ruhuna yakışmayacak şekilde görevden alındı, kimse onu anlamadı. Sonrasında çok ağır hakaretlere maruz kaldı.
Ama o sevdasından vazgeçmedi.
Bence iade-i itibarı hak ediyor.
Trabzonspor’u böyle savunan kaç kişi kaldı ki!
*
Biri daha var, farklı bir konuda cesurca savunan biri:
Burak Yılmaz…
2010-11 sezonunda Trabzonspor’un kupası şike ile gasp edildi. Binlerce tape, mahkeme kararları her şey şikenin yapıldığını tescilledi ama malum, siyaset ve para devreye girdi, konu kapatılmaya çalışıldı. Gerçeği herkes iyi biliyor ama unutturmaya çalışıyor, ne yazık ki Trabzonspor camiasında önemli bir kesim de sanki unutuyor! Yönetimler bu konuyu açmaz oldu!
Veya bakınız mevcut TFF Başkanına, varlık sebebi olan o kupa ile inanılmaz payeler kazandı, Trabzonspor’a başkan oldu, ama şimdi muhtemelen tek hayali, verdiği sözlerin olduğu kayıtları internetten kaldırmaktır!
Herkes unutuyor ama net şekilde bir kişi hariç: Burak Yılmaz.
Trabzonlu, Trabzonsporlu değil ama her fırsatta o sezon şike yapıldığını korkusuzca söylüyor.
Siyasete karşı bu sözleri söylemek herkesin harcı değil, ama gerçekleri söylemekten çekinmiyor. Belki de bu sözleri ona birçok kapıyı kapattıracak ama o doğrudan şaşmıyor.
Son olarak şikeyi örtbas için Saraylarda gezen Rıdvan Dilmen ve Emre Belözoğlu’nun olduğu programda tekrarladı.
Helal olsun. Eğer teknik adamlıkta yıllar içinde kendini geliştirirse, bizce Trabzonspor’a çok yakışır!
**
Biz iki örnek verdik, tabii ki sayıları artırılabilir.
Bu insanlar saygıyı hak ediyor.
Kırmayalım.
Trabzonspor’u böyle savunan kaç kişi kaldı ki!