Son yıllarda sosyal medya, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Arkadaşlarımızın hayatlarına dair anları gözlemlemek, yeni bilgiler edinmek veya eğlenceli içeriklerle vakit geçirmek için sosyal medyada çok zaman harcıyoruz. Ancak bu dijital dünya sadece bilgi ve bağlantı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda psikolojimiz üzerinde karmaşık etkiler de yaratabiliyor.
Yılın bu dönemi, özellikle tatil sezonu, yeni yıl kutlamaları ve geride kalan yılın muhasebesinin yapıldığı zaman dilimleri, sosyal medyada “mukayese” etkisini zirveye çıkarıyor. Birçoğumuz paylaşılan mükemmel tatil fotoğrafları, başarı hikayeleri ve dolu dolu yaşandığı izlenimi veren hayatlar karşısında farkında olmadan kendi hayatımızı sorgulamaya başlıyoruz. Peki, bu durum psikolojimizi nasıl etkiliyor ve bundan korunmak için neler yapabiliriz?
Sosyal Medyanın "Mukayese" Etkisi
Sosyal medya, genellikle başkalarının “birleştirilmiş en iyilerini” görünür kılar. Arkadaşlarımızın veya tanımadığımız kişilerin mutluluk dolu anlarına tanıklık ettiğimizde, bu paylaşımları kendi gerçekliğimizle karşılaştırırız. Sonuç olarak ise
1.Yetersizlik Hissi: Başkalarının başarıları veya sosyal yaşamı gözümüzde fazla idealize edilir ve kendi hayatımız eksikmiş gibi hissettirir.
2.Kıskançlık ve Rekabet: “Neden ben de böyle değilim?” sorusu, kendimize duyduğumuz sevgi ve saygıyı zedeleyebilir.
3.Stres ve Kaygı: Güzellik standartları, maddi refah göstergeleri veya sosyal etkinliklere katılım gibi konular, kendimizi baskı altında hissetmemize neden olabilir.
Duygusal Yüklerin Artması
Yıl sonu, doğal olarak bir düşünme ve değerlendirme dönemi olma özelliği taşır. Sosyal medya bu süreçte, başarı ve mutluluk ölçütlerini belirleyen bir kriter gibi çalışabilir. Ancak unutulmamalı ki sosyal medyada gördüklerimiz genellikle birer “filtrelenmiş gerçekliktir”. İçsel olarak bu farkındalığa sahip olmadığımızda ise aşağıdaki etkiler ortaya çıkabilir:
1.Mutsuzluk ve Umutsuzluk: Kendimizi diğerlerinden geri kalmış hissetmek, tatminsizlik yaratabilir.
2.Odak Kaybı: Sürekli başkalarının hayatını izlemek, kendi hedeflerimizden uzaklaştırabilir.
3.Duygusal Tükenmişlik: Sıkça sosyal medya kullanmak hem zihinsel hem de duygusal enerjinizi tüketir.
Bu Durumdan Nasıl Korunabiliriz?
Sosyal medyanın etkilerini minimize etmek ve daha dengeli bir zihinsel durum elde etmek için aşağıdaki stratejiler faydalı olabilir:
1.Dijital Detoks: Haftada bir ya da belirli saatler boyunca sosyal medya uygulamalarından uzak durun.
2.Gerçeği Fark Edin: Sosyal medyada gördüklerinizin sadece bir “vitrin” olduğunu unutmayın. Kimsenin hayatı kusursuz değildir.
3.Başka Bir Perspektif Geliştirin: Sosyal medya paylaşımlarından ilham alın, ancak bunları bir ölçüt olarak kabul etmeyin.
4.Kendi Hayatınıza Odaklanın: Kendiniz için ufak hedefler belirleyin ve bu hedeflere ulaşmanın keyfini yaşayın.
5.Destek Alın: Sosyal medyanın etkilerinden rahatsızlık duyuyorsanız, bir uzmandan yardım almak bu durumla başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Sosyal medya, hayatımızı zenginleştirme potansiyeline sahip olsa da bilinçsiz kullanıldığında psikolojik dünyamızı olumsuz etkileyebilir. Yılın bu zamanlarında sosyal medya karşısında daha bilinçli ve şefkatli bir tutum geliştirerek kendi mutluluğumuzu önceliklendirebiliriz. Unutmayalım, herkesin yaşadığı hikâye kendine özgüdür ve biz kendi hikayemizin başrolüyüz.
Soru ve görüşleriniz için iletişime geçebilirsiniz.
Instagram: psk.benaydiyadin