Normal kelimesinin etimolojik yapısına bakarsak anlam norm kelimesinden türetilmiştir. Kural anlamından türetilerek normal insan kural tanıyan demektir. Ona çizilmiş sınırların dışına çıkmayan, ona söylenmiş sözlerin ötesini düşünmeyen, onun için planlanmış bir yaşamı süren insan ne kadar kendi olabilir ki? Kendi gibi olamayan insan herkes gibidir. Fabrikadan seri üretime girmiş bir diş fırçasına başka renk verilmesini beklemekten farksızdır.
Oysaki toplumları ileriye taşıyan, insanlara yeni ufuklar açan insanlar geçmişinde hep anormal davranışlarından dolayı toplum tarafından uzaklaştırılmıştır. İnsanlar birbirine benzemez. Bizler birbirimize benzetilmek için mücadele ederiz. Aynı doğruları yaparak, aynı ahlak kuralları içerisinde, aynı günahlardan uzak dururuz. Hatalarımız birbirine benzer, sevgiyi gösterme biçimimizden gelecekten olan beklentimize kadar tek kalıbın içerisinde döner dururuz. Kültür kelimesinin adetlerimiz üzerinde etkisi ne kadardır düşünün. Yediğiniz yemekten konuşma şeklinize kadar birbirine benzer kalıplar içinde baskılanan duygularımızı gizlemeye çalışırız. Oysa ki;
‘Hiçbir kardeş aynı anne baba tarafından yetiştirilmez’
Kardeşlerin bile birbirine benzemediği bir dünyada insanı insana benzer yapan, yönlendirilmiş arzulardır. İnsanı birey olarak ötekilerden farklı yapan düşünceler yerini neden benzeri insan davranışlarına bıraktı?
"Homo Sapiens" ("insan") terimi Latince "bilge" veya "zeki" anlamına gelen sapiens (wise) kelimesinden gelir. Yeni davranış biçimleriyle düşünen ve fikir üreten insan yapısı değişti. Akademik olarak bu yapının kendini değiştirdiği çözümlendi. "Homo Sapiens” Okuyan ve düşünen yaşam süreci yerini dijital dünyanın önermesiyle sosyal medya ve video kültürü ile ‘Homo Widens’ gören, düşünmeden uygulayan ve tüketen insan modeline dönüştü. Aynı
Doğruları, aynı seçimleri yapan, aynı varoluşu arayan bir yaşam biçimi ortaya çıktı. İnsan Anormalden normale dönüştü. Bu arada aynı dememin sebebine gelirsek ‘ayn’ kelimesinin tam manası ile bu durumu özetlediği içindir. Ayn yani gözün gördüğü kadar demektir.
İnsan her eylemine tecrübelerinden başlar. Tecrübe hataların doğruyu bulana kadar olan denenmiş yöntemlerin olumsuz karşılığını ifade eder. Bir doğruya ulaşmanın milyonlarca yanlış yolu vardır. Bir doğru için milyonlarca hata yapılabilir. İnsan kendi arayışında düşünür ve zekasının ona verdiği yetkiyle karar verir. Her eylem yeni bir tecrübenin keşfini sağlar. Bu da sizi düşünen ve karar veren bir canlı olarak sınıflandırır. Aynı olmaktan, birbirine benzemekten vazgeçin sizi kendinize benzemeniz için yanlışlarınız lazım. Aynı doğrular, aynı kararlar, aynı yemek, aynı kıyafetler, aynı işler….
Bu kadar benzerlik içerisinde sizi öteki yapacak tek olgu yanlışlarınızdır. Sizi kendinize ulaştıracak olan yaptığınız yanlışlar, kapıldığınız yanılgılar karşısında edindiğiniz tecrübeler olacaktır. Düşünüyorum öyleyse varım demenin bir yolunu aramaktan vazgeçmeyin.