“Diyeceğim şu ki dostlar, bizler memleketten bir çıktık mı pir çıkıyoruz. Peki, memleketin aydın çocukları bir biri arkasından İstanbul’a, Ankara’ya yerleşirse o güzel yapıları kim kurtaracak? Trabzon'un Maçka ilçesinde doğmuş aydın, Maçka’ya ömrü billah uğramazsa piyanoyu Maçka’ya kim götürecek? Kim çalacak? Kim oynayacak?” Tezek adlı eserinde böyle söylüyor, Bedri Rahmi Eyüboğlu.
İki dağın arasındaki Maçka ve vadi boyunca uzanan Değirmendere deresi…
Çocukluğumda bu derenin pırıl pırıl akan sularında yüzmeyi öğrendim.
Manastıra çok çıkamasam da ruhumu hep sarmıştır oradan vadi boyunca süzülen mistik koku.
Vadim o kadar güzeldi ki nice şair, yazar bu güzellikten beslenerek sanatın doruğuna ulaştı.
Çok özel bir aroması vardır bu vadinin. Ona gerçekten bakmayı bilenleri büyüler.
Bedri Rahmi Eyüboğlu, Volkan Konak, Sunay Akın, Nihat Genç, Sabahattin Eyüboğlu ve futbolun edebiyatçısı Özkan Sümer…
Hepsi bu vadinin çocuklarıdır.
Ve bu vadinin en gözüpek yürekli delikanlısı volkan konak ta el sallamadan veda etti bize...
Ruhumuzu sızlatan sözcüklerini delikanlıca eğilmeden söyledi hep.gerçek bir sanatcı duyarlılığıyla...
Kimseye yaranmadan meta ya yenik düşmeden,bütün yazılan güzel cümleleri hak ederek iz bıraktı.