Günümüz siyasetinin halk için değil, sahışların kendi çıkarları için yapıldığı apaçık ortada. Halkın seçip gönderdiği temsilcilerin hep bir ağızdan seslendirdiği tek bir şey var o da; “sayın genel başkanımızın emirleri doğrultusunda” cümlesi…
Halk seçip gönderiyor, emri genel başkandan alıyor…
Kimse genel başkanına dönüpte; “ halk bizi seçti gönderdi. Bize ve size şunları yapmamız konusunda emir verdiler” diyenini duymadım hiç!
Ah bu makam, ah bu güç, ah bu bitmez tükenmez ihtiraslar yok mu, ihtiraslar… İnsana neler yaptırmıyor ki?
Önümüzde milletvekili seçimleri yapılacak? Hiç bir vekil çıkıp ta arkasında bekleyen taşra yöneticisine; “ ben bir dönem dönem vekillik yaptım. Seninde bu partiye çok emeğin var. Gel sende bir dönem vekillik yap” diyenini de duymadım.
Ama hep daha fazlasını daha fazlasını isteyenlere kokça şahit oldum…
Hani TBMM kürsüsüne çıkpta halkı çok düşündüğünü iddia eden iktidar ve mauhalif milletvekillerini izliyoruz ya…Yarın onlara seni vekil yapmayacağız deyin bakalım ne yapacaklar? Yine halkın yanında yer alacaklar mı? Bu ülkede vekillikler ve bakanlıkları sona ermiş insanlardan haberi olan var mı? Benim yok!
Sizce bu halk sevdalıları nerede?
Halklaişleri bitince sırça köşklerinde semirmişliklerinin Oyu vatandaş veriyor, Meclise vatandaş gönderiyor, bu beyefendilerin beceriksizliklerin bedelini yine vatandaş ödüyor?
Nedense kazanan hep siyasetçi, kaybeden halk oluyor?
Bunu hiç düşündünüz mü?
Vatandaş bugün soğuktan donarken odunun tonuna 5 bin TL, çuvalına 200 TL nerden bulup vereceğini düşünürken, her güne uyanırken (tabi stresten uyayabilirse) sabahtan ne yiyip içeceğini, çocuğuna nasıl harçlık vereceğini, hanımına nasıl pazar parasını bırakacağını düşünürken meclise gönderdiklerimiz ise son model villalarında aynaların karşısına geçip hamaset söylemlerini provasını yapıyorlar!
Meclis salonunda kavga eder gibi görünüp, kulise geçtiklerinde birbirlerinin sigaralarını yakmak için çakmağına erken davrananlar maalesef ki çözüm beklediğimiz kişiler oluyor…
Çözüm oluyor mu?
Tabi ki olmuyor?
Koskoca Türkiye Büyük Millet Meclis’inde işini düzgün yapan ve iyi niyetli olarak halkı düşünen vekil sayısının bir elin 5 parmağını geçmediğini hesaba katarsak, çözüm beklememizde hayalcilik olur!
Siyasi partilerin vekil sıralamasını yaparken öncelikle insan, doğa, hayvan sevgisi olan, hiçbir menfaati olmadan çocuklara, yaşlılara, garibe, gurebaya, muhtaca, engelliye, öğrenciye yardım eden kişilerden seçilmelidir. Yani vicdanı olan adalet duysunu yitirmemiş isimlerde belirlemeli…
Belki o zaman bazı şeyleri yoluna koyabiliriz…