Futbol kamuoyu birkaç gündür Türkiye U19 Milli Takımımızın başında olan Sabri Sarıaoğlu’nun yaptığı tercihleri tartışıyor.
Milli Takımın altyapısında adeta staj yaparak hocalık tecrübesi edinmeye çalışan Sarıoğlu, UEFA Gençlik Ligi’nde tarih yazarak adını çeyrek finale yazdıran, ülkemizin gururu olan Trabzonspor’un genç yeteneklerini aklı sıra yok sayıyor!
Sarıoğlu, Milli Takıma Trabzonspor’dan sadece Bican Tibukoğlu, Oğuzhan Yılmaz, Ahmet Doğan Yıldırım ve Boran Başkan’ı çağırdı.
Diğer arkadaşları gibi üstün performans sergileyerek parmak ısırtan Taha Emre’yi, Onuralp’i, Yiğit Kemal ve diğer oyuncuları görmezden geldi.
Yetmedi, çağırdığı oyunculara da gerekli süreyi vermedi.
Bir tek Bican Tibukoğlu, Portekiz maçında sahada 90 dakika kaldı, Boran Başkan’ı da ikinci yarı oyuna dahil etti.
İngiltere maçında da yine Boran’ı yine ikinci yarıda sahaya sürdü.
Trabzonspor U19 Takımında sağ bekte harika bir performans ortaya koyan Oğuzhan Yılmaz’ı kenarda bekletti. Hem de takımda sağ bek yokken…
‘Şapkadan tavşan çıkarmaya’ çalıştı…
2 puana sahip olan Türkiye U19 Milli Takımımız 4’er puanla İngiltere ve Portekiz’in ardından 3’üncü sırada.
Sarıoğlu eseriyle övünüyor mudur bilinmez ama futbol kamuoyunun ve halkımızın bu tablodan tatmin olmadığı ve rahatsız olduğu aşikar!
Akıl tutulması mı desek, tecrübesizlik mi desek, yeteneksizlik mi desek, beceriksizlik mi desek, ön görememek mi desek, kasıt mı desek, torpil mi desek bilemedik.
Varın adını siz koyun...
Ama bildiğimiz bir şey var, o da Milli Takım hiç kimsenin babasının çiftliği değildir.
Kimsenin staj göreceği yer değildir, torpille orada iş yapılmaz, yapılamaz, yapılmamalı…
UEFA Gençlik Ligi’nde Türkiye’de ilk kez çeyrek finale çıkarak 7’den 70’e ülkemizin gururu olan bu yetenekli çocuklar görmezden gelinemez, yok sayılamaz!
Siz görmezden gelseniz bile Trabzonspor’un bu evlatları, birçok Avrupa’nın dev kulüplerinin yakın takibinde bile…
Çok değil birkaç yıla inşallah Avrupa’nın kulüplerinde forma giyerek ülkemizin gururu olacaklardır.
Kimsenin bundan şüphesi olmasın.
***
İşte ülkemizdeki futbol aklı…
Sen Avrupa’nın dev kulüpleri Juventus, Atalanta gibi kulüpleri dize getirerek adını çeyrek finale yazdır ama birileri sizi yok saysın!
Trabzonspor'un genç yıldızları yok sayılırken birçok kişi de şimdi 'Sabri Sarıoğlu'ndan hoca olur mu' diyerek Sarıoğlu'nun antrenörlük yeteneklerini sorguluyor!
Ne yazık ki üzülerek görüyoruz torpil, adam kayırma futbolun içerisinde de var.
Ülke takımlarının Avrupa’da da hali ortada.
Her yıl milyon Eurolar har vurup harman savruluyor, ama Avrupa kupalarına erkenden havlu atıp geri dönüyoruz.
Milli Takımımızın da yıllardır hatırı sayılır bir başarısı yok.
Geçen yaz EURO 2024’te çeyrek finale çıkan A Milli Takımımızın çeyrek final başarısını bir kenara koyarsak 2002 Dünya Kupası 3’üncülüğü dışında hatırı sayılı bir başarımız yok.
Belki yeni yeni bir kıpırdanma var…
Peki biz bu genç yeteneklerimize sahip çıkmazsak, onları onore etmezsek, öz güvenlerini kırarsak, moral ve motivasyonlarını bozarsak nasıl başarı gelecek?
Bu başarı hikayesi yazan genç yetenekler nasıl kendilerini ispatlayacaklar?
Bu çocuklar Milli Takımda oynamak için daha ne yapacaklar?
Genç yetenekleri köreltirsek, küstürürsek ülke futbolu nasıl ayağa kalkacak merak ediyorum!
Sözün özü bak Sabri hoca, futbolculuk yeteneğin herkesin malumu!
Mücadele ve hırs dışında pek de bir marifetin yoktu, eğer futbolculuk dönemindekisi gibi hocalık yapacaksan kusura bakma bu işte ömrün çok uzun olmaz.
Kim yetenekli ise kim bir başarı hikayesi yazmışsa onu Milli Takıma çağırmalısın.
***
Trabzonlu TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na ve TFF yöneticilerine de çağrıda bulunmak istiyorum…
Milli Takımda torpil olmaz, adam kayırma olmaz, stajyer yeri değildir.
Kim hak etmişse, kim yetenekliyse, kim bir başarı hikayesi yazmışsa, kim tecrübeli ise onlar Milli Takımda hocalık yapmalı.
Bu saçma işlere artık bir son verin.
Ülke futbolunun geleceği için hakkaniyetli davranmak, sorumluluğunuz ve görevinizdir.