Seyirci kalmanın ve duyarsızlığın arkasında yatan psikoloji nedir? Hayatımızdaki önemli olaylara ve kişilere neden duyarsız kalırız? İşte cevabı…
Yaşadığınız toplumda bir şeyler yolunda gitmiyor ama siz duruma sadece seyirci kalmakla yetiniyor ya da sosyal paylaşımlarınız ile bir eylem yaptığınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Düşünceler ya eyleme dönüşür ya da insan düşüncesizce dönüşür…
Önce yaşadığımız sendromun tanısını koyalım yani ne olduğunu hafızamıza kazıyalım. Bir yanlış karşısında tepkiniz durağanlığınızın ötesine geçmiyorsa siz Kity Genovese sendromu içerisinde, yani seyirci etkisi altında kaldınız demektir. Yaşadığınız ülkede bir durum karşısında tepkinizi koymak için önce o sorunu karşınıza alıp önünde şöyle biraz durmalısınız.
Hırsızı yavuz yapan, bekçinin korkaklığıdır…
Korkak bekçi kimdir?
Eğer bir yanlışın önüne geçecek aksiyonunuz yoksa o sorunun karşısında durmuş olmazsınız. Bir başkasının eylemlerinden beklenti içine girmek sizi o sorunun (suçun) yanlısı yapar. Değişimi nasıl sağlamak gerekir diye soruyorsanız önce tanınızı koymakla başlayalım. Peki nedir bu Kity Genovese sendromu?
13 Mart 1964’te, New York’ta Winston Moseley adında bir adam, iş yerinden ayrılarak evine dönen Catherine Kitty Genovese’ye bıçakla saldırdı. Bu cinayeti özel kılan ise, tüm yaşananların 38 görgü tanığı önünde gerçekleşmesiydi. Kitty saldırganın ilk bıçak darbelerinden sonra bağırıp yardım isterken 38 kişi sadece olayı izlemekle yetindi. Olay sonrası alınan ifadelerde komşulardan birkaçının polisi aradığı ancak daha sonra emin olmadıklarını söyleyerek telefonu kapadıkları ortaya çıktı.
İfadelerden ortaya çıkan bir diğer sonuca göre bu davranışın sebebi, çoğu kişinin olayı aşırı alkolden kaynaklanan bir tartışma veya iki sevgilinin anlaşmazlığı olarak algılamalarıydı. Ancak yine görgü tanıklarının ifadelerine göre genç kadın yardım için bağırmıştı ve ne olursa olsun ortada şiddete maruz kalan bir insan vardı. İşin acı yanı, cinayet sonrası katil Winston Moseley’in ifadesinde, camlardan olayı izleyen insanları gördüğünde kaçmayı düşündüğünü ancak kimsenin tepki vermemesi üzerine şiddete devam ettiğini belirtmesiydi. 1964 yılında Amerika’da yaşanan bu cinayet, insanlığın ve duyarlılık psikolojisinin sorgulanmasına neden oldu. Olay sonrası yapılan psikolojik çalışmalarla psikoloji literatürüne giren yeni tanımlar elde edildi.
Seyirci etkisi
Olaydan 4 yıl sonra, Bibb Latenn ve John Darlet adındaki iki psikolog tarafından bir dizi deney gerçekleştirildi. On iki yıl süren ve yaklaşık 50 deneyi kapsayan çalışmalar sonucunda seyircilerin müdahale olasılığı ile seyirci sayısı arasında ters orantı olduğu ortaya çıktı. Bu durum da Genovese cinayetine uygun bir sonuç çıkarıyordu. Ancak bu psikolojik tepkinin, daha doğrusu tepkisizliğin, tam olarak anlaşılabilmesi için seyirci toplumunun parametrelerini değiştiren farklı kriterlerin de göz önünde bulundurulması gerekiyordu.
2008 yılında Mark Levin tarafından yapılan başka bir araştırmada tepki ile seyirci topluluğundaki kişilerin birbiriyle olan duygusal durumları arasındaki ilişki incelendi. Sonuca göre, seyirci topluluğu birbirini tanıyan kişilerden oluşuyorsa olaya tepki verme olasılıkları daha yüksek.
Tepkisizliğin sebebi ve Sonuçları
Bu tepkisizliğinin en önemli sebebi, sosyal etki ve sorumluluğun yayılması olarak tanımlanan durumdur. Bunu basitçe grup içerisindeki her bir bireyin diğerlerinin müdahale edebileceğini düşünmesi ve sorumluluk almaktan kaçınması olarak özetleyebiliriz. Daha akla yatkın bulabileceğimiz diğer neden ise kişilerin kendi yetkinliklerini sorgulamasıdır. Grup içerisindeki bireyler olaya müdahale edecek güçleri veya yetkinlerinin olmadığını düşünerek tepkisiz kalmayı seçebilirler. 2007 yılında yapılan bir araştırma ise seyirci etkisinin doğuştan gelen bir özellik olduğuna dair sinyaller içeriyor. Bu araştırma sonucuna göre aynı tepkisizlik çocuklarda da gözleniyor, çoğu zaman çocuklar zor durumdaki arkadaşlarına yardım etmek konusunda pek istekli davranmıyorlar.
İlkel toplumların bireysel ve ani tepkileri vardır. Ama topluluk bilinci yani kolektif bilinç ortak akılla uzun ve kalıcı çözümler üretir ve eyleme geçirir. Eylemsizlik yasası insan üzerindeki etkisi şudur.İnsan eğer onu etkileyen bir duygu, düşünce, eylem yoksa hareketsizliğine devam eder. Sizi etkilemese de yaşadığınız toplumun acılarına duyarsız ve eylemsiz kalmanız sizi nasıl bir insan yapar?
KORKAK BEKÇİ…