Trabzonspor'da yöneticilik yaptıktan sonra sosyal ve ticaret hayatta güçlü bir yapı oluşturdu. Bu yapısı zaman zaman haylaz çocuklar gibi tezahür etti. Sosyal medyada ergenleri aratmayan davranışlar sergiledi.
Birkaç hafta önce nevZAT beyler: "Trabzon basınının yüzde doksanına parayla her türlü haberleri yaptırırsınız." mealinde bir açıklamada bulundu.
“Biraz bekleyeyim”, dedim. “Herhalde, hiç kimse bir tepki göstermese, Gazeteciler Cemiyetinin bir tepkisi olur”; diye düşündüm. Ama nafile! Neredeeee?
Cemiyet: "Siz kim oluyorsunuz da meslektaşlarımızı töhmet altında bırakan böyle bir açıklama yapıyorsunuz? Bildiğiniz bir şey varsa bunu kamuoyuyla paylaşın. Bizim de bilmek hakkımız” demeliydi!
Bu arada, şunu özellikle belirteyim: “Rüşvet verenle alan, ahlaki açıdan, aynı çizgidedir”.
***
Trabzonspor'da yöneticik yaptığı dönemde birçok transferleri fiyaskoyla sonuçlandı, kulüp ciddi zararlara uğradı! Temsil yönünden ise mahallenin feşel çocukları gibi kısa pantolonla haylazlık peşindeydi.
Aydın günahıyla, sevabıyla Trabzonspor'a katkı vermek amacındaydı. Hala, Trabzonspor'a karşı iyi niyetinden asla kuşkum yok.
Onun için Aydın'ın sakin kalarak daha yapıcı ve daha bütünlestirici bir dil kullanması gerekiyor.
Ayrıştırıcı, öteklieştirici, küçümseyici bir dilin hiç kimseye bir faydası yok. Ve böyle bir dil yarınları sağlıksız bir zeminine oturtur.
Son sözüm: Önümüzdeki günlerde Trabzonspor'un Aydın gibi ufku geniş, vizyon sahibi ve ekonomisi sağlam yöneticilere ihtiyacı var. Aydın gibi yöneticiler takımın durumununa güç ve prestij katar.
Samimi, sakın, telaşsız bir duruş sergilense ortada zaten bir sorun kalmayacak.
***
Taşkın’ın Katkısı
Trabzonspor basın koordinatörlüğünde uzun süredir sıkıntı vardı. Halkla ilişkiler boyutu “selamsız bandosu” gibiydi.
Murat Taşkın'ın göreve başlamasıyla ufak tefek iyileşmeler olsa da yeterli değildi. Çünkü Taşkın'ın yeterince alanı yoktu.
Avcı'nın Trabzonspor'da yaptığı en önemli iş basın birimine sağladığı katkıdır. Akabinde Taşkın'ın alanı genişledi. Her kesimle uyum içinde çalışabilen, nezaketli, anlayışlı, hoşgörüsü yüksek; kapristen, kibirden, ukalalıktan uzak iş üreten bir gazetecidir Taşkın. Meslektaşlarına yardımcı olur. Hoca ile takımın basınla arasına nasıl set çekerim hesabını yapmaz. Aksine, birbirimize nasıl yardımcı oluruz zihniyetinde biridir.
Taşkın'ın Trabzonspor'a ne kadar çok katkısının olduğunu gözlemliyoruz. Bundan da büyük mutluluk duyuyoruz.
Zihniyet temiz ve insan samimi olunca mükemmel bir çalışma ortamı oluşuyor, güzel şeyler yapılıyor. Şu andaki durum da bu.
Taşkın'ın tutumu, tercübesi ve abilik tarzı herkesin işini kolaylaştırıyor.
Makamların, mevkilerin gelip geçici olduğunu anlamayan kafalar koltuklarını kaybedince sokakta selam verecek; çay, kahve içecek ADAM bulamıyorlar.
Neticede her şey gelip geçiyor. Tek gerçek ise: bu süreçte ne kadar İNSAN kalabildiğimiz....