Aynı pis oyun, aynı onursuz taktik. Kara çalma. Kışkırtıp provoke etme… Tıpkı cam kıran sümüklü mahalle çocuğu edasıyla “ben kırmadım amca aha onlar kırdı” diyerek herkesi zan altında bırakma. Dikkati başka yöne çekip, her zamanki bedel ödemekten kaypakça sıyrılmaya çalışmak, başarılı oldukları biricik alan.
Hani yöresel ifadeyle; ( gözükmesi ahlaki bulunmayıp, sakınılması gerekenin!) Çok uzak varsayılarak “taa Yoroz’dan” fark edildiğini ifade eden davranış bozukluğuna denk düşenlerin, karşıtlarında “açık arama” adına boyunlarında senaryo dolu “heybe” güncelleyip yol almaları gibi!
Faiz sebep, enflasyon sonuç inadıyla ekonomiyi felç edip, vatandaşı kuru soğana muhtaç ederken, yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır demekten kendilerini alamayan, itibar düşkünleri! Şifa niyetine kur garantili mevduat hesabıyla Merkez Bankası kasasının dibine darı ekmekte de hiç bir beis görmedikleri gibi; Tarihinin zirvesine ulaşan cari açığın sorumluluğunu dış güçlere, yolsuzluk ve istikrarsızlığın sorumluluğunu ise, sanki adrese teslim hazine garantili ihaleleri kendileri yapmamış gibi, muhalefete yükleyip, swap uygulamalarıyla oyalanan sütten çıkmış ak kaşıklar şimdilerde ısrarla büyük turp arayışını sürdürüyor!
Oysa birazcık tarih bilgileri olabilseydi, Demokrasiyi ölümüne savunan Şili Devlet Başkanı Dr.Salvador Allende’nin Şili’nin faşist cuntacılarına “Tarih bizden yana ve tarih haklıları yazar” seslenişinden ders çıkartabilirlerdi. Ama nerdee, cumhuriyeti ve devrimlerini hedeflemek gözlerini öylesine kör etmiş ki, sonuç alamayacaklarını bile bile, toplumu gerip ötekileştiren girişimlerden bir türlü vaz geçmiyorlar.
İmamoğlu’na açılan ve yeniden eklemlenen davalar zinciri, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanına yapılan gözaltı, Esenyurt Belediye Başkanının tutuklanması, Beşiktaş Belediye Başkanının görevden alınması, SGK borçları için CHP’li belediyelere haciz uygulaması; tüm bunlar, Türkiye’nin bir seçim sathı mahalline girmekte olduğunun bilinen fragmanları… Birde bu çalışmalara, TBMM Genel Kurulu’na gelmek için sıra bekleyen “Etki Ajanlığı Yasası’nı da eklediğinizde, mükellef bir seçim öncesi çalışması ortaya çıkıyor!
Bu önyargılı ve hesapçı aklın dayattığı, silkeleme-düşmanlaştırma operasyonları kuşkusuz ki bizim gelecek güzel günlere dair umutlarımızı gölgelemeye asla yetmeyecektir. Zira tarih cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında bir kez daha bizden yana. Halkın umudu olma iddiasını sürdürdüğü sürece, ne CHP’den illegal bir örgüt ne de CHP’lilerden birer illegal örgüt destekçisi çıkarılabilir. Yeter ki son yerel seçimlerde toplumun güvenine mazhar olan CHP’nin, bu güveni ve yerel seçimlerde arkasına aldığı halk desteğinin anlık olmadığını…
Bu büyük buluşmanın, geleceğe projeksiyon sunmak amacı ile gerçekleşen bütünlüklü bir stratejinin, seçmenle ortaklaşan bir büyük uzlaşı projesi olduğunu ve sürdürülebilirliğini uygulamalarıyla gösterebilsin
Yok, eğer tüm bu çalışmalar; miting alanlarının coşku veren bir argümanı olarak kalıp, toplumun tüm kesimleriyle kalıcı ve sahici ilişkiler kurup motive ve mobilize edilemez ise…
Yani “Demokrasi İçin Birleşik Mücadele Cephesi” örülüp paydaşlarıyla buluşamaz ise, bu bütünlüklü strateji ve kapsamlı analiz… Anlık bir entelektüel caba olmaktan öteye varmayacaktır.
Ya hep beraber ya hiç birimiz…
Sevgiyle, dostlukla.