Disiplin kelimesinin hayatınıza nerede merhaba der hiç düşündünüz mü? Konfor alanınızı terk ettiğiniz anda ilk adımı atmış olursunuz. Peki insanın konfor alanı neresidir? Uyunmadığınız anda nerede yatıyorsanız sizin konfor alanınız orasıdır. Bizleri yataklarımızdan kaldırmayan ruh halimiz aslında bize gün içeresinde planladığımız birçok görev ve sorumluluk yerine uyuma hissini dürtüler. Yani konfor alanından planlanmış bir güne geçiş, bizler adına ilk adımdır.
Disiplin kelimesi dilimize Fransızca discipline "1. eğitim, terbiye, 2. öğrenim dalı" sözcüğünden alıntıdır. İnsan kendini konfor alanı olan yataktan çıkararak terbiye etmesiyle güne başlar. İkinci kelime anlamıyla da yaşamı boyunca bir öğretiye adapte eder.
Yatağımızda uyandığımız ilk saniyelerde öğrenme döngüsü başlar. Disipline edilmiş ve öğretiyi sürekli ve planlı bir şekilde yapmamızı sağlayan disiplin kelimesi bir eyleme ne zaman dönüşür?
Eğer yatağınızı toplayarak güne başlar ve düzeni sağlarsanız, bu küçük eyleminiz sizin ilk başarınız olur. Konfor alanını terk etmekle kalmaz onu disipline etmiş olursunuz. Ve bu ilk adım bir sonraki başarı yolunda size şevk verir. Küçük şeyler hayatınızda başarmak istediğiniz hayallerinizin temelini oluşturur. Bunun tam tersini düşünerek sağlama yapmanız mümkündür. Saatlerce yatakta kalmakta olduğunuz bir günü hatırlayın. Beyninizin size ısrarla verdiği yorgunluk ve işe yaramazlık hissinin üzerinizde oluşturduğu işe yaramazlık olgusundan kurtulmak için kaç sinirli telefon konuşması yaptığınızı, çayınızı ne kadar demli döktüğünüzü, kahvaltı yapmadan kaç sigara tükettiğinizi, kıyafetlerinizi seçerken üzerinizdeki vasatlığı düşünün. Yatağınızı toplayıp evden çıktığınızı ama bütün bir günün planlananın aksine kötü ve verimsiz geçtiğini düşünürsek eve geldiğinizde sizi düzenli bir yatak bekler. Bu yarın için bir umuttur. Büyük hayaller kırıklıklarını içinde barındırır ve büyük bir sabırla mücadelenin vazgeçmemeniz gerekir. Ama yatağınızı toplamak en kötü ihtimalle size küçük bir ‘bugünde başardım’ hissi verir.
‘‘Küçük mutlulukların en güzel yanı sürdürülür olmasıdır.’’
Her Şey Merhaba İle Başlar….
Şempanzeler ve bonoboların (primat) sosyal karşılaşma alanlarında birbirlerine ‘merhaba’ ve ‘güle güle’ verdikleri ortaya çıktı. Bu primatların oyun oynama ve tımarlama gibi etkileşimlerinden önce birbirlerine bakma ve dokunma, el ele tutuşma, kafa tokuşturma gibi hareketlerde bulundukları keşfettiler. İnsanlığın maymundan geldiğini kabullenmemek ya da evrim teorisini yok saymak kararı sizindir. Ama hayvanların bile birbiriyle iletişime ‘merhaba’ ile başladığı bir dünyada ön yargılarınız ile yaşarken bir daha düşünün. Merhaba demediğiniz hiçbir eyleme tanıklık edemezsiniz. Ön yargılarınızın savunuculuğunu yapmaktan vazgeçin. Hayatınızda karşınıza çıkan her şeye merhaba cevabını verin.
Hayatı bir avukat gibi yaşamaktan vazgeç, hayatı dedektif gibi yaşayın.
Hayatı Keşfetmek
Yaşadığımız yer dünya ise keşfetmek istediğimiz yer evrendir. Çünkü keşfetmek olduğun yerden başka bir yere hareketle başlar. İl kez gördüğünüz, yeni tanıştığınız her durum evrende bir hareket etkisi yaratır. İyi bakın etrafınıza aileniz, işiniz, çevreniz, arkadaşlarınız kısacası şu anda sizin olduğunuz yer yani dünyanızdır. Avrupa’da bir ülkeye ilk kez gitmeniz ile marsa gitmeniz arasında hiçbir fark yoktur. Belki biri size yakın biri size uzak ama ikisi de varamadığınız sürece keşfetmeyi bekler.
‘Risk almak, cesaret göstermek, ileri doğru yürümek, denemekten korkmamak için insana masallar gerekir’
Harry Potter yazıldığında tam 12 yayın evi tarafından reddedildi. Kitabın yazarı J.K. Rowling çocuğu kitabı çok sevdiği için kendi parasıyla basımı yaptırdı. Bugün dünyanın en çok satan unvanına sahip. Tam olarak 73 lisana çevrildi. Herkes okudu, okumayanlarda izledi. Peki soruyorum size kitabı basmak istemeyen 12 yayın evinin ismini bilen var mı?
Edison ampulü bulana kadar kendi sözleriyle tam olarak 6000 materyali denemiş. Yani 5999 kere başarısız olmuş. Ama bu başarısızlıklar onu denemekten vazgeçirmemiş. Başarısız ama disiplinli bir ampul sonunda ışığa ulaşabilmiştir. Disiplin başarısızlıkların toplamının başarıya dönüşeceği ana kadar aynı kararlılıkta yola devam etmektir. Yaşamak, hedefe ulaşmak değildir. Disiplin, o yolu inatla yürümeye devam etmektir. Bu yüzden başarılı insan denemekten, yürümekten, hayal kurmaktan vazgeçmeyen insandır.
Denemekten korkmayın, istemekten vazgeçmeyin.