31 Mart yerel seçimlerinin ardından Trabzon'da merkez ilçe Ortahisar'ı CHP'nin belediye başkan adayı Ahmet Kaya kazandıktan sonra kamuoyunda şöyle bir düşünce hakim oldu.
Rekabetten Trabzon karlı çıkacak diye!
İlk günlerde bu görüşe inanmıştık.
Hele hele Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ile Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya'nın nezaket ziyaretlerinde aynı karede yer alıp birbirlerine başarı dileklerini iletmesinin ardından bu düşüncemiz katlanarak artmıştı.
Tam da 'İşte Trabzon'da özlenen tablo, bu tatlı rekabetten şehrimiz Trabzon kazançlı çıkacak' diye düşünürken ilerleyen günlerde ne yazık ki hayal kırıklığına uğradığımızı anladık!
Hem de ne hayal kırıklığı…
Ortahisar Belediyesi'nin borç kriziyle başlayan kavga artarak devam etti.
Bu kavga büyüdü, büyüdü neredeyse kin ve nefrete dönüştü!
Hemen hemen her gün demeç savaşları başladı.
Geldiğimiz noktada karşılıklı gün içerisinde 2-3 defa basın açıklaması yapılır hale geldi.
Karşılıklı atışmalar, sataşmalar...
Açıkçası basın emekçileri olarak açıklamaların hızına yetişemez olduk!
Hem AK Parti kanadından hem CHP kanadından bu iş artık kayıkçı kavgasına dönüştü.
Yarın öbür gün mahalle kavgasına dönüşürse de kimse şaşırmasın!
Peki bu kavgadan kim zarar görüyor.
Tabii ki kadim şehrimiz Trabzon!
Artık iş öyle bir boyuta geldi ki Trabzon'un sorunları, yatırımları bir kenara itildi, unutuldu.
İş, 'sen haksızsın ben haklıyım' olayına dönüştü.
Öyle ki bazı projeler bile sırf siyasi rant uğruna heba edildi.
Hem Büyükşehir hem de Ortahisar belediyesi bu projeleri yüzlerine gözlerine bulaştırdı.
Halk ekmek uygulamasında olduğu gibi…
VATANDAŞ VERDİĞİ YETKİYİ GERİ ALMASINI BİLİR!
Trabzon'da artık sorunların, yatırımların konuşulması yerine her gün Büyükşehir ile Ortahisar belediyelerinin yanı sıra AK Parti'nin ve CHP'nin il ve merkez ilçe teşkilatlarının siyasi mensuplarının karşılıklı kavgası konuşulmaya başlandı.
Artık herkesin bir silkelenip kendisine çekidüzen vermesi gerekiyor.
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ile Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya'ya seslenmek istiyorum.
Vatandaş sizden kavga değil, hizmet bekliyor hizmet.
Bu kavgaların ve çekişmelerin arkasına sığınmadan, bahane üretmeden hizmet bekliyor.
Bu kavgalar, bu söz düelloları, çekişmeler Trabzon'a yakışmıyor, zarar veriyor.
Size yönetme yetkisini veren vatandaş, günü geldiğinde sizden o yetkiyi almasını da bilir, bizden uyarması!
Herkes şapkasını önüne koymalı, kentin sorunlarına, devam eden ve yapılması planlanan yatırımlara kafa yormalıdır.
Yanlış işler elbette eleştirilmeli üslubunca ama yukarıda da vurguladığımız gibi bu işi kayıkçı kavgasına dönüştürmenin de hiçkimseye bir faydası yoktur, zararı vardır.
Sayın Genç ile Sayın Kaya'nın artık ekibini ve teşkilat mensuplarını uyarması gerektiği düşüncesi içerisindeyiz.
Yoksa kaybeden sizler olduğunuz gibi şehrimiz olur.
Oysa Trabzon halkı sorun yumağı haline gelen sorunların ivedilikle çözümünü bekliyor.
Mesela trafik sorununa çözüm üretilmesi gibi, her geçen yıl freni patlamış kamyon gibi uçuruma doğru giden turizmin yeniden yukarıya taşınması için projeler ortaya konması gibi. Sorunları daha da artırabiliriz.
Bunun için kavgaya değil, proje üretmeye ihtiyaç var.
SÖZ GÜMÜŞSE SÜKUT ALTINDIR
Hani her zaman liyakat konusuna dikkat çekiyoruz.
Evet siyasi arenada da liyakat esas diyoruz.
Açıkçası şehrimiz Trabzon'da son yıllarda liyakatli siyasilerin giderek azaldığına üzülerek şahit oluyoruz.
Yukarıda da vurguladığım gibi bu iş artık 'kayıkçı kavgasına' döndü diye.
Aynen de öyle oldu.
AK Parti kanadından bir siyasetçi çıkar 'Ortahisar Belediyesi'nde Cumhurbaşkanımızın resmini biz astırdık' der; CHP kanadından bir başka siyasetçi ise 'Ortahisar Belediyesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmini gören var mı' der!
Olacak gibi değil, trajikomik açıklamalar ve ne yazık ki üzülerek ifade etmek istiyorum ki kamuoyu bu ipe sapa gelmez açıklamalarla meşgul ediliyor. Bir sürü sorun ortada dururken…
Şehrimiz Trabzon'da maalesef ne AK Parti kanadı sorunlara çözüm üretip her yıl temcit pilavı gibi konuşulan yatırımlara bir arpa boyu yol aldırabiliyor ne de CHP kanadı doğru muhalefet yaparak bu yatırımların hızlandırılmasını sağlıyor.
Kendinize gelin artık, bir kasabada, köyde siyaset yapmıyorsunuz, medeniyetlere ev sahipliği yapan Türkiye'nin 'T'si olarak tabir edilen Trabzon'da siyaset yapıyorsunuz.
Trabzon şehri hiç bu kadar basit, sıradan, aciz, ucuz, siyaset peşinde koşan siyasiler ile karşı karşıya kalmamıştı.
Açıkça söylüyorum bu acemi siyasetçiler, kendilerine zarar verdikleri gibi partilerini de aşağıya çekiyorlar.
Bir de tavsiyemiz var acemi siyasilerimize 'Söz gümüşse sükut altındır' atasözümüzü kendilerine düstur edinmelerini tavsiye ediyoruz.
Yazınızda dile getirilen sorunların çözümü için herkesin sorumlu davranması, proje üretmeye odaklanması gerekiyor. Siyasetçilerin çekişmelerini bir kenara bırakıp, halkçı bir anlayış ile kente hizmet etmeye odaklanmaları, Trabzon'u hak ettiği yere getirecektir. Sizin gibi değerli gazeteciler bu yolda siyasetçileri uyaran bir mekanizma görevini üstleniyoruzsunuz aslında. Tebrik ederim. Kaleminize sağlık.