Süper Lig'de bu sezon dış saha performansında büyük sıkıntı yaşayan Trabzonspor, oynadığı 10 deplasman maçını kazanamadı.
Bordo-Mavililer, dış saha maçlarında kazanabileceği 30 puanın sadece 5'ini alırken, tam 25 puan kaybetti.
Bu berbat istatistik Trabzonspor’un erkenden lige havlu atmasına neden oldu.
Fırtına, en son deplasman galibiyetini 18 Mayıs 2024'te Başakşehir’i 1-0 yenerek almıştı.
O günden beri tam 272 gündür dış sahada galibiyet yüzü göremedi.
İşte teknik direktör Şenol Güneş’in talebeleri Beşiktaş derbisine bu kabusa son vermek için çıktı.
İlk yarıda Trabzonspor kazansa bile oynanan futbol kimseyi tatmin etmedi.
Rafa’nın hatası sonucu Visca’nın asistiyle Banza’nın attığı gol dışında bir pozisyon izleyemedik.
Yine ürkek ve temposuz futbol taraftarlara saç baş yoldurdu.
İkinci yarıda da skoru korumak adına kendi yarı sahasına kapanmayı tercih eden Fırtına bu korkaklığın bedelini ödedi.
Taraftarının gücünü arkasına alan ve Trabzonspor’dan çok daha iyi ve organize bir oyun ortaya koyan Siyah Beyazlılar, üst üste bulduğu gollerle bir anda skor tabelası 2-1 Trabzonspor’un aleyhine oldu.
Skor 2-1 olunca Şenol hoca Zubkov ve Lundstram ikilisini sahaya sürdü.
Özellikle Ukraynalı oyuncunun oyuna girmesiyle Bordo-Mavililerin oyununda biraz kıpırdanmalar oldu.
Lakin beraberlik veya kazanmak için yeterli olmadı.
Bu akşamki Beşiktaş maçında bir kez daha şunu gördük.
Trabzonspor, dişine göre rakip bulduysa ne ala…
Fakat kendi ayarında veya kendisinden üstün rakiplerle karşılaşınca çuvallıyor!
Farklı kazanılan Adana Demirspor, Antalyaspor ve Sivasspor maçlarının tamamen bir aldatmacadan ibaret olduğunu, Trabzonspor’un iyi olduğundan değil onların zayıf olmasından ötürü farklı kazanıldığını bu akşam ki futbolu gördükten sonra bir kez daha yanılmadığımızı iyice kavramış olduk.
Evet, Trabzonspor’lu oyuncular lige ve Avrupa’ya erkenden havlu attığı için motivasyonlarını kaybetmiş olabilirler ama bu kadar da ruhsuz oynamaya kimsenin hakkı yok.
Birkaç pozisyon haricinde koskoca ikinci yarıda kazanmak için sahada oyuncular bir karakter ortaya koyamadı.
Şenol hocanın bu oynanan kötü futbol ile ilgili artık bir bahanesi kalmadı.
Hocam bu kadroyu siz kurmadınız, devre arasında transfer edilen Zubkov, Sikan, Mustafa Eskihellaç ve Folcarelli dışında bu oyuncuları siz takıma kazandırmadınız, bu doğru.
Ama kaç hafta geçti hocam, oyun anlamında birkaç maç hariç bir gelişme olmaz mı hocam?
Sahada temkinli, ürkek, çok da fazla ne yaptığını ne oynadığını bilmeyen bir oyuncu grubu izliyoruz.
Demek ki haftalardır bu takıma çok da bir katkınız olmamış.
Takımdan kovulan Abdullah Avcı döneminde oynanan futbolun bir benzerini haftalardır izlemeye devam ediyoruz.
Dediğimiz gibi Trabzonspor, güçlü rakiplerine karşı bocalıyor, atak geliştirmekte ve gol pozisyonuna girmekte zorlanıyor.
Bu takım sizin de arzuladığınız o tempolu, rakibi boğan hem hücumda hem de savunmada pres yapan, koşan, mücadele eden bir takım haline ne zaman dönüşecek sevgili hocam?
Artık taraftarlar da her hafta benzer açıklamalardan bıktı, usandı...
Taraftarların bir tek isteği var, sahada güzel, etkili ve karakterli bir oyun izlemek...
Türkiye kupasına da yakında havlu atarlar.
Ağzınıza sağlık Hüseyin bey, yine duygularımıza tercüman olmuşsunuz. Malesef arpa boyu adım alamadık takım olarak…